Telaş🍁

1.8K 245 175
                                    

Jisung bu gün yanlızdı.Minho'nun hastaneye gitmesi gerekiyordu.Tüm gün kendisini yormaması gerekiyordu.Çünki taşıyıcı olduğu için hamileliği gerçekten onun için zor geçiyordu.Minhoysa uzun zamandır hastaneye gitmediği için eve geç dönücekdi.Jisungu arayıp en geç saat 10'da evde olacağını söylemişti.

Saat nerdeyse 9'a geliyordu.Jisung tüm gün çizdi film izlemiş,resim çizmiş,kitap okumuştu.Canı sıkılıyordu.Şuan yuxarıda kendi odalarında oturmuş telefonunda oyun oynuyordu.Aşağıdan gelen tıkırtılarla Jisung ayaklandı.Minhonun geldiğini düşünerek kapını açıp aşağıya inmeye başladı.Merdivenlerdeyken Minhoya seslendi "Sevgilim?Senmisin?"dedi.İyikide telefonu yanına almışdı."Minho?"ses gelmeyince Jisung dahada tedirgin oldu.Mutfakdan gelen seslerle yavaşca ora doğru irerledi.(Siz söylemeden söyliyim Jisungie çok meraklı biri ehehe)Mutfağın ışığını açtı.Pencerinin açık olduğunu ve camın önünde minik kediyi gördüğünde derin bir nefes verdi."Sen miydin?Ahh minik yaramaz çok korktum..."dedi ve kediye yakınlaşıp tüylerini okşadı.Birden ensesinde hiss etdiği soğuklukla buz kesdi.Yutkundu ve arkasını döndü yavaşca.Önünde gördüğü siyah giyimli kişiyi ve burnunun ucundaki silahı görüncə bağıracakdı ki,önündeki kişi eliyle ağzını bağladı."Şşşşş....Sakin ol bakalım.Elimi ağzından çekicem ama sakin olacaksın.Sesin çıkmayacak!"dedi uyarıcı bir tonla.Jisung dolu gözlerle başını salladı.Ellerini çekdiğinde Jisung derin bir nefes verdi.Ve sesini çıkarmadı."Aferin bakalım.Şimdi sessizce odaya çıkıyoruz ve evde ne değerli eşya varsa veriyorsun."Jisung başını salladı.Hem sessizce ağlıyordu hem de karnındaki sancılar ve ağrılarla başa çıkmaya çalışıyordu.Bi anlık fazla stress yaptığı için sancıları da artmıştı.Zorla yürüyerek yuxarı çıkıyordu.Odaya girdikleri anda hırsızın arkasından itmesiyle dizlerinin üzerine düşmüşdü ama karnındaki sancıları artırmışdı.Şuan canı fazla yanıyordu ve nefes alamkta zorlanıyordu.Herşey dahada zorlaşıyordu.Jisung içden içden Minhonun eve çabuk helmesini istiyordu.Hlrsız  herşeyi almışdı.Jisung gitdikce güçsüzleşiyordu ve sancıları artıyordu.Gözü kararıyordu.Zorla dayanıyordu.Hırsız etrafa bakıp herşeyi aldığına emin olduktan sonra hızla odanın canından atladı.Ama unutduğu bir şey vardı.Jisungun düşerken elinden kayan ve yatağın altına düşen telefonu.....

Hırsızın evden çıkmasından nerdeyse 2 dakka geçmişti.Jisung yatağın yanına telefonuna yakın olan bir yere irerlemek istiyordu.Ama şuan en zor şeylerden biri oydu,ama bebeği için çabalamıştı.Elini birazda uzatsa telefonu ala bilirdi ve Minhoyu araya bilirdi.Birazda yaklaştı telefonuna.Tam telefonu eline alacağı sırada Minhonun aramasıyla göz yaşlarından akan yaşların arasında gülümsedi...Telefonu zorlada olsa eline aldı.Aramayı yanıtladı zorda olsa...
"Jisung bebeğim,bişey istermisin?Geliyorum alayım."dedi.Jisung şuan bişey söyleyemiyordu.Zorlada olsa dudaklarını araladı."M-Min-Minho...."Telefonun diğer ucundakı sevgilisi telaşlandı."Jisung?!İyimisin?!Ses ver!Jisung?!"Jisung gülümsedi sanki son kez gibiymiş gibi."S-Seni çok a-ama çok se-seviyorum....S-Sevgilim..."dedi.Telefon düştü elinden sonra kocaman bir karanlığa sürüklendi.Odadaysa sadece Minhonun Jisung diye haykırışları yankılandı.....

