U

241 23 21
                                    

Jungkook yerde kaç saattir öylece uzandığını bilmiyordu, göğsünde sakladığı mektubu sıkıca tutmuştu, öğrendikleri kalbini delip geçiyordu, o kadar yorgun ve çaresi hiss ediyordu ki ayakları üstünde duracak, birşeyler yapacak hali bile yoktu.. Gözlerini sıkıca yumup açmaya başlayınca herşeyin biteceyini Jiminin geri geleceyini umuyordu amma yok olmuyordu işte... Jungkook gözlerini tekrar açınca boş salona baktıp yerinden doğruldu, seslik... Etrafda kimseler yoktu oysa bu ev her zaman  böyle değilmiydi ? Jungkook ayaklanınca elindeki mektuba baktı, gözlerinde yeni yaşlar yer edinerek gözlerini yumdu..

Jungkook bulduğu herşeyi etrafa saçmaya başladı en son eline aldığı vazoyu yere firlatarak parçalara ayrılmıştı, Dış Kapının açılmasıyla  Jungkook cam parçalarına aldırmadan üstünden geçip hızla açılan kapıya doğru yürüdü ~ Jimin !!! Jungkook karşısında gördüğü yüzle başını önüne eğerek boş boş etrafa baktı... Kadın ne diyeceğini bilemeden ayakları kanlar içinde olan Jungkooka bakarak ~ Efendim bu haliniz ne ?? Iyi misiniz ? Jungkookun kolundan tutmak isterken hızla çalışanın elini geri iterek  bağırarak ~ Çık dışarı!!!

Çalışan kadın geri  sendeleyerke ~ Efendim sizi nasıl bu halde bırakırım.. Lütfen izin verin yardım edeyim..

Jungkook sinirle gülerek kahkaha atmaya başladı ~ Yardım?!! kendi göğsüne vurarak ~ Bana yardım edeceksin öğle mi ?? Kadın korku dolu bakışlarla Jungkooka bakarak ~ Sakin olun Efendim..

Jungkook yüzü dönerek bağırarak ~ Ne duruyorsun defol !!! Defoll !!!

Kadın korkarak hızla yere bıraktığı çantasını alıp kapıdan çıktı... Jungkook kapının önünde yere çöküp oturdu ... Toparlanması gerekiyordu ,amma yapamıyordu...

Kadın dışarı çıkınca hızla eline telefonu alıp... ~ Merhaba Efendim Kusura bakmayın sizi rahatsız ediyorum amma bu çok önemli

Sana kaşlarını kaldırarak masasında gereğince dogruldu ~ Sorun ne ? Birşey mi oldu ?

Kadın sesi titreyerek ~ Bay Jungkook eve geldiğimde etrafı dağıtmıştı sinirden ne yaptığını bilmiyordu sanki ,ayakları kanlar içindeydi yardım etmek istedim amma izin vermedi beni kapı dışarı etdi..

Sana hızla yerinden kalkarak elleri titreyerek ~ Ambulansı arayın çabuk ben geliyorum şimdi Sakın bir yere ayrılmayın geliyorum ....

Çantasını alıp hızla arabasına doğru yürüdü,  arabasına binip telefonda numarayı çevirerek ağlayarak  ~ Jungwo oğlumuz ..

Jungwo telaşlı sesle ~ Ne oldu oğluma Sana ??!!

Sana ağlayarak ~ Herşeyi öğrenmiş olmalı hizmetçi onu evde bulmuş etrafı dağıtmış galiba kendine zarar vermiş Jungwo benim biricik oğlum ....

Jungwo telaşlı sesle ~ Tamam sakin ol , ben çıkıyorum tamam mı , Jimine ulaşmamız lazım

Sana gözlerinden yaşlar süzülerek ~ O gitti Jungwo...

Jungwo kaşlarını çatarak ~ Nereye gitti ?? Yoksa..

Sana sesi titreyerek ~ Benim yüzümden,  benn gitmesini söyledim...

Jungwo derinden iç çekerek ~ Bak şimdi Jungkookun yanına git bende geliyorum bunları daha sonra konuşuruz..

Jungwo telefonu kapatarak ~ Allah kahretsin!! Ne yaptın sen Sana !!! ....
~~
Jungkook oturduğu yerden kalkarak hızla odasına doğru yürüdü içeri geçince hala dün gecenin izlerini taşıyan dağınık yatağa baktı bir süre, derinden iç çekerek  üzerine birşeyler giyip arabanın anahtarını alıp evden çıkarak arabaya bindi .. Aynadan kendine bakarak ~ Nerede olursan ol seni bulacağım.....
Arabayı hızla çalıştırıp yola koyuldu ...

I love you Jeon JungkookDove le storie prendono vita. Scoprilo ora