28

10.1K 460 245
                                    


İyi okumalar.

Beni okulun önüne bırakan Hakan'a veda etmek için uzanıp yanağına küçük bir öpücük bıraktım. Oda bu küçük temasa gülümseyip benimle vedalaşmıştı.

Arabadan indikten sonra karşı kaldırımda beni bekleyen arkadaşlarıma el sallayıp hızlı adımlarla yanlarına vardım.

Selim beni şaşırtmayarak boynuma resmen atlamıştı. Kıkırdayıp ona sıkıca karşılık verdiğimde Koray ile göz göze geldim. Gülümsüyordu ama kendini sıktığı belliydi. Ne oluyordu bu kuduruğa?

Selim'i kendimden ayırıp Koray'a döndüm.

"İyi misin Koray'cığım?"

"Gayet iyiyim Ege'cim. Sen nasılsın?"

Aramızda ki durum gergin mi yoksa komik mi karar veremiyordum. Ben her zaman Koray'la böyleydim.

"Oğlum noluyor lan? Biri birine atlıyor, diğeri canım cicim diyor. Valla mustiyle biz dışlanıyoruz."

Necmi'nin konuşması ile göz devirmemek için zor tuttum kendimi. Hemen dikkatleri üstüne çekmeye çalışıyordu.

Koray da bile bi değişim vardı ama bu çocuk aynı mallıkla kalmıştı elimizde.

"Necmi konuyu hemen nasıl kendine getirebiliyorsun ya?"

Selim'in aklımdakileri dışa vurması ile kahkaha attım. Koray'ın bakışları anında bana dönünce ona hareket çektim.  Tövbe çekerek tekrar önüne döndü.

"Tamam sinirlenme hemen şekerim."

Necmi bir koluna Selim'e atıp yanağından Selim istememesine rağmen makas almaya çalışırken bakışlarımı tepkisini ölçmek için Koray'a çevirdim.

Tahmin ettiğim gibi Necmi'ye sanki her an onu boğabilirmiş gibi bakıyordu. Resmen Selim'i kıskanıyordu. Hemde bizim salak Necmi'den.

"Yapma Necmi. Sevmiyorum."

Elini itmesine rağmen yanağını sıkmaya daha çok çalışan Necmi'ye Koray'ın tepkisini merak ettiğim için gülümsüyordum, Koray ise çatlıyor.

Normalde ayırırdım ama Necmi hep böyleydi. Sırf Mustafa sevmiyor diye zorla yanaklarını sulu sulu öperdi. Tabi sonra Mustafa'dan dayak yiyordu.

"Ama yanağın çok tatlı."

"Oğlum istemiyor işte."

Nihayet Koray dayanamayıp konuşunca yarım ağız sırıttım. Homofobik şerefsizim Selim'e yanmıştı resmen.

"Kardeşim sana noluyor ya?"

"Sülük gibi yapıştın çocuğa."

Koray sözünün üstüne Selim'i kolundan çekip yanına alınca gözlerim irileşti.

Lan bu resmen ben olmuştu.

"Of sıktınız artık. Ders başlamadan gidelim oturalım bir yere. Hadi."

Mustafa'yı başımızla onaylayıp okulun bahçesine yürüdük. Tabiki Koray ve Selim yanyanaydı. Nihayet boş banka vardığımızda oturduk topluca. Ve Koray yine Selim'in yerindeydi.

Tekrar rutin sohbetimizi yapmaya başlamıştık. Necmi bir şeyler anlatıyor Mustafa dikkatle dinliyor ve Koray ile Selim de gizlice flörtleşiyorlardı.

Sakindim.

Neyse güldük eğlendik artık mevzuya giriş yapmalıydım.

"Çocuklar biliyorum okul yeri değil ama size bir şey anlatmalıyım."

Üvey Babam - GAYWhere stories live. Discover now