38.Bölüm

56 3 13
                                    

Keyifli okumalar.

****************************************

Yatağımda oturmuştum yine,gözlerim bir birine kenetlediğim ellerimdeydi. Biliyorum,en son öpüşmüştünüz sonra ne oldu diye soruyorsunuz. Açıklamak gerekirse,taklaya gelmişim. Çünkü Sebastian beni öptükten sonra belimi uzun uzun tutup gözlerime bakmıştı,tabi ben şoka girdiğim için donup kalmıştım. Daha sonra çalan telefonuyla birlikte iç çekerek beni bırakmıştı,düşecek gibi olsam da hemen toparlamıştım. Birkaç dakikalık hararetli bir konuşmanın ardından telefonu fırlatır gibi masasına bırakmıştı,o an telefona acıdığım için hemen kendime gelmiştim. Daha sonra bana ufak-ufak olduğuna bakmayın 'Gece geleceğim' der gibi bakıp çıkmıştı,evet doğru okudunuz. Çıkmıştı ulan! Meğerse kapı anahtarı varmış herifin! Çok pis taklaya geldim.

Şimdiyse yatağımda oturmuş,liseli kızlar gibi olanları,daha doğrusu beni öptüğü anı hatırlayıp utanıyordum. Bu adam benim harbi devrelerimle oynuyor. Aklıma tekrar o an gelmişti,al işte. Ben bilidim böle olacağını. Aklıma gelen anıyla gözlerimi kapatıp dudaklarımı nemlendirdim,dudakları gerçekten çok yumuşaktı...

Ellerimi çözüp yatağa yasladım,biraz geriye doğru eğilip mavi gözlerimi tavana,daha doğrusu tavana yakın olan minik pencereden dışarıya çevirdim. "Neden?" diye sordum kendi kendime,gerçekten neden? Neden beni aniden öpmüştü? Düşüncelerimin milyon tane senaryosu vardı,ama beni en çok korkutan az önce düşündüğümdü "Seni kullanıp atacak."  Yok canım,Sebastian yapmaz.

"Nedenini merak ediyor musun ufaklık?" Duyduğum sesle yanaklarım kızarmış,gözlerim büyümüş ve düzelmiştim. "Ne..?" Alaylı bakışları duraksayıp konuştuğum zaman biraz daha artmıştı,al işte. "Diyorum ki,neden gökyüzü maviyken aniden açılıp koyulaşıyor." Gerçekten bütün gece bunu düşünmüştüm,evet malım. "Hm?" "Hm." Başımı sallayıp onu taklit ettim,hala adamı sinir ediyorum. Adımları dibimde durmuştu,nefeslerimiz yüzümüze çarpıyordu. Yutkunup birkaç adım geriledim,ama sadece iki adım gidebilmiştim. Belimden tutup beni geri çekince vücutlarımız çarpmıştı.

"Ne yapıyorsun?" Elimi göğsüne koydum,ittiremiyorum zaten ayıyı. "Sabah yaşadığmız olaydan sonra duygularımı anladığını sanmıştım ufaklık." Kaşlarımı çattım "Ben salak mıyım?!" Gözleri bir süre yüzümde dolandıktan sonra "Vallah inşallah değilsindir."demişti,niye öyle diyorsunuz beyefendi? Alındım.Gücendim. "Hadi anlamadım,söyle." Sırf gıcıklığına yapıyorum şuan.

Dudaklarımda hissettiğim baskıyla donup kalmıştım,ama yapılır mı böyle ani şeyler?! 

********************************************************

Bölüm sonu

Ne düşünüyorsunuz bakalım?

Adios. 

Mr.YakuzaWhere stories live. Discover now