1-Şarkı

79 30 17
                                    

Son ders de sonunda bitmişti. Kapıya doğru ikili olarak kol kola girmiş yürüyorduk. O sırada Mert ve Burak son hızda yanımızdan geçtiler. Kavga olduğunu unutmuştum tabi. Bizde onların peşinden çıkışa doğru ilerledik.

Rüzgar Mert'i görünce yanına doğru çekti ve kulağına birşeyler fısıldadı. Bunu duyan Mert ilk olarak bana baktı daha sonra Rüzgar'a bakıp kafa salladı. Sonra hızlı adımlarla Burak ile evlerine doğru ilerlediler.

Okulun önünde kavgayı bekleyen herkes bu olaya şaşırmış ve aralarında konuşmaya başlamışlardı. Tabi evlerine doğru yol aldılar.

Biz kızlarla aramızda ne olduğunu tartışırken Sıla kolumu dürttü ve kulağıma birşeyler fısıldadı.

" Lavin korkma ama Rüzgar dimdik sana bakıyo."

Kafamı yavaşça Rüzgar'a çevirdim. Gözlerimiz kısa sürede buluştu ve onun önüne dönmesi ile bu kısa süre sonlandı. Sırıtarak arkadaşına dokundu ve yürümeye başladılar.

Normal hayatımızda konuşmadık pek. .Benim için bir şey ifade etmiyordu.

Bakışlarına anlam veremesem de önüme döndüm ve kızlarla eve doğru yol aldık. Yollarımız aynıydı çünkü hepimiz aynı mahallede oturuyorduk. Mert ve Burak erken gitmeselerdi onlarla beraber giderdik ama bugün erken davranmışlardı.

🌊

Bu sabah alarmının sesi midemi bulandırıyordu artık. Keşke öğlenci olsaydım diye düşünmedim değil yani.

Daha fazla oyalanmadan yatağımdan kalktım. Gelen üşümeyle birlikte üzerinde olan gecelikleri in üstüne bir şal alarak odamdan çıktım.

Küçük bir eviniz vardı ama bize yetiyordu. Abim ben annem ve babam. Genelde pek evde olmazdı abim çünkü kendisi bir hostdu. Hep başka ülkelerde oluyor. Ne güzel meslek yaa.

Banyoya doğru gittim ve her sabah yaptığım günlük cilt bakımımı yaptım. Üstümü giyindim ve okulda yemek yemeği pek sevmediğim için kendime minik bir tost yaptım. Elime aldığım tost ve kulağımda çalan şarkı ile yavaşça okula doğru yürüdüm.

Okula geldiğimde saatin daha erken olduğunu fark ettim ve bu yüzden çantamı sınıfa bırakmadan direk müzik odasına gittim. Seviyordum burayı, bazen erken gelip birşeyler çalar söylerdim çünkü kendimi iyi hissettiriyordu.

Elime aldığım gitarla sabahtan beri aklımda olan o şarkıyı çalmaya ve söylemeye başladım.

(Car's Outside şarkısını dinleyerek okuyabilirsiniz🫀)

-Close the windows,lock the doors
Don't wanna leave you anymore

En sevdiğim partın gelmesi ile sesimi biraz da yükselttim fakat sadece benim sesim yükselmedi..

-Oh darling all of the City lights
Never shine as bright as your eyes...
-Oh darling all of the City lights
Never shine as bright as your eyes...

Kafamı yana doğru çevirdim ve bana bakan bir çift mavi göz ile karşılaştım. Burada tek olduğumu düşünüyordum.

Ben birinin önünde şarkı söyledim.
BEN BİRİNİN ÖNÜNDE ŞARKI SÖYLEDİM!!

"S-sen burdamıydın"

Kahretsin sesin titremişti.

"Biraz dinlenmeye gelmiştim ama güzel sesinle uykum açıldı."