Yazar'dan.

Minho hızla eve doğru arabasını sürüyordu.Jisungun,tek aşkının sesini öyle duyması çok zordu.Ağlıyordu,nefesi kesiliyordu...Göz yaşları...Neden akıyordu?Telaşlanıyordu,aslında Jisungunda hamile olduğunu öğrendiğinde telaşlanmışdı....Ama bu sefer bu telaşdan nefret ediyordu.Hiç sevmemişdi.Eve nasıl geldiğini hatırlamıyordu bile...Hızla kapıyı açtı."Jisung!Sevgilim?!"bağırarak hızla odalara bakarak yuxarı çıkıyordu.Odalarının kapısını açdığında kalbi durdu.Sevgilisi yerde yatıyordu,alt bedeni kanlar içinde..Minhonun son görmek isteyeceği bile bi şey değildi bu.. Lee Jisung ve kan..Can yakıcı.Hızla sevgilisinin yanına irerledi.Yanına çökdü...Yüzünü elleri arasına aldı.Buz gibiydi yüzü...Nefret etti bu soğuktan."Sevgilim..Aç gözlerini..Jisung!"dedi Jisungun alnına dökülmüş saçlarını çekerek.Jisung dudaklarını araladı zorla."S-seni g-ger-gerçekten....çok sev-sevdim L-Lee Minho...."dedi sanki son kezmişcesine..."Jisung hayır!Hayır!Yorma kendini götürücem Seni hasteaneye kurtulacaksın!Yine Seni seviyorum diyeceksin!"dedi bir elini beyinin diğerini dizlerinin altından geçirdi,kucağına aldı sevgilisini hastaneye götürdü nasıl gittiğini hatırlamıyordu....

Duvara yaslanmış kanlı ellerini izliyordu.Hıçkırarak ağlıyordu..Ya onlara bişey olsaydı?Napardı?Arkadaşlarını bile zorla aramıştı.Ne konuştuğunu hatırlamıyordu...Seugminin sesiyle hızla sese döndü."Minho!"seugmin hızla en yakın arkadışının yanına çökdü.Sarıldı."O iyi olacak Min...Merak etme güçlü biri.Senin gibi güçlü bir eve sahip ve minik bebeğin babaya..."dedi arkadaşınız teselli etmek istercesine."Napıcam ben seug?Ya bişey olursa?İğrenç hiss ediyorum!Jisungu o halde gördükten sonra iğreniyorum kendimden..Kötü bir eşim!Zamanında aramalıydım onu seug!"dedi ağlayarak.Kendini suçluyordu."Hayır Min!Sen çok iyi bir baba ve eşsin..Bunların olacağını bilemezdin değil mi?Hadi kendine gel ve kalk Jisung uyandığında seni böyle görürse hiç iyi olmaz."dedi.Tuttu en yakın arkadaşının kanlı ellerini.Minhoyu lavaboya götürdü biraz kendine geldi.Geri döndüklerinde Acilin kapısının açılmasıyla herkes ora döndü."Onlar iyimi?"diye sordu doktordan Minho telaşla."Gerçekten böyle güçlü bir bünyeyle hemen hemen karşılaşmayız.Çok güçlü bir bünyesi var.Babayada çoçuğada hiç bir şey olmamış.Ama tedbir amaçlı 1 hafta hastanede kalmayı gerek.Geçmiş olsun."dedi doktor."Teşekkürler"dedei Minho sadece.İkisinede hiç bişey olmamıştı şükürler olsun ki.Şanslıydı tanrı eşini ve bebeğini ona bağışlamıştı..."Onlar gerçektende güçlü Seug...."dedi Minho burukça gülümseyip arkadaşlarını sıkıca sarıldı.....

Whogg 719 kelime simdeye kadarıyla en uzun bölüm.Umarim memnun kalirsiniz.Oy vermeyide unutmayin.♡'

777🍁/minsungWhere stories live. Discover now