Jin'e baktım "ya yutarsa" dediğimde omuzuma vurdu "olum nasıl yutsun amk içeceğin içine koyduk, ayran bu amk pipetle içsin bir zahmet" dediğinde göz devirdim.
Yüzüğü çıkarttım "ya amk ayran ya, jin senin beynini sikeyim neresi romantik bunun" yüzüğü sildim, jin "ne var amk, döner ayran date, ayrandan yüzük çıkıyor, romantik işte" diyerek güldüğünde kafamı salladım "namjoon sana böyle teklif etsin" diyerek oturdum.
"Of ne zor bir şey miş ya evlenme teklifi etmek" dediğimde içeri jimin geldi "direkt teklif etsene, ne olucak, hoseok zaten kabul edicek" ona baktım "ciddimisin?" kafasını salladı "jungkook da öyle dedi, bana öyle teklif edicekmiş ehehe, direkt teklif et gitsin, ne kaybedersin ki" diyerek bir bardak su aldı ve geri çıktı, hoseok hala uyuyordu.
Jin'i tatlısı ile bırakıp yukarı çıkarak hoseok'un yanına gittim ve oturdum, kızıl aktığı için kahve saçlarına geri dönmüştü.
Saçları yastığa dağılmış, şişko yanakları sarkmış, şeker dudakları hafif açık, gökten düşmüş melekti resmen.
"Ruh eşiyiz, dünya ya her geldiğimde, farklı zamanların başlangıcından sonuna kadar sadece seni sevip sadece seni ezberliycem, hayatımı sadece sana adıycam, bana sadece evet de"kafasını salladı "evet" dediğinde elimdeki yüzüğü parmağına taktım.
Geri çekildi, gözünü ovarken durdu, bana baktı, burnunu öptüm, eline baktı, sonra yine bana baktı "sen az önce evlenme mi teklif ettin" dediğinde kafamı salladım, omuzuma vurdu "ya sen salakmısın yoongi bu halimle nasıl teklif edersin, çok çirkinim" diyerek ağlayıp sarıldı.
Anlıma vurdum "ciddimisin hoseok, sevinmen gerekmezmi, ayrıca çok güzelsin, gökten yere düşmüş bir meleksin, o kadar güzelsin ki seni sadece kalbime sokup orada yaşatasım var" geri çekildi, ıslak gözlerini öptüm "nasıl bu kadar güzel olabilirsin anlamıyorum hoseok" dediğimde güldü "seni seviyorum yoongi" dediğinde anlını öptüm "bende seni seviyorum, çok seviyorum" diyerek yeniden anlını öptüm.
Yüzüğe baktı "bu kırmızı çizgi ne?" ellerimizi birleştirdim "kaderin kırmızı çizgisi" dediğimde yeniden gözleri doldu "bak döverim seni, bu kadar ince düşündüğünü bilmiyordum" sarılarak uzandım "bende bilmiyordum" dediğimde güldü.
Kendini yukarı çekerek üstümde yükseldi, yanağını okşadım, kahve gözleri benim ilkim ve sonumdu.
/
Bu aralar cidden ilhamım bittiği için bu kitapı yazarken çok zorlandım, kitaplar kötü olursa söyleyin siliyim, size kötü bir kitap okutmak istemiyorum :(
Hoppla! Dieses Bild entspricht nicht unseren inhaltlichen Richtlinien. Um mit dem Veröffentlichen fortfahren zu können, entferne es bitte oder lade ein anderes Bild hoch.
Hoppla! Dieses Bild entspricht nicht unseren inhaltlichen Richtlinien. Um mit dem Veröffentlichen fortfahren zu können, entferne es bitte oder lade ein anderes Bild hoch.