Gitmek için ayaklandım ama bileğimden tutması sebebiyle arkama doğru hafifçe savruldum. Başım göğsüne çapmıştı. Yavaşça ondan uzaklaştım ve konuşmaya başladım.

"Napıyosun Rüzgar?"

"Gözlerine bakıyorum ama doyamıyorum."

Başımı yere doğru indirdim ama çenemden tutmasıyla tekrar gözlerine baktım.

"Beraber şarkı söyleyelim mi?"

Dediği şeyle şaşımıştım.

"Biz mi,şuan mı?"

Hafifçe kafasını salladı.

Şuan çok yakındık ve ben bu yakınlıktan rahatsız olmuştum bu yüzden 2 adım geriye gittim ama oda bana doğru adım atarak aradaki mesafeyi yine eski haline getirdi.

Duvara doğru adım atmaya devam ettim ama sırtının soğuk duvara değmesi ile yolun sonuna geldiğimi anladım.

Beni duvarla arasına almış gözlerime bakıyordu. Konuşmaya başladı.

"Oh darling all of the City lights never shine as bright as your eyes."

Gözlerini gözlerime dikmiş ve ardında yatanlara bakmaya çalışıyordu ama daha fazla ordu durmadan kolunun altından geçerek çantamı aldım, kapıya yöneldim ve çıktım.

"Bir kelebeğin ömrü kadar sevsen beni yine de sana uçup gelirim biliyor musun...?"

Ama arkamdan dediği şeyle biraz duraksadım. O ne yapmaya çalışıyordu.

Arkamı döndüğümde onu göremedim, hemen nasıl gidebilir. Neyse...

🌊

Bütün tenefüslerde onu görmek için dışarı çıktım çünkü ne demek istediğini öğrrenmem lazımdı ama yoktu. Okuldan kaçmıştı muhtemelen.

Bizim kızlara hiçbir şey anlatmadım çünkü söylicekleri şeylerle başımın etini yiceklerdi. En iyisi hiç bahsetmemek.

Son ders zili de çaldığında eşyalarımı taopladım ve çantamı omzuma taktım. Kızlar beni beklemeden gitmişlerdi çünkü onlara bugün yanlız gitmek istediğimi söylemiştim. Başta biraz şaşırsalarda sonra beni onaylamışlardı.

Kulağımda sabah söylediğim dolaylı yoldan söylediğimiz şarkı çalıyordu. Söylemeye başlamadan önce ses kaydedici den kayıt almıştım. Bu sayede tekrar tekrar dinledim. Sesi de güzelmiş...

Eve geldiğimde zile bastım ve annemin güler yüzlü sesiyle karşılandım.

Kendimi hemen odama atmıştım. Üstümü değiştirdim ve yatağima uzandım. Yanıma aldığım minik abur cuburlar ile de keyfimi yükseltiyordum. Ama telefonuma gelen bildirim ile kaşlarım havaya kalkmıştı.

@rüzgar_gçmz sizi takip etmek istiyor

Kabul edip etmemek arasında kaldım ama takipçim çoğalırdı başka ne olabilirdi ki. O yüzden kabul ettim.

Sıkıldığım için hem biraz ara vermek hem de derslerime göz gezdirmek için masama geçtim. En zorlandığım ders olan tarih için biraz tekrar yapsam iyi olacağını düşünüp telefonumu sessize aldım. Derslerim için daha iyi.

2 saatlik bir tarih matematik serüveninden sonra yatmak için yatağıma girdim. Instagram da biraz dolaşsam ne olabilirdi ki.

Aradan yarım saat daha geçmiş ve benim iyice uykum gelmişti. Daha fazla dayanamayarak gözlerimi karanlığa kapadım...

Nasıl olmuş aşklar
Yazım yanlışları varsa kusura bakmayın lütfen
Vote atmayı unutmayın
Sizi seviyorummm

Ölüm Çiçeği:LAVİNYA Gerçek Aşk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin