aurora ✓

35

kizlar selam

bu gun cok mutluyum o yuzden yb attim (dun yazmaya basladim sonra usendim.)

iyi okumalarr

***

"Bu konularda iyi değilim napiyim."

Jisung, kafasını kaldırdı ve Minho'ya baktı, göz devirdikten sonra konuşmaya başladı.

"Direkt diz çöküp teklif edebilirdin Minho, beni öldürmene gerek yok yani. Ayrıca çoook klişe. Anlatabiliyor muyum?"

Minho, oflayarak oturduğu yerden kalktı ve masanın altındaki yüzüğü aldı. Daha sonra mutfağın, lavabosuna doğru adımlamaya başladı.

"Napıyorsun?" diye sordu, ne yaptığını anlamaya çalışan Jisung sorar bir ses tonuyla.

Minho ise kafasını çevirmeden musluğu açtı ve yüzüğü suya tuttu. "Yüzüğü temizleyeceğim."

Jisung oflayarak arkasına yaslandı. Evet, belki sevdiği adam normal biri değildi ama -kendine göre normal- sonuçta onu seviyordu ve onunla evlenmek istiyordu.

Minho yüzüğü yıkadıktan sonra Jisung'un önüne geldi ve diz çöktü.

"Jisung."

"Minho."

"Benimle evlensene."

"Ya ne kadar malsın amına koyim."

Minho kaşlarını çattı ve kafasını yana yatırdı. "Hayır demek mi bu?"

Jisung küçük bir kahkaha attı.

"Hayır mal, evet demek."

Minho gülümseyerek Jisung'a bakarken eş zamanlı olarak yüzüğü Jisung'un parmağına taktı. Daha sonra diz çöktüğü yerden kalktı ve dizini sirkeledi.

Daha sonra kapıya yöneldi ve askılıkta duran ceketini alıp bir çırpıda üstüne geçirdi. Arkasını döndü ve Jisung'a baktı.

"Şirkete gitmem lazım, akıllı ol. Hadi bay bay!" dedi ve eliyle Jisung'a öpücük gonderdi. Sonra kapıyı açtığı gibi dışarı çıktı.

Jisung ufak bir kahkaha attı ve kendi kendine, "Bu çocuk mal." dedi.

***

Çalan zil sesine uyanan Jisung, yattığı yataktan zor da olsa kalktı ve kapıyı açmak üzere merdivenleri inmeye başladı. Minho gelmişti büyük ihtimalle.

Kapıyı açtığında karşısında iki kadın görmeyi beklemiyordu açıkçası. Kaşlarını çatmış karşısındaki kadınlara bakarken, arkadan elinde valizlerle gelen Minho'yu gördü. Rüya mı görüyorum acaba,, diyerek kendini cimcikledi. Canı acıdığında bunun bir rüya olmadığını fark etti.

"Minho?" dedi uykulu ses tonuyla.

Minho, kafasını kaldırıp Jisung'a baktı ve gülümsedi.

"Selam hayatım." dedi neşeli bir ses tonuyla. Daha sonra valizleri kapının önüne bıraktı. İçeri geçen iki kadının kim olduğunu anlamaya çalışan Jisung'un yanağına bir öpücük kondurdu ve, "İçeri geçsene." dedi.

Jisung'un kafasının karıştığı yüz ifadesinden oldukça belli oluyordu. Gözlerini ovuşturdu ve salona doğru adımlamaya başladı.

Koltukta oturan iki kadın Jisung'a gülümsedi ve Minho'ya döndüler. Sarı saçlı olan kadın, "Oğlum bu saatte buraya gelmekle doğru mu yaptık? Çocuğu uykusundan uyandırmışız. Biz otelde kalalım demiştik sana." dedi.

Minho, kafasını sağa sola salladı ve Jisung'un yanına oturdu. Daha sonra elini omzuna attı ve derin bir nefes aldı.

"Yok sorun değil, değil mi Jisung?"

Jisung gözlerini tekrar ovuştururken, "Hmhm." dedi yalnızca. Daha sonra koltukta oturan iki kadına baktı bir süre.

"Siz Minho'nun nesi oluyorsunuz tam olarak?"

İki kadın aralarında gülüştükten sonra Jisung'a döndüler. "Anneleriyiz."

Jisung kafasını salladı. Daha sonra kaşlarını çattı. "Anneleri?" dedi sorar bir sesle.

İki kadından siyah saçlı olan kahkaha attı. "Biz evliyiz Eun ile. Minho'da çocuğumuz."

Jisung tekrar kafa salladı ve kafasını Minho'nun omzuna yasladı. "Uykuluyken çok salak oluyorum, kusura bakmayın lütfen." dedi mahçup bir ses tonuyla.

"Hiç sorun değil, gecenin bir yarısı buraya gelmek bizim hatamızdı."

Jisung duyduğu şeye hafif kafa salladı ve gülümsedi. "İnanın hiç sorun değil, geldiğinizde sevindim hatta. Sadece dediğim gibi, uykuluyken birazcık aptal oluyorum."

Minho, Jisung'un kafasına bir öpücük kondurdu ve annelerine döndü. "Jisung uyusun, yarın konuşuruz. Siz de yoruldunuz, gidin dinlenin."

İki kadın da kafa salladı ve Minho'nun yönlendirmeleriyle misafir odasına gittiler. Jisung ise sendeleyerek odasına gitmeye çalışıyordu.

Minho onun ve haline gülmeden edemedi. Jisung'un koluna girdi ve odasına gitmesine yardım etti.

Jisung kafasını yastığa koyduğu gibi uykuya daldı. Hoş, aksi beklenemezdi zaten.

***

Jisung gözlerini açtığında belinde bir ağırlık hissetti. Kafasını kaldırıp baktığında ağırlığın sebebinin Minho'nun bacağı olduğunu gördü.

Minho'nun bacağını kaldırmaya çalıştı fakat yeni uyandığı için çok güçsüzdü. Çareyi Minho'nun ensesine vurmakta buldu ve en güzelinden bir tokat geçirdi Minho'nun ensesine.

"Ah! Uyuyan adam böyle uyandırılır mı?!" diye bağırdı Minho ve pozisyonunu bozmadan Jisung'a baktı. Daha sonra tekrar kafasını yastığa gömdü.

Jisung ofladı ve kendini Minho'nun bacaklarından kurtarmaya çalıştı.

"Minho hamileyim."

"Ne?!"

Minho yataktan fırladığında Jisung kafasını sağa sola salladı.

"Aptal herif, her seferinde nasıl inanıyorsun buna ya!"

(★)

selam kizlar

nasil buldunuz bolumu

aklima hyunjinin 'hamileyim babasi da jeongin' dedigi sahne geldi

kizlar, sorularinizi panoma yazin burdan cevaplayamiyotum hepsini

okuyan herkese tesekkur ederim^^

GULE GULE👋👋💓