༒︎

288 29 29
                                    

                  Öyle işte

Seung:
Ee bugün ki dersler dün ki ile aynı?

Chan:
Gerçekten ne alaka ya

Felix:
Biz bişeyi yanlış mı yaptık ki

In:
Bilmiyorum ki bi dk şuan havanın öğlen civarı olması gerekmiyor muydu?

Lino:
O ne demek?

In:
Biz sizin yanınıza geldiğimizde saat 11 12 civarıydı. Şuan saatin en fazla 15 16 olması lazım değil mi?

Hyun:
Felix im doğru söylüyor ama saat 10 u gösteriyor.

Chan:
Yani biz...

Chang:
Deme onu deme

                                         Ji:
                               Başaramadık.

Hyun:
Nereden anladın?

                                         Ji:
    Hoca ile göz göze geldik az önce fakat
      hoca saçma sapan şeyler söylüyor ve
                  beni görmemiş gibi yaptı.

Chan:
Bizim hoca da aynı çok tuhaf

Chang:
Bizim sınıfta 3 4 kişi var?

Felix:
Sizin sınıfta hep 30 kişi olurdu?

Chang:
Anlayamıyorum...

Lino:
Bahçede buluşalım hemen

  8 kişi birden bahçede toplandıklarında durumun saçmalığını anlayabilmiş değillerdi.

Chan: deliricem bu ne demek oluyor o kadına güvenmemeliydik işte

Felix: çok ikna ediciydi ama ne yapalım ya çok güzel acındırdı kendini

Ji: mantıklı düşünelim ne olduğunu anlamaya çalışalım.

Lino: biz kan akıttık kendi kanımızı ama yanlış yaptığımız bir şey olmalı? Harita nerede felix anlattığın

Felix: burada...

  Felix haritayı açtığında üzerine kanları ile çizdikleri pantegramın bozulup yazıya dönüştüğünü gördüler. Hepsi birden yazıyı anlayamazken random bir şey olduğunu düşündüler. Fakat sonrasında ters bir yazı mı diye düşündüler.

Hyun: biz bir şeyi unutuyoruz.

Seung: neyi amk

Hyun: şöyle ki bu kadın bize demedi mi ailem türktü büyü dili Arapça bilmem ne diye hatta öğrenemedim dedi.

Lino: ulan hyun biz seni salak sanıyorduk

Hyun: o kadar ayıp ettin ki şuan anlatamam yani

Ji: google çeviri diyorsunuz yani

In: jisung sence bunu google amca çevirir mi knk malum büyü ya

Chan: in haklı o zaman ne yapacağız ki?

Felix: dağılıp o kadını arayalım diyeceğim ama dağılmak hiç istemiyorum cidden

Lino: dağılmak zorundayız ama ne yazikki

Seung: büyük bir alan başka çaremiz yok telefonlarımız iptal olursa burada buluşalım yine aramayı bitiren ise buraya gelip hiçbir yere ayrılmasın.

Korkttun mu? / minsungWhere stories live. Discover now