2.BÖLÜM:YOLDAŞ

36 10 11
                                    

                                                                                  

                                                                                 2 gün sonra


     Sabahın erken saatlerinde uyanıp evi topladım. Ailemin bana bıraktığı her şeye büyük bir titizlikle bakmak boynumun borcuydu artık. Bugün o korkunç günden sonra ilk defa güneşlikleri açmıştım, evin bütün camları açık , güneşlikleri çekiliydi. Gördüğüm rüya zaten kafamı toplamamı zorlaştırıyordu. Beyaz bir elbise giymiştim ve her tarafı kan ile kaplıydı benim kanım mıydı bir başkasının mı bilmiyorum ama korkunçtu. Sonrasında ise bir adam elinde koşarak üzerimdeki elbisenin tam tersi olan bembeyaz ve tertemiz bir elbise getirdi. Yüzüme kocaman gülümsemeyle ve şefkatle bakan adama bende aynı şekilde bakıyordum. Tam adam bir şey diyecekti ki uyandım. Rüya tuhaftı. İlk anları içimi ürpertirken son birkaç saniye olan o an beni içimde büyük bir huzurla uyandırmıştı.

Anlamsız bir umutla uyanmıştım ancak çok geçmeden bu umudumu koruyamadığım yine sıkışan göğsümden belliydi. O adamın bana yardım edecek olması beni umutlandırıyordu çünkü şuan elimden başka bir şey gelmez . Güçsüz insanların öldürüldüğü bu dünyada güçlüler ancak kendileri gibi olan güçlülerden intikam alırdı. Bu umudu korumadım ,sonrasında hayal kırıklığı yaşamak beni bertaraf ederdi. Kendime bunu yapamazdım. Bugün her şeye yeniden başlamıştım. İşime gitmeliydim. Beni bekleyen öğrencilerim varken güçlü olup bu zorlu hayatımın yolunda ilerlemeliydim. Acım hala baki hala aynı ancak yaşıyorsam güçlü olmalıydım.

 Kaynayan çaydanlığın altını kapatıp çayımı demledim. Dolaptan domates ve salatalık çıkarıp hepsini çok küçük olmayacak şekilde doğradım azıcık tuz ve yağ ekleyip mutfak masasına koydum. sofrayı kurup ocakta demlenen çayımı masaya koydum. Hızlıca kahvaltımı ederken ruhum açlığı arada gözlerimi karşımdaki annemin ,babamın sandalyesine ve 6 yıl önce ben 20 yaşındayken bizi terkeden abimin sandalyelerine dalıp gidiyordu. 26 yaşına gelmiştim daha abimin gidişini, özlemini atlatamamışken şimdi annemi ve babamı kaybetmek çok zordu. nasıl dayanacaktım. artık kimsesizdim. tek başına.

abimin hep geri dönmesini beklemiştim. hep umudum vardı ama şimdi umut bana uğramazdı. böyle miydi hissizleşmek? bu yoksa kendini kaybetmek mi? 

Bu düşünceler eşliğinde kahvaltımı bitirince sofrayı toplayıp çıkan iki üç parça bulaşığı elimle yıkayıp odama çıktım. Klasik her zaman giydiğim siyah kumaş pantolon , üzerine beyaz body üstüne de siyah  klasik bir ceket alıp çoraplarımı giyindim. Hızlıca banyoya gidip saçımı sıkıca bağladım. Güneş kremi  ve rimel sürdükten sonra allık ve pembe tonlarında ruj sürüp banyodan hemen çıktım. Geç kalmamalıydım. 

Zaten bir haftadır okula gidemiyordum hepsi konulardan geri kalmıştı. Öyle güzel öğrencilerim vardı ki hepsi yaşadığım üzücü olaydan sonra bana tonlarca mesaj atmışlardı ve beni ziyarete gelmişlerdi. Bir öğretmen olarak ilk defa onların karşısında yeni doğan bir bebek gibi oturup ağlamamak için kendimi zor tutmuştum. 

Evden çıkınca  durağa koştura koştura gitmeye başladım. Beni gören mahalleli acıyan gözlerle bakarken hızımı arttırabildiğim kadar arttırdım. Durağa vardığımda üç kişi vardı. Kalabalık olmaması beni rahatlatmıştı umarım gelen otobüste boştur da rahatça okula giderim.

--------



" Hocam sizi iyi gördüğümüze öyle çok sevindik ki' aslı isimli öğrencim gözleri parlaya parlaya benimle konuşurken bütün sınıf ona katılırcasına 'evet' dedi. 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 09, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YEMİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin