Kaf dağı

29 22 2
                                    

Yavuz, Katre ve Pikachu,
**Ormanın içinde ilerlerken karşılarına çıkan ilk canlı bir dev yılan oldu. Yılanın gözleri kırmızıydı ve arkadaşlarına saldırmak üzereydi.
Yavuz arkadaşlarını korumak için yılana doğru koştu. Yılanın ağzından çıkan zehirli tükürükleri ona isabet etmeden yılanın boynunu kırdı.
Bir süre sonra bir gürültü duydular ve arkalarına baktıklarında dev bir sincap gördüler. Sincap onları kovalamaya başladı ve arkadaşlar kaçmaya çalıştı.
Sincaptan kurtulmak için bir mağaraya girdiler. Mağaranın içinde ışık yoktu ve etraflarını göremiyorlardı. Birbirlerinin elini tutarak ilerlemeye çalıştılar.
Mağaranın sonunda bir çıkış buldular ve dışarı çıktıklarında gözlerine inanamadılar. Karşılarında mavi ormanın sonu ve iksirin bulunduğu yer vardı.Yavuz ve Katre iksirin bulunduğu

"Öyle mi? Peki, bunu deneyelim mi?" demişti Pikachu ve Katre'nin  kuyruğunu çekmişti.

"Hey, dur bakalım! O benim kuyruğum!" demişti Katre.

"Senin kuyruğun mu? Ben senin kuyruğunu görmedim ki. Sadece bir ip gördüm." demişti Pikachu.

"İp mi? Bu bir ip değil, bu bir kuyruk. Hem, sen nasıl olur da kuyruğu bilmeyen bir Pokemon olursun?" demişti Katre.

"Ben kuyruğu bilirim. Ama senin kuyruğun değil. Senin kuyruğun olsa, elektrik çakardı." demişti Pikachu.

"Elektrik mi? Ne alaka?" demişti Katre.

"Şöyle." demişti Pikachu ve Katre'ye bir elektrik şoku vermişti.

"Ow! Aman Allah'ım, ne yaptın sen?" demişti katre.

"Seni yakaladım." demişti Pikachu ve gülümsemişti.

katre Pikachu'nun şakasına çok sinirlenmişti. Ama sonra gülmeye başlamıştı. Çünkü Pikachu'nun komik olduğunu fark etmişti. Onunla arkadaş olmaktan çok mutlu olmuştu.

Katre ise, bu dünyayı pek sevmemişti. Her şey ona tuhaf ve tehlikeli gelmişti. Özellikle de Pokemon'lar. Onlarla konuşmak, oynamak ve savaşmak ona çok sıkıcı gelmişti. Hatta bazılarından korkmuştu. Ama Pikachu onu korumuştu.

"Merak etme, ben buradayım. Sana bir şey olmaz." demişti Pikachu.

"Teşekkürler, ama ben buradan gitmek istiyorum. Bu dünya bana göre değil." demişti Katre.

"Anlıyorum, ama buradan gitmek için kapıyı bulmamız lazım. Ve kapıyı bulmak için Kaf Dağı'na gitmemiz lazım." demişti Pikachu.

"Peki, Kaf Dağı'na ne kadar var?" demişti Katre.

"Yaklaştık. Bak, orada." demişti Pikachu ve parmağıyla da

Yavuz, Katre ve Pikachu, Kaf Dağı'na doğru ilerlerken, fantastik dünyanın güzelliklerini ve garabetlerini keşfettiler. Birçok Pokemon ile tanıştılar. Bazıları dostça davrandı, bazıları ise saldırgan oldu. Ama Yavuz ve Katre, Pikachu'nun yardımıyla onlarla başa çıkmayı başardılar.

Bir gün, yolda ilginç bir şey gördüler. Bir ağacın altında, bir kitap duruyordu. Kitabın üzerinde "Fantastik Dünya'nın Sırları" yazıyordu. Yavuz, kitabı almak istedi. Ama Katre onu durdurdu.

"Dur, belki bir tuzaktır." dedi Katre.

"Ne tuzakmış? Sadece bir kitap işte." dedi Yavuz.

"Ya içinde bir canavar çıkarsa?" dedi Katre.

"Olmaz öyle şey. Bak, sana göstereyim." dedi Yavuz ve kitabı açtı.

Kitabın ilk sayfasında şöyle yazıyordu:

"Merhaba sevgili okur. Bu kitap, fantastik dünyanın sırlarını anlatan bir rehberdir. Eğer bu kitabı okursan, bu dünyanın nasıl oluştuğunu, kimlerin yaşadığını, nelerin olduğunu ve daha birçok şeyi öğrenebilirsin. Ama dikkatli ol. Bu kitap sadece gerçekten meraklı olanlar için yazılmıştır. Eğer yeterince meraklı değilsen, bu kitap seni sıkabilir, korkutabilir veya delirtebilir. Bu yüzden, okumaya devam etmeden önce iyi düşün. Bu kitap, senin için bir nimet mi yoksa bir lanet mi olacak?"

Yavuz, kitabın yazısını okuyunca heyecanlandı. Bu kitap, onlara kapıyı bulmada yardımcı olabilirdi. Hemen devam etmek istedi. Ama Katre yine onu durdurdu.

"Dur, bu kitap bize bir şey yapabilir. Belki de bir büyü vardır içinde." dedi Katre.

"Ne büyüsü? Sadece bir kitap işte." dedi Yavuz.

"Ya bizi başka bir yere götürürse?" dedi Katre.

"Olmaz öyle şey. Bak, sana göstereyim." dedi Yavuz ve kitabın ikinci sayfasını açtı.

Kitabın ikinci sayfasında şöyle yazıyordu:

"Sen gerçekten meraklısın. O zaman sana fantastik dünyanın nasıl oluştuğunu anlatayım. Bu dünya, çok eski zamanlarda, büyük bir patlama ile ortaya çıktı. Patlama sonucu, çeşitli elementler dağıldı. Bazıları normal dünyayı oluşturdu. Bazıları ise fantastik dünyayı. Fantastik dünya, normal dünyadan çok farklıydı. Burada, elementler canlıydı. Ve kendi aralarında birleşerek, farklı yaratıklar yarattılar. Bu yaratıkların bazıları Pokemon'lar, bazıları devler, bazıları cüceler, bazıları ejderhalar ve daha birçoklarıydı. Bu yaratıklar, fantastik dünyayı renklendirdiler. Ama aynı zamanda, fantastik dünyayı tehlikeli de yaptılar. Çünkü bu yaratıklar, birbirleriyle sürekli savaşıyorlardı. Ve bu savaşlar, fantastik dünyayı yıkıma sürüklüyordu. Bu yüzden, fantastik dünyanın koruyucuları, bir çözüm bulmaya karar verdiler. Onlar, fantastik dünyayla normal dünya arasında bir kapı yaptılar. Bu kapı, iki dünya arasında bir denge sağlamak için tasarlanmıştı. Ama bu kapı, çok gizemliydi. Çünkü bu kapı, sadece belirli zamanlarda açılıyordu. Ve bu kapıdan geçenler, geri dönemeyebiliyordu. Bu kapının nerede olduğunu bilmek ise, çok zordu. Çünkü bu kapı, sürekli yer değiştiriyordu. Bu yüzden, bu kapıyı bulmak isteyenler, fantastik dünyanın sırlarını çözmek zorundaydılar. Ve bu sırları çözmek için de, bu kitabı okumak gerekiyordu."

Yavuz, kitabın yazısını okuyunca daha da heyecanlandı. Bu kitap, onlara fantastik dünyanın sırlarını anlatacaktı. Hemen devam etmek istedi. Ama Katre yine onu durdurdu.

"Dur, bu kitap bize bir şey yapabilir. Belki de bizi tuzağa düşürmek istiyor." dedi Katre.

"Ne tuzağı? Sadece bir kitap işte." dedi Yavuz.

"Ya bizi fantastik dünyada mahsur bırakmak isterse?" dedi Katre.

"Olmaz öyle şey. Bak, sana göstereyim." dedi Yavuz ve kitabın üçüncü sayfasını açtı.

Kitabın üçüncü sayfasında şöyle yazıyordu:

"Sen gerçekten cesursun. O zaman sana fantastik dünyanın koruyucularını anlatayım. Bu koruyucular, fantastik dünyanın en güçlü ve en bilge yaratıklarıydı. Onlar, fantastik dünyayı yönetiyor ve koruyorlardı. Ama onlar, görünmezdi. Sadece istedikleri zaman kendilerini gösteriyorlardı. Ve sadece layık olanlara yardım ediyorlardı. Bu koruyucuların kim olduklarını bilmek ise, çok zordu. Çünkü bu koruyucular, farklı şekillere bürünebiliyorlardı. Bu yüzden, bu koruyucuları bulmak isteyenler, fantastik dünyanın sırlarını çözmek zorundaydılar. Ve bu sırları çözmek için de, bu kitabı okumak gerekiyordu."

Yavuz, kitabın yazısını okuyunca daha da meraklandı. Bu kitap, onlara fantastik dünyanın koruyucularını anlatacaktı. Hemen devam etmek istedi. Ama Katre yine onu durdurdu.

"Dur, bu kitap bize bir şey yapabilir. Belki de bizi kandırmak istiyor." dedi Katre.

"Ne kandırması? Sadece bir kitap işte." dedi Yavuz.

"Ya bizi fantastik dünyaya bağlamak isterse?" dedi Katre.

"Olmaz öyle şey. Bak, sana göstereyim." dedi Yavuz ve kitabın dördüncü sayfasını açtı.

Kitabın dördüncü sayfasında şöyle yazıyordu:

"Sen gerçekten inatçısın. O zaman sana fantastik dünyanın kapısını anlatayım. Bu kapı, fantastik dünyayla normal dünya arasında bir geçittir. Ama bu kapı, çok gizemliydi. Çünkü bu kapı, sadece belirli zamanlarda açılıyordu. Ve

Sonsuz ve Fantastik Where stories live. Discover now