36

677 87 16
                                    

Merhabalar!

Törenden geldiğim gibi ağlayarak bölümü okuyup yayınlıyorum..

İyi okumalar<3
~~~~~~~~

Hyunjin Felix'i hatırlamıyordu. Lisa Hyunjin'i asla ikna edemiyordu.

"Abla o seni kandırmış olmalı, beni, beni kimse sevmezdi ki? Kesinlikle zorla oldu bu çocuklar. İstemiyorum aldıralım lütfen abla"

"Hyunjin bebeğim, siz birbirinizi çok seviyordunuz. Felix'in sayesinde sen hamile kalabilme şansına sahip oldun. Hem Felix sen kızgınlığa girdiğinde ruh eşi olduğunuzu bilmesine rağmen bana sordu ne yapacağını"

"Gerçek olmamalı..."

"Lütfen Hyunjin, onu çok fazla üzme olur mu?"

Lisa odadan çıktığında Felix odanın önünde yoktu. Tuvalete gitmiştir diye düşündü Lisa.

Ama Felix öylesine bulduğu terk edilmiş bir binanın çatısında oturuyordu. Yükseklik artık korkutmuyordu.

Yanında taşıdığı jileti çıkardıktan sonra kolunu açıp henüz iyileşmemiş izlere yenilerini katmıştı.

Kurdu küsmüştü, aynı kendisinin hayata küstüğü gibi. Ama çocukları vardı. İntihar edemezdi.

Felix korktuğu olmaması için dua ederken telefonunu açmış ve kameradan boynuna bakmıştı. Mührü...

Artık boynunda mühüre dair hiçbir şey yoktu.

Tek umut kaynağı bebekleriydi. Onlarda olmasa...

Felix yaşamak istemiyordu. Böyle devam edecekse eğer Tanrı canını almalıydı.

-

Hyunjin yanında duran tanımadığı eşine baktı. Çok durgundu ve hiç konuşmuyordu.

Bu adamın yemek yediğinden bile şüpheleniyordu. Gözleri ise şişmişti.

"Ben, seninle evlenmeyi nasıl kabul ettim?"

"Senin kızgınlığın yeni bitmişti. Kalçan ağrıdığı için paytak paytak dolanıyordun. O gün sana evlilik teklifi ettim. Ve sende hemen kabul ettin. Zaten mühürlemiştik birbirimizi"

"Ama senin mührün-"

"Silindi"

Hyunjin Felix'in dolan gözlerini görmüştü. Ona acı çektirmek istemiyordu.

"Peki, nasıl tanıştık biz- kolun!"

Felix gözlerini silerken kolundaki çizikler gözükmüştü. Hyunjin endişelenmişti.

Demek ki hissettiği acı bu yüzdendi. Neden böyle bir şeye kalkışmıştı!

"Neden bunu kendine yaptın! Seni hatırlamıyor olabilirim ama bizim çocuklarımız olucak!"

Hyunjin Felix'e kızarak koluna bakarken ağladığını fark etmişti. Titreyerek ağlıyordu Felix.

"Ben özür dilerim, eşimi yada çocuklarımı önemsemeyecek kadar iğrenç biriyim"

"İğrenç değilsin, böyle düşünme-"

"Ölmekten başka bir şeyim olduğunu düşünmüyorum Hyunjin"

Hyunjin bilmediği bir şekilde bu adama karşı güvenle dolmuştu. Ama temas istemiyordu.

-

Eve gelmişlerdi. Gece olmuştu. Hyunjin odasının yerini bilmediği için salonda duvarda asılı olan fotoğraflara bakıyordu.

Petrichor/Hyunlix✓Where stories live. Discover now