8

198 25 2
                                    

Hoseok'un sevdiği yiyecek ve içecekleri aldım, hep çift kıyafeti giymek istiyordu ama ben yine onu red edip kırıyordum.

Evde bir valiz dolusu çift ceket, takı, t-shirt ve sweatshirt vardı, bir gün ona dokuna bilirsem diye beğendiği her şeyi almıştım, korunsun diye etrafına naftalin ile sarmıştım, ben kirli ellerimi asla ona süremem diyerek alkol alıp benliğimi bile kaybederken herkes de onu görüyordum.

Hoseok bu gün jin ve jungkook ile dolaşacağı için odamı hazırlamıştım, daha doğrusu odamızı, beraber kalıyorduk artık.

Jungkook'a minnettardım, o benim ile konuşmasaydı ben hala çiçeğimin yapraklarını içim yanarken kopartacaktım.

Odam hazırdı, valizi çıkartarak bütün kıyafetleri çamaşır makinasına attım, naftalin kokusu gitsin diye, 2 saat sonra makina durduğunda kurutmaya attım, 30 dakika onu bekledikten sonra, kıyafetleri ütüleyerek düzgün şekilde katlayıp geri valize koydum, ayda bir evde kimse olmadığında yıkar kurular ve ütüleyerek geri koyardım, şimdi her şey hazırdı.

Heyecan dan ölücektim, jungkook saat 22.30'a kadar hoseok'u dışarıda tutucağını söylemişti ki saat geldiğinde kapı da çaldı, aşşağı indim, namjoon, taehyung ve jimin uzanmış tv izliyordu, kapıyı açarak geri çekildim.

Hoseok girdiğinde kolumu beline sarıp dudaklarını öptüm "yoruldun mu?" kafasını salladı "biraz" diyerek dudaklarını büzdü, eğilerek yeniden öptüm "üstünü değiştirip biraz uzan, ben yanına gelicem" dediğimde gülerek onayladı.

Yukarı çıkmaya başladığında gülerek arkasından baktım, 1 dakika sonra yukarıdan "yoongii" diyerek bağırıp aşşağı indi, koşarak sarıldığında gülüp kucağıma aldım "beğendin mi" kafasını salladı "evet" diyerek ağlamaya başladığında güldüm, jin "ne oluyo amk" dediğinde merdivenlere giderek yukarı çıktım.

Odaya girdim, ağlayarak "hani işin vardı" dediğinde yatağa oturdum "bebeğim benim tek işim sensin"  omuzuma vurdu "adi pislik" dediğinde güldüm, masaya baktı "bunu nasıl getirdin"  yanağını okşadım "namjoon yardım etti" dediğimde güldü.

Kenarı baktı "valiz?" dediğinde omuz silktim "kendin bak" dediğimde gülerek kalktı, elleri titriyordu.

Valizi açarak kapağı geri attı, kıyafet ve takıları gördüğünde şaşkınca "b-bunlar çift k-kıyafetleri" dediğinde "hı hımm" diyerek onayladım, kalkarak yanıma geldi, kucağıma oturdu "sen sevmezsin" güldüm "sen seviyorsun, sen seviyorsan bende seviyorum"  yine göz yaşları aktı "gerizekalı" dediğinde gülerek sıkıca sarıldım.

Onun sevgi dili bana hakaret etmek olduğu için takmıyordum, çünkü hak ediyordum.

/

sope : rubyWhere stories live. Discover now