12. KELEBEKLER

553 45 26
                                    

Heyyooo, yeni bölüme hoşgeldiniiiizz! Nasılsınız? İyi olun lütfen <3 

Okunmamız gün geçtikçe artıyor ve çok mutlu oluyorum. Lütfen oy ve yorumlarınızla bana destek olun ki daha da büyüyelim. Sevdiklerinizle paylaşarak kitabımı destekleyebilirsiniz. Unutmayın ki Mavera bizimdir. 

İyi okumalar. <3

12. KELEBEKLER

"Ruh, bedenin sahibidir. Gücünde güçsüzlüğünde ruhuna aittir. Zula güçlendikçe ruhunu taşıyamaz oldu, ruhu kendine ağır geldi ve Maverada her şey kötüye gitmeye başladı. Şiddetli depremler, günler süren fırtınalı yağmurlar ve en kötüsü güneyde huzursuzluklar başladı. Türler arası anlaşmazlık ve kavgalar oldu. Buna bir son vermemiz gerekiyordu. Bu güç maveraya zarar verecekti, belki de sonu olacaktı. Maveradaki güçlü cadılar, büyücüler, kâhinler bunun için çözüm aradılar fakat bulunan her çözüm buraya zarar verecekti. Bütün fikirlerin sonunda Zulanın ruhunu taşıyabilecek, Kuzeyde olan bir yaratığa vermeye karar verdiler. Ruh güneye ne kadar geç gelirse bu güney için o kadar iyi olacaktı."

Karşımda oturan Roni sustuğunda söze atladım. "Yani Zulanın ruhu olmam şans eseriydi, öyle mi? Aslında bir türe aittim ve ben şans eseri Zulanın ruhu oldum?"

"Hayır, şans eseri değil. Zula uzun bir süre kuzeyde göçebe yaşadı. Kendini kabul edecek, güçlü bir beden aradı. Yıllarca birçok bedenin misafiri olsa da aradığı bedeni bulamadı. Sen, Zulanın ruhunu taşıyabilecek güçlü birisin. Bu şans değil, senin gücün."

Zaman ilerledikçe hiçbir şey daha da karmaşık hale geliyordu. Kafamdaki soru işaretlerini cevapsız bırakmamak için soruma devam ettim.

"Zulanın bir beden arayışında olduğunu bilen kimse yok muydu? Herkes çok şaşırdı ama anlattığınıza göre bu önceden belirliydi." 

Zulanın köklerinde iki Roni ile sohbet ediyordum. Hissettiğim ve yansıttığım tüm karamsar enerjiye ve devasa korkutucu görüntülerine rağmen çok pozitif enerjileri vardı. Yüzlerindeki tebessüm geldiğimden bu yana hiç eksilmemişti. "Tabii ki de bilenler vardı. Bardia ve yetkili pek çok kişi bunu bilse de geri kalanlar bunu bilmiyordu."

"Benden önce gelenlerin Zulanın ruhu olmadığı anlaşıldığına göre başından beri benim Zulanın ruhu olduğumu biliyordunuz?"

Sanki espri yapmışım gibi kendi aralarında kıkırdadılar. "Evet, biliyorduk."

"Neden bunu benimle paylaşmadınız? Neden bilmiyormuş gibi yaptınız?"

"Bunu kendin keşfetmeliydin, Tomris. Buraya alışmalıydın. Her şey senin iyiliğin içindi."

Hah! İyilikmiş! Tepkiler hiç de onu göstermiyordu. "Bunu gizleyerek bana iyilik yaptığınızı düşünmüyorum. Herkes korku içinde eğer başından beri bunu biliyor olsalardı, tepkileri bu olmazdı."

Geldiğimden beri yüzündeki tebessüm ilk defa azalmıştı. "Tomris, Zulanın ruhu olmak sana kolaylık sağlamayacak. Çok yorulacaksın, çok çabalayacaksın. Mavera'ya zarar vermek isteyen herkes artık ilk senin karşına çıkacak ama korkma, Zula seni seçtiyse bunun üstesinden geleceğini bildiği için seçti."

Sinirlerim bozuldu, dudaklarımdan istemsiz bir kahkaha döküldü. "Sözlerin çok rahatlattı, sağ ol."

Konuşmanın başından beri yanımızda olan ama konuşmaya dahil olmayan erkek Roni konuşmaya başladı. "Tomris uzun süredir yalnız hissettiğini biliyoruz, korkularının farkındayız ama artık buradasın." Dedi köklerinde oturduğumuz büyük ağacı göstererek. "İşte burası senin evin. Sana güzel günler yaşayacağız gibi bir söz vermemem şu an ama ne olursa olsun yalnız olmayacaksın, daima senin arkandayız. Başlangıçta sen türünü öğrenmediğin için senin yanında olamadık ama artık yanındayız. Seni ve burayı daima koruyacağız."

MAVERAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin