Forget My Husband, I'll Go Make Money

Bölüm 16: İş bağımlılığı olan bir nişanlı; bu evlilik düzelecek mi? (7)

Yenikarina'nın kendisine göz kırptığını gören Aristine, gülümseyerek karşılık verdi.

"Neden, çok naziksin."

Yenika'nın istediği cevap buydu ama gülümsemesi biraz sertti.

"O... benimle formaliteleri mi bıraktı?" (Aristine konuşurken kibar bir tavır kullanmadı)

Bu aptal şu an ona tepeden mi bakıyordu?

Ah, benim hatam. Prenses Yenika, sizinle daha rahat konuşabilir miyim?"

'Sinir.'

Ancak Yenikarina bir gülümsemeyi sıkmayı başardı.

Gerçekten ne sinir bozucu bir kadın.
'Benim hatam' dedi ama ifadesiz yüzünde üzgün olduğuna dair hiçbir emare yoktu ki bu daha da rahatsız ediciydi.

"Aslında ben daha çok..."

Yabancılara karşı utangaç - bunu söyleyecekti ama daha söyleyemeden Aristine ağzını açtı .

"Çünkü bana küçük kız kardeşimi hatırlatıyorsun. Prenses Yenika, seni de küçük kardeşim gibi görmemi istediğini söylemiştin, değil mi?"

'Ne?'

Yenikarina, dili tutulduğu için hiçbir şey söyleyemedi.

"Ah, bunu kibarlık olsun diye mi söyledin? Bu ayrımı yapmakta pek iyi değilim. Ben ciddi olduğunu sanıyordum."

Aristine'in bakışları yere düştü.

Bir güzelden beklendiği gibi, bu bile onu zavallı ve üzgün gösteriyordu.

Yenika, Marten'in Aristine için üzülüyormuş gibi içini çektiğini görünce daha da sinirlendi.

'Nasıl ciddi olabilirim?! Neden senin gibi birinin beni küçük kız kardeşin gibi düşünmesini isteyeyim ki!"

Ona küçük bir kız kardeş gibi davranabilecek tek kişi vardı ve o da erkek kardeşi Hamill'di.

Ama sonunda ağzından dökülen kelimeler...

"Elbette! Kesinlikle ciddiydim."

Yenikarina parlak bir gülümsemeye zorladı.

"Öyleyse sorun yok, değil mi?" (Aristine)

Aristine'in saygı ifadelerini bıraktığı görüntüsü, Yenikarina'nın gülen yüzünü anında çatlattı.

Hayatı boyunca, ne olursa olsun gülümsemeye devam edebilmişti ama bugünden önce gülümsemeye devam etmekte hiç bu kadar zor olmamıştı.

'Kahretsin. Tüm hayatı boyunca bir duvarın yanında yaşadığı için mi bu kadar düşüncesiz ya da ne?'

Ama daha önce Paellamien'e yaptıklarını göz önünde bulundurursak, Aristine tamamen düşüncesizmiş gibi görünmüyordu.

Her neyse, prenses önce saygı ifadelerini bırakmak istediğinden, resmi olmaya devam etmesine gerek yoktu.

"Mn, peki o zaman Yenika da..."

"Ah."

Aristine onun sözünü kesti.

"Küçük kız kardeşim benimle her zaman saygılı bir şekilde konuşur. Çok gençken bile benimle konuşmasını hiç düşürmedi."

"..."

Yenikarina bir an için suskun kaldı.

Zihni boşaldı.

O sırada hemen yanından bir kahkaha sesi geldi.

"Öff!"

Marten'dı.