27| final.

926 123 121
                                    




"istediği kadar kurak ve renksiz olsun, evimizden vazgeçemeyiz. insanın evi gibisi yoktur."


🎭

Arabadan inip boş bahçede gezdirdim gözlerimi. Arkadaşlarıma dair bir şey göremezken telefonumu çıkardım. Seungmin'in numarasını tuşladım ve telefonun açılmasını bekledim. Telefon açıldığında hemen "Neredesiniz siz?" diye sordum.

"Yukarı bak."

Yukarı baktığımda hepsinin terastan beni izlediğini gördüm. "Ne aptal insanlarsınız ya." diyerek söylendim ve telefonu kapatıp eve girdim.

Burası Changbin Jisung ve Seungmin'in ortak kullandıkları yeni evleriydi. Ben Minho ile yaşamaya başladıktan sonra Changbin tek kaldığından daha büyük bir ev alarak üç kişi yaşamaya karar vermişlerdi. Neredeyse her gün görüştüğümüzden de benim olmayışıma alışmak gibi bir durum yaşanmamıştı.

"Yine mi sen ya." dedi Jisung ben terasa çıktığımda. Ceketimi çıkarıp koltuğa düz bir şekilde koyduktan sonra oturdum ve oturduğum yerde yayıldım.

"Sen her gün Jeongin için bize gelirken ben böyle demiyorum ama." dedim. Masada duran limonatadan koymasını işaret ettim. Göz devirerek bir bardak limonata doldurdu.

"Tamam atışmayın yine."

"Changbin! Nasılsın en sevdiğin arkadaşım." dedim keyifle.

"Süperim," dedi yanağımdan makas alırken "Sen nasılsın?"

"Ben de çok iyiyim."

"Hayırdır bugün şirkete gitmeden buraya gelmişsin?" diye sorduğunda omuz silktim.

"Aradım Minho'yu toplantım uzar dedi ben de buraya geldim."

Minho şirketin başına geçip işine devam ettiği gibi bende işime bir klinikte devam ediyordum. Kendi kliniğimi açacak birikime sahip olmasam da doğum günümde fazla zengin arkadaşlarım ve sevgilim yardımlarıyla bir klinik açmıştım. Tabii ki bu klinik Minho'nun özenle seçişi üzerine şirkete çok yakındı. Her molasında yanına gelecek kadar deliydi çünkü.

Aklıma gelince gülümsedim ve limonatamı yudumladım.

Sonra buraya neden uğradığımı hatırlayıp çantama uzandım. "Seungmin, şu özel tasarım kolyelerden getirdim. Minho dün akşam sana ulaştırmam için bana verdi." Çantamdan kutuları çıkarıp masaya koydum. "Sevmediği varsa katalog atacakmış, oradan seçebilirsin."

"Hyunjin," dedi mahçup bir ses ile. Devamında ne geleceğini bildiğimden göz devirdim. "Bu modellik işine gerek var mıydı bilmiyorum. Laylee benim için çok fazla ünlü bir marka. Ben henüz o kadar ünlü bir idol değilim."

"Başlama yine, böyle bir fırsattan yararlanmalısın. Sana daha önce kapına geleni kovma demiştim. Bu şekilde hem şirket hem de sen kar kazanacaksınız." diye açıkladım yüzüncü kez.

Jisun "Yuh," dedi. "Bunların güzelliği şaka olmalı. Hepsi de en pahalı taşlarla süslenmiş."

"Minho ve Felix birlikte tasarladılar, ben de ilk gördüğümde Seungmin'e çok yakışacağını düşündüm."

özgür ruhlar, hyunhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin