1.

61.6K 1.4K 520
                                    

(Çerezlik ve kafa dağıtmak için yazılan bir kurgudur. Yorumlarınızı, tepkilerinizi saygı çerçevesinde yapalım <3)

Hep yapmak istemişimdir, hikayeye başlama tarihinizi alayım mı?

Keyifli Okumalar♡

"Şu anahtarı sana kaç kere al dedim ama yok illa dinlemeyip benim keyfimin içine sıçacaksın dimi!" Söylene söylene koltuktan kalktım. Zile on keredir basıyordu ve ben mis gibi koltukta uyuma geleneğimi gerçekleştirmiştim.
Abiniz varsa hayata nasıl başladığınızı sürekli sorguluyordunuz. Bir yandan da elimde ki telefondan Bulem'in attığı mesajlara bakıyordum. Bir gelmemişti.

Kapıyı gözlerimi telefondan çekmeden açtım ve arkamı döndüm. "Anahtarı bir tarafına sokuyorsun dimi başka bir açıklaması yok çünkü yok." Diyerek söylenmeye devam ettim.

Mutfağa gidip buzdolabını açtım ve sütü çıkarttım. "Uyuyordum ben ne güzel ya, hiç ko-" buzluktan aldığım buz kabı ile şaşırarak karşımda ki kişiye bakakaldım.

Ben Yare, kendimi rezil etmeyi her seferinde başarırdım.

"Baran abi hoşgeldin, sen tek geldin galiba ben senin geldiğini bilmiyordum abim zannettim falan." Diyerek bir şeyler geveledim. Utanınca çok konuşmaya başlıyordum. Şuan olduğu gibi. Sırıtarak elini yüzüne getirdi ve bir gözünü ovuşturdu. Dudaklarımı birbirine bastırdım. Baran abi abimin çocukluk arkadaşıydı, yazlığa geldiğimiz de tüm yaz bizle olurdu.

O buralıydi İzmir'li. Biz ise İstanbul'da yaşıyorduk. Ama abimin götünden ayrılmadığım için dolaylı yoldan bende Baran abi ile büyümüştüm.
Fakat büyüyünce araya bir şekilde mesafe giriyordu. "Sorun değil o salak anahtarı bilerek evde bırakıyor. Sana zorluk olsun diyeymiş." Nefesimi verdim ve bıkkınlıkla güldüm.

Klasik abimdi işte.

"Kahve?" Onaylar anlamda başını salladı ve sandalyeye oturdu. Bir bardak da ona çıkarttın ve soğuk kahveyi yapmaya başladım. Buraya geleli daha bir hafta bile olmamıştı. Normlade her yaz annemlerle beraber gelirdik fakat bu yıl sınav yılım olduğu için aşırı bunalmıştım. Annemlerde onlarla iki hafta sonra gitmemiz yerine bizi erkenden yollamışlardı.
Sanırım en iyi kararlarında ikinci sırada geliyordu. Birincisi beni yapmalarıydı.

"Sınav nasıl geçti?" Omuz silktim. YKS denen şey bitmişti ve beklediğimin aksine gayet de güzel geçmişti. Ama yine de içimde o sonuçlar açıklanana kadar rahat olmayan bir taraf vardı.
"Fena değil güzel hatta, sen...bu yaz da basketbol kapışmaları devam mı?" İzmir de bizim yaşıtlarımız arasında oluşmuş bir gelenekti. Her yıl mutlaka erkekler arasında basketbol maçları falan düzenlenirdi ve Baran abi de kaptandı.

Ama geçen yıl ki bazı tatsız olaylar yüzünden bu yıl için olumsuz konuşmuştu.

"Devam, yerimizi kimseye kaptırmaya niyetimiz yok." Diyerek göz kırptı. Hafifçe tebessüm ettim ve kahvesini önüne bıraktım. Bende karşısına oturup Bulem'den gelen mesajları yanıtlamaya devam ettim.

Bir saat sonra yola çıkıyordu ama binbir türlü telaş yaptığı için heyecandan yerinde duramıyordu.

Kapının çalması ile kafamı telefondan kaldırdım abim gelmiş olmalıydı. Baran abinin bakışları ile karşılaşınca gülümsedim ve ayağa kalktım.

"Anahtarını ne zaman yanında bulundurmayı düşünüyorsun?" Bu sefer doğru kişiye atar yapıyordum. Omuz silkti ve saçlarımı karıştırarak yanağımdan makas aldı. "Hiçbir zaman." Bir yandan da Baran abi ile tokalaşıyordu.

"Aman ne güzel(!)" Diyerek sandalyeme geri oturdum. Kahvemi elime alacakken çoktan abimin midesine indirmesi ile ağzımdan şaşkınlık nidası çıktı.
"Ya sen öküz müsün o benimdi." Bu hayatta en sevdiğim şeylerden birisi kahveydi. Hele hava elli derece sıcaksa ve sizi serinletiyorsa daha da sevilesiydi.

"Banane kızım." Gözlerimi devirerek sinirle inledim. Saçımı başımı yolmak istiyordum.

"Yarım saate hazırlanır çıkarız." Kaşlarımı çattım ve bana da mı dediğini anlamaya çalıştım. Çünkü ben bugün bizimkilerle sahilde olacaktım.
"Ohoo oğlum kız gibisin ne yarım saati." Diyerek söylendi Baran abi. Kaşlarım havalandı. Bir kere kızlar da çabuk hazırlanabiliyorlardı.

"Kız gibi derken? Biz gayette çabuk hazırlanabiliyoruz." Dedim kararlılık içeren sesimle. Abim bana nah çekerken çoktan gitmişti. "Geçen yaz cluba gideceğimiz gün bir saatte hazırlanan kimdi Yare?" Sus pus olurken gözlerimi kaçırdım. O gün flörtleştiğim çocukta oraya gelecekti ve bende o yüzden kararsız kalmıştım.

Dudaklarımı öne büzdüm.
"Bazen olabilir dimi." Dedim altta kalmamaya çalışırken. Kahvesinden son yudumu aldı ve siyah saçlarını eliyle dağıttı. Sanki hiç dağınık değilmiş gibi. Alnına bir kaç saç tutamı dökülmüştü. Bu kötü durmak yerine hoş duruyordu.
Mavi gözlerini yüzümde gezdirdi. "İstisnalar kaideyi bozmaz." Diyerek lafı yapıştırırken kazandığı zafer ile keyifle güldü. Ayağa kalktım ve boş bardakları lavobonun içine koydum.

"Görmeyeli laf yarışmalarında da kendini geliştirmişsin." Dedim mutfaktan çıkmadan önce.

"Görmeyeli sarışının aptallığı artmış."

.
.
.
.
.
Baran sende az fena değilsin ha..

Bölüm hakkında ki düşüncelerinizi alayım?

Oy vermeyi unutmayın öptüm ♡

SARIŞIN / YARI TEXTİNG / TAMAMLANDIWhere stories live. Discover now