•10•nasıl olduğunu merak ettim

304 22 6
                                    

Kahvaltının sonunda Yasmin masayı toplamak için ayaklandı susende ona yardım etmek istedi ama Yasmin buna izin vermedi, doruğa dönüp konuştu.

Yasmin=Hadi bakalım doruk bey bir asker ne kadar kibar olur göster bakalım.
Doruk=Derdin ne senin kelebek yine ne istiyorsun?
Yasmin=*tabakları eline tutuşturur* Şimdi yeterince açık mı?

Oflayarak mutfağa giden doruğu takip etti Yasmin.

Yasmin=Dikkat et kırma onları çeyizime koyucam.
Doruk=Kızım sen Deli misin?
Yasmin=Evet deliyim hadi işine bak.
Doruk=Seninle evlenicek kişiye üzüldüm bak şimdi.
Yasmin=Şansına küs o zaman
Doruk=Ne?
Yasmin=*güldü* bişey yokk

Doruk ve Ömer'in işi çıktığı için hızlıca gittiler

Süsen=Yasmin benim kliniğe gitmem gerekiyor
Yasmin=Gerekmiyor çünkü ben rüzgarla konuştum ve her şeyi anlattım
Süsen=iyi ki varsın*Yasmini yanağından öper*
Yasmin=Biliyorum canımmm
Süsen=sen dün olanları öğrendin mi?
Yasmin=Evet girmemle o iki manyağı üniformalarıyla görmemle ödüm patladı bütün apartmanı ayağı kaldırıyordum az kalsın. Bana her şeyi anlatıp gittiler bide seninki numaramı aldı sabah geliceklerini söyleyip gitti o kadar. Hayır yani insan bir sorar gelebilir miyim diye. Ama adam kasıntı bizi askerlerinden sanıyor herhalde

Süsen gülmeye başladı.

Süsen=Hani çok beğenmiştin çok yakışıklıydı şimdi kasıntı mı oldu?
Yasmin=Kızım adam yakışıklı doğruya doğru ama kasıntı olduğu da doğru. Ayrıca seni baya merak ediyor gece otuz kez aradı nasıl olduğunu sormak için, hayır yani neden verdim numaramı anlamıyorum. Gerçi bana fikrimi soran olmadı
Süsen=demek defalarca arayıp beni sordu.
Yasmin=*Sırıtıp arkasına yaslanır* aşk kuşlarına bak sen hemen gözlerinin içi parladı küçük hanım.
Süsen=Hayır saçmalama Yasmin adama minnet duyuyorum sadece, o kadar kötü durumdaydım ki merak etmesi çok normal.
Yasmin=Tabi tabi bende aptalım ya zaten

Süsen= Bana diyene bak, hem bakıyorum da senin de dorukla arandan çok iyi su sızmıyor, kelebek falan?
Yasmin= iyi mi? Ben onun kadar uyuz bir adam görmedim. Hayır yakışıklı ama kafa çalışmıyor. Nasıl subay oldu anlamıyorum. Rabbim hepsini bir arada vermiyor demek ki. Ya hem senin dinlenmen gerekmiyor mu? Git uyu hadi.
Süsen=kaç bakalım Yasmin hanım

Yasmin dil çıkarıp odasına gider

Sabah olduğunda Yasmin çoktan evden çıkmıştı, susende üzerini giyindi{gri pantolon, üzerine mavi bir tişört giyer}ve kliniğe doğru yol alır.

Süsen=Günaydın rüzgar klinikte misin ?
Rüzgar=Günaydın süsen abla evet klinikteyim
Süsen=iyi o zaman sen çay koy bende simitleri alıp geliyorum canım
Rüzgar=Tamam abla
Süsen= Harikasınn

Süsen telefonu kapatıp simit almak için durdu. Sonra hızla klinige geldi

Süsen=simitlerrr geldiiii

Neşeli bir şekilde içeriğe girdiğinde karşısında rüzgarı görmeyi beklerken
Gördüğü kişiyle susmak zorunda kaldı.

Süsen=Ömer.. beklemiyordum

Yavaş adımlarla yanına ilerledi.
Ayakta masanın başında durmuş süsenin aldığı notları inceliyordu. Süsenin gelişiyle bırakıp onu baştan aşağı süzdü.

Ömer=Nasıl olduğunu merak ettim

Süsen içinden*siyah tişört yırtık kot pantolon ve dağınık saçlarıyla çok yakışıklı görünüyor* diye düşündü

Süsen=Ben iyiyim

Ömeri süsenin bu hali gülümsetmişti. Onlar birbirine bakarken rüzgar geldi.

Rüzgar=Süsen Abla hoşgeldin hadi masa hazır Ömer abide bize eşlik eder.
Süsen=Siz tanıştınız mı?
Rüzgar=Evet Ömer abi askermiş bide senin arkadaşın olduğunu söyledi.
Süsen=Hmm evet arkadaşım olur kendisi
Rüzgar=Hadi abla çaylar soğuyacak
Süsen=Bize eşlik edersin değil mi?
Ömer=Ben rahatsızlık vermek istemem zaten kısa süreliğine gelmiştim.
Süsen=Saçmalama gel lütfen.

Arka tarafa gecmeleriyle küçük masa ve sandalyelerin olduğu kısma ilerleyip oturdular. Süsen elindeki simitleri poşetinde çıkarıp tabağa yerleştirdi. Ömere uzatmasıyla, Ömer gülümsedi.

Süsen=Kusura bakma fazla bişey yok ama-
Ömer=emin ol geçirdiğim bir kaç kahvaltının yanında lüks kalır.
Süsen=*gülümsedi* o zaman afiyet olsun.

Süsen çayını yudumlayıp kahvaltılıklardan yerken bir yandan da rüzgarın merakla sorduğu soruları dinliyordu. Sürekli Ömer'e işiyle ilgili bişeyler soruyor nasıl asker olacağını öğrenmeye çalışıyordu. Hatta süsenin bile fark etmediği belindeki silahın modeline kadar sormuştu. Ömer her seferinde onu sabırla dinleyip hem de kahvaltısı yapıyordu. Anlattığı her şeyi süsen de öğreniyor onu hayranlıkla izliyordu. Süsen"Duruşu, oturuşu, hafif tebessümü, konuşurken her kelimeyi özenle seçiyor sanki, bardağı dudağına götürüşü.. Ne diyorum ben ya" diye geçirdi içinden

Süsen=Rüzgar yeter artık ablacım adama kahvaltısını yaptırmadın
Rüzgar=*yanlış bir şey yaptığı düşünerek üzgün bir şekilde Ömer'e baktı* özür dilerim abi çok soru sordum.
Ömer=sorun değil rüzgar hem sayende bende bilgilerimi yeniliyorum*dedi ve gülümsedi*

𝐵𝑎𝑦𝑡𝑎𝑟 𝐻𝑎𝑛𝚤𝑚Where stories live. Discover now