Karakter Tanıtımı.

39 6 8
                                    


Ben lalin korkmaz; masmavi gözlere sahip, kumral saçlı, açık tenli, zayıf, uzun boylu ve güzel olmam bir şeyi değiştirmiyormuş, insanın kötü kaderinin oluşunu.. . doğduğu gün hatta doğar doğmaz, doğumhanede terk edilen ve hemşirenin biri tarafından yetimhane kapısına bırakılıp gidilen kız . daha o zamandan belliymiş kaderimin kötü olduğu ama bir şeyi hala anlıyamıyorum her bebek doğduğu an ağlar değil mi ? ama ben ağlamamıştım demek ki değmicekmiş. daha 1 saat önce gözümü açtığım bu dünyanın bu kadar kütü, insanlarının, başta varlığını bile bilmediğim beni doğar doğmaz paçavra gibi atan annem olmak üzere, bu kadar merhametsiz olduğunu bilmiyordum. ama ben savaşmayı seçtim bu dünya bana nasıl davranıyorsa , bende ona aynı şekil davranacaktım , kısasa kısas . kendi tercihimin getireceği bütün sorumluklarını alarak. bu yol nereye varır bilemem ama ben başarılı olup, kendi ayaklarımın üstünde durana kadar, hatta hayatımın sonuna kadar vazgeçmeyecektim. dışardan nasıl göründüğümün hiç bir önemi yoktu benim için ben acımasız olmayı çoktan kabullenmiştim.

ben barlas yiğitoğlu ; ela gözlü, esmer, uzun boylu, elmacık kemiği o kadar çok belirgin ki yüzümde bakan bir daha bakıyor, ne kadarda yakışıklıyım değil mi ? ama yakışıklı olmanın bir şey değiştirmediğini zaman göstericek ... adımı bir polis memuru koymuş çünkü daha kimliğim bile yokmuş... ailemi doğduğum gün, yani beni alıp eve götürecekleri gün daha evime gidemeden geçirdiğimiz trafik kazasında kaybetmişim.ve o kazada tek ben sağ çıkmışım. birileri yaşarken, birileri ölüyor işte dedikleri bu olsa gerek. ailemi hiç tanıyamadım ama polisin beni sağ çıkardıkları arabada bulduğu aileme ait kimlikler sayesinde büyüdüğüm zaman araştırma yapacağım kesindi. doğduğum gün yetimhaneye verildim ne kötü kader ama bilsem doğar mıydım? hiç... ama tabi bir zaman sonra bu kötü düşünmeyi kenara atıp hayata karşı pozitif olmaya karar verdim hep iyi insan olmak için çabaladım. sevgisiz, büyümeme rağmen, zaten bir kaç kişi tarafında sevimek yetiyordu fazlasına lüzum yok... o bir kaç kişi, onlar benim kaybettiğim ailem oldu, iyiki yetimhaneye gelmişim dedirten. bazen kendimce dediğim olur, acaba benden başka kötü kaderi olan var mıdır ?... başıma geleceklerden habersiz karşımda ki mutlu diye onu mutsuzluğa itmemek için kendi mutsuzluğumu seçmiştim. ama bunun hiçte iyi bir fikir olmadığını çok acı bir şekilde öğrendim, benim suçum olmasa bile sırf vicdanen rahat olamadığım için hep kendimi suçlayıp durdum. tam atlattım derken karşımda göreceğim kişinin hayatımın en büyük şokunu, aynı zamanda, en güzel duygusunu yaşayacağımı tahmin edemezdim.

ben alçin kaya ; doğduğum gün hem annemi hem ikiz kardeşimi kaybetmişim. ailem hakkında bildiklerim bu kadar çünkü araştırmak istemedim o kadar çok iyi hayat sürüyordum ki bunu yapmak feriha ablaya ihanet olurdu. evet feriha abla benim ebem yani; doğduğum gün beni kucağına alıp bir daha hiç bırakamayan hemşire. adımın garip olduğunu söylerler hep ama feriha abla hep beni anlattığını söylerdi. adımın anlamı; kızıl, parlak kuşmuş. gerçekten de bu isim üstüme tam oturmuş kızıl saçlarım, masmavi gözlerim, parlak yüzüm... ama anlamda kuş oