5.Binbaşı KILIÇ

1.2K 55 65
                                    

Hellooo biz geldik.

Keyifli okumalarr💙

Sevgisiz kalan her insan sevmeyi bilemez. Biliyorum diyen de yalan söylemiş olur. Aile sevgisi başka hiç bir şeyle kapatılamaz. Kapatılmadı da hep eksik kaldım. Şimdi ise gözümün önünde ki çocuklara bakıyordum. Yüzlerinde bir gülümseme ve koşturarak eğleniyorlardı. Bir hafta olmuştu buraya geleli ve henüz bir saldırı gerçekleşmemişti. Köylüleri rahatsız etmeden nöbetlerimizi tutuyorduk. Çocuklar başta korksalar da sonra çok sevmişlerdi. Şimdi ise Murat ve Furkan onlarla futbol oynarken ben uzaktan izliyorudum.

"Lan Faruk düzgün at oğlum topu."Dedi Murat.

"Ama asker abi siz çok iyi biliyorsunuz."Diye konuştu çocuk.

"Düzgün oyna ben sana çikolata alacam."Dedi Murat.

"Yaşa be asker abi."Dedi gülerek.

Onlara gülümseyerek baktım. Her ne kadar yüzümde ki maske yüzümü kapatsa da gülümsedim. Dışardan bana bakan biri duygusuz olduğumu düşünür. Bazen ben bile öyle düşünsem de öyle değildi. Benim de duygularım vardı. Bazıları benden alınsa da vardı. Ben bunları düşünürken Alpaslan yanıma geldi. Hemen asker selamı verip durdu. Rahat olmasını söyleyince konuşmaya başladı.

"Komtanım bir hafta oldu burdayız."Dedi.

"Dönüş emri gelmedi bize Yüzbaşı bu da demek oluyor ki burdayız daha."Dedim gür çıkan sesimle.

"Onun için demedim komtanım bir haftadır hiç bir saldırı girişimi olmadı. Ne planlıyorlar sizce." Dedi düşünceli bir şekilde.

"Bunu bilemeyiz Yüzbaşı ama geldiklerine pişman olacaklar orası kesin " Dedim.

Bu dediğime gülümsedi. İyi bir askerdi Alpaslan. Güçlü biriydi. Demir gibi bir adamdı. Emrime verildikleri yıldan beri bir kez bile emrime karşı kalmamıştı. Hep saygılı olmuştu. Timde ki aklı başında olan iki kişiden biriydi. Bazen her ne kadar diğerlerine uysa da aslında aklı başında biriydi. Aklı başında bir diğer kişi de Hasan abiydi. Saygı açısından hepimiz ona abi derdik. Tam onu aklımdan geçirirken Hasan abi geldi. Selam verip konuştu.

"Namaz vakti geçiyor komtanım ben yerinize durayım siz namazınızı kılın."Dedi hemen.

"Sağol Başçavuşum ."Dedim.

Hemen yanlarından ayrılıp bize ayrılan evdeki odaya girdim. Üstümde ki hücüm yeleğinden kurtulup yanımda her zaman taşıdığım şalı başıma bağladım. Sonra da namazıma başladım. Namazım bitince duamı etmeye başladım.

"Allahım sen yüzümü kara çıkartma. Bu görevin de başarıyla üstesinden geleyim. Düşmanımı sevindirme allahım amin."ellerimi yüzüme sürdüm ve ayağa kalktım.

Evden çıkarken kulaklığımı aktifleştirdim. Binbaşı ve Alpaslan'ın konuştuğunu duydum. Rapor veriyordu. Sesimi çıkarmadım. Sessizce tekrar nöbet yerime döndüm. Bu sırada ise Binbaşı hattan ayrılmıştı. Yanımda duran Hasan abi gülümseyerek çocuklara bakıyordu. Yüzünde bir özlem vardı kızını özlemişti belli. Ona bakarken kulaklarımıza bir ses doldu.

"Uyusun da büyüsün ninni tıpış tıpış yürüsün ninni."diyordu.

"Noluyor lan."Dedim.

"Komtanım bunu görmelisiniz."Dedi Derviş gülerek.

Onun olduğu yere doğru ilerledim. Zaten çok da uzakta değildi. Yanına geldiğimde duvar kenarına oturmuş ve ayaklarının üstüne koyduğu köpeği sallayan Aras'ı gördüm. Ciddi ciddi bir bebek sallar gibi köpeği sallayıp uyutmaya çalışıyordu. Yanımda olan Derviş ve Hasan abi onun bu haline gülerken Derviş bir yanda da telefonundan video çekiyordu.

KIZIL KURTWhere stories live. Discover now