369 43 18
                                    

Minho'dan
Gruba yazdığım her şey değişiyordu. Kendi dilimde yazamıyordum. Bu hangi alfabeydi peki. Jisung içinde aynı şey geçerliydi. "bu ne şimdi? Neredeyiz biz ve neden güneş bu kadar parlak anlam veremiyorum hyung" dedi üzgün bir ifadeyle. Sanırım biraz da korku. "ji buranın bir hikayesi vardı. Hikaye de evde uyuyan aile kayboluyordu. Hikayeye inanmadığımdan kendimi uyumamak için zorlamadım. Sen gelip beni uyandırınca da olan oldu ama inan bana geri döneceğiz." dedim. Ama emin değildim. Geri nasıl dönecektik ki? Jisung birden konuşmaya başladı. " hyung peki sen yine uyusan yada ikimizde uyusak geriye dönemez miyiz? " bir bakıma mantıklıydı. Eve bakmak için arkamı döndüğümde evde siyah gölgeler dolaşıyordu. Jisung korkup bana sarıldı. Bende bakmaması için kafasını göğsüme yasladım. Donakalmıştım. "hyung ben çok korkuyorum onlar korkunç buradan gidelim lütfen" son kelimesinde ağlamaya başlamıştı. Fakat gölgeler bizi duyabilecekken duymadı. Sanırım şimdi anlıyordum herşeyi. "jisung onlar bizi görmüyor bizi gerçek dünyadan soyutladılar güneş çok parlak fakat oraya bak siyah beyaz? Neden siyah beyaz orası bize zarar veremezler ama bizimle oynayacaklar. Burada olma sebebimiz onlar değil kaybolan ailenin ruhu. Onlar evde bizi korkutanlar fakat bizi evden çıkaranlar ve buraya atanlar onlar değil. "
Sadece bakıyordu. Sanırım anlam veremedi söylediklerime. Sonra biraz düşündü ve söze girdi. " yani korku filmlerindeki gibi biz kurtaran kişi olacağız öyle mi? " ne kadar da tatlı görünüyordu şuan üstelik baş başa macera da yaşıyorduk. Kafa salladım. Elinden tutup etrafa bakmak için yürümeye başladım.
"suho dan intikam almak istiyor musun hala?"
" hayır sadece eve dönmek istiyorum."
"döneceğiz bebeğim merak etme."
"benim elimi bırakma lütfen. Ben korku filmlerini çok severim fakat burası çok korkunç yani bunları yaşamak"
"sorun değil ben yanındayım geçecek"
Diye konuşmayı sonlandırdım. Yürümeye devam ettim. Sıcak güneşin altında susuzluğumuz giderek bastırıyordu.

                Öyle işte
Chan:
Saat 4 oldu 2 saattir araştırma yapıyoruz hiçbir şey yok elimizde.

Felix:
In ve ben bir şey bulduk
O eve gittiğimiz zamanki kadın vardı ya öldü denilen

Chang:
Evet

Seung:
Ölülerle konuşabiliyorum deme sakın bana

Felix:
Yok artık o kadar da değil
Neyse kadın ölmemiş
Sokakta karşılaştık az önce
Nasıl denk geldiğini sorunca da
Yardıma ihtiyacınız vardı dedi

Chang:
Abi bu kadın neden hep gizemli ve korkunç

Hyun:
Ee sonra ne dedi kadın

Felix:
Elimize bir şey verdi

Chan:
Büyü vermiş olmasın dikkat edin?

Felix:
Hayır sizi koruyacak dedi
Neyden diye sordum sonra dediki eve gitmeyi düşünüyorsunuz ya eğer bunu takarsanız hepinizi korur ve o 2 çocuğu da alır dönersiniz dedi

In:
Ama şu var şimdi bir şey daha dedi

Seung:
Ne dedi?

In:
Ev

Chan:
Ne olmuş eve taksit taksit söylemesenize

Felix:
Ya ev her olay olduğunda yer değiştiriyormuş ama çok uzaklaşmıyormuş kadın bize bi harita verdi evin önceki konumları falan dedi şifreli dedi

Chan:
İyide biz onu nasıl çözelim aq kadın kadar iyi bilmiyoruz ki bunları

Ji:
260305*}\{

Seung:
Ne diyosun ji off neden böyle yazıyorlar

Chan:
Farklı bir yerdeler hava farklı o zaman dil de farklıdır?

Korkttun mu? / minsungWhere stories live. Discover now