Kimse masum değildir

1.7K 31 18
                                    

Bölüm şarkısı: Labrinth - The Feels

Kendimi tutamıyorum atıyorum hemen bölümleri, nazar değmez inş hjsdjdj

👑

Bu kötü günlerde beni yalnız bırakmayan Lily minnettardım. Aslında amacı çok belliydi, niye yanımda durduğunu da biliyordum fakat nedenlerle değildi şu an yanımda olması beni mutlu ediyordu. İsteseydi Annabel'in yanında da olurdu fakat benim yanımda durmayı tercih ediyordu. Geceleri bazen ben de çoğunlukla da teyzesinin evinde kalıyordu. Okulda kimseyle konuşmuyordum. Jackson benimle uğraşmaya geldiğinde bile kovmak yerine onu dinlememeyi öğrenmiştim. En son gazına gelip herkese aşkımızı ilan etmiştim, beni kışkırtmasına artık izin vermiyordum.

"Bok gibi görünüyorsun Hazel, suratına bakınca midem bulanıyor. Sevgilimi benden çalıp üzerine onu bırakıp umursamaz tavırlarına tahammül edemiyorum." Paul yine benimle uğraşmaya gelmişti anlaşılan.

"Siktir git yanımdan Paul."

"Sırf onu elde etmek için altıma bile girdin, senin kadar kurnaz bir kız daha tanımadım."

Alayla güldüm. "Annabel'i aldattığın günleri ne çabuk unuttun?" diyerek gözümle kapının önünde duran Madison'u gösterdim. Kimse masum değildi bu okulda. Madison ona doğru baktığımızı anlamış olacak ki tedirgin gözlerle bize baktı ve bunu saklamak için güldü. Paul'un surat ifadesini izlemek için dikkatle baktım. Bunu nereden bildiğimi öğrenmek istiyordu fakat onun öncesinde inkar edecekti. Suçunu saklamak istercesine güldü.

"Bunu da nereden çıkardın? Ben Annabel'i asla aldatmadım."

Gözlerinin içine içine baktım. "Madison'un ağzına verirkenki videonu hatırlatmak isterim Paul." Ağır ağır yutkundu. Aptal Medison soyunma odasında o videoyu sanki tekrardan yaşamak istercesine izleyip iç çekerken yan kabinde benim olduğumdan bihaberdi. Kabindeki oturağa basıp yukarıdan ne izlediğine baktığımda Paul'un sesini işitmem ve yukarıdan çekilen videoyla Madison'un yaşlanmış gözlerine baktığımda anlamıştım Ann'a yaptığı ihaneti. Paul'u sevdiğini bildiğim için açmamıştım bu konuyu, üzülmemesi için bunu da içime atmıştım. Ben sırf sevdiğim kızın mutluluğu için neleri içime atmamıştım ki?

"İspatlayamazsın."

"Elbette ki ispatlayamam ama Ann'i şüpheye sokabiliirim. Ve şu anda aklındaki tek kişi ben olduğuma göre ne dersem inanacak kıvamda. Benimle uğraşamazsın bile Paul, daha yeni söylediğin gibi ben kurnaz bir kızım. Seni de parmağımda oynatmamı istemiyorsan siktir git." Söyleyecek bir kelime bulamazken koşar adımlarla yanımdan ayrıldı, Madison bir gariplik olduğunu anlayıp peşinden gitti. Bir müddet sonra geldiğinde ise yüzü kıpkırmızı olup gözlerini benden kaçırdı.

Ben ise keyifle arkama yaslandım. Dünya yansa umurumda değildi amına koyayım.

👑

İçkinin dibine vururken partilerin tek bir yanını seviyordum o da bedava içkiydi. Uyduruk yaptıkları kokteyllerini içerken dahi az da olsa kafa kıyak olabiliyordu. Bir köşede kendi halimde takılıyordum. Diğer partilere göre bu parti epey kalabaktı, ev ise baya büyüktü. Özel DJ'ler getirilmiş, içkilerin havada uçuştuğu, kadın üst bikinilerin de, manyak ötesi bir partiydi. Okulda konuşuluyordu lakin gitme heveslisi değildim. Annabel'in geleceğini bildiğimden dolayı kenarda saklanarak onu görme ümidiyle etrafı kolaçan ediyordum. Bu partiyi kaçırmazdı asla, onu iyi tanırdım.

İnsanların arasından çarpa çarpa geçip kayan gözlerimle onu arıyordum. Bahçede yoktu anlaşılan, evin içine girdim ve ilk katta onu aramaya koyuldum. Evin giriş katı bu kadar büyükse yukarısını düşünemiyordum bile. Alt katta kalıp bir kolona sırtımı dayayıp elimdeki kokteylin pipetine dudağımı yasladım. Bulamıyordum, hiçbir yerde yoktu benim sevgilim. DJ hareketli şarkı yerine daha slow bir parça açıp zaten üst üste binen insanları daha da şevke getirme amacıyla yavaş müzikler tercih etti. İnsanların gürültüsü biraz dinerken herkes eşini bulmuş dans ediyordu.

"Tek başına olduğunu biliyordum sarışın, beni neden aramadın? Sana numaramı vermiştim oysa." Tolga'nın sesini işitirken sesin nereden geldiğini anlamak için etrafa bakındım. Tam kolonun arkasına bakacağım sıra sarı saçların sahibini görmemle arkaya saklandım. Yaslandığım kolonun arkasındaydılar. Alt dudağımı dişleyip yeni bir ihaneti kaldırabilecek miydim onu hesaplamaya başladım.

"Seni aramak isteseydim arardım Tolga, ayrıca numaranı yazdığın kağıdı da çöpe attım sanırım." Prenses'in onu terslemesi hoşuma giderken umursamaz tavırlarını ilk defa takdir ettim.

"Boşsun, teksin ve yalnızsın. Seni böyle görünce inan ki üzülüyorum."

"Penisini vajinama tekrardan sokmadığın için üzgünsün bence."

Bel altı muhabbeti seven Tolga gülmeden edemedi tabii. O soğan kadar çükünü kesmemek için bana acilen bir bahane sunması gerekiyordu. "O da nedenler arasında," dedi. "Harika görünüyorsun, partilerin aranan kızı olduğun o kadar belli ki. Türkiye'de çok kızla takıldım ama seninki gibisini ay pardon senin gibisini görmedim."

"Sonradan düzelttiğin kelimeler seni muallim bir çocuk yapmıyor Tolga aksine niyetinin ne olduğu anlaşılıyor."

"Niyetimin ne olduğunu biliyorsan neden bana izin vermiyorsun?" Evet, bakalım ikinci bir ihanet gelecek miydi?

"Peşimi bırak Tolga, ben Hazel'i seviyorum." Bu cümleyi duymak beni o kadar mutlu etmişti ki her şeyi bir kenara bırakarak onu şu siktiğimin kolonuna yaslayıp dudaklarını parçalayacak şekilde öpmek istiyordum.

"Sahiden onu seviyor musun yoksa sana yaşattıkları mı hoşuna gidiyor?"

"Neden sorguluyorsun?"

"Sadece merak sarışın." Belki de meraktan daha fazlasıydı.

"İkisi de. Hem onu seviyorum hem de bana yaşattığı zevki. Bana çok kırgın bir daha yan yana gelir miyiz bilmem." Prenses'i hep vurdumduymaz ve bencil biri zannederken aslında hayatının büyük bir bölümüne dahil olup beni sevdiğini anladım şu saatten itibaren.

"Benimle takıl hayatım, ben sana onun yaşattığını misliyle yaşatırım." Harbiden de kimse masum değildi. Özellikle de Tolga. Bana akıl verip Prenses'i sevdiğimi söylemem için teşvik eden oydu çünkü bana acı çektirmek istedi. Annabel'in bana karşılık vermediğini görseydi eğer zevkten dört köşe olurdu. Bir de onun dalga malzemesi olurdum.

"İstemez, her şey senin yüzünden oldu zaten aynı hataya bir daha düşmem."

"Hadi ama tek suçlu ben olamam sonuçta. Kendini anadan üryan günahsız sanma Annabel."

Annabel'in sinirlendiğini hissedebiliyordum. "Def ol soğan cücüğü." Son dediği beni kahkahaya boğarken kolonun arkasından gizlice çıkıp partiyi terk ettim. Bu akşam duyduklarım benim için yeterliydi, Annabel'i, sevdiğim kızı bırakmayacaktım.

👑

Tolga'nın sürekli niyetini belli edip hemen sonra ay pardon demesi sjdjsjh

Hazel'in tekrardan Annabel'e dönecek olmasına ne diyorsunuz peki?

Annabel'in sözlerinde samimi olduğunu düşünüyor musunuz?

Bu hikayede yanan Lily mi olacak sizce?


Prenses Annabel (gxg +18)Where stories live. Discover now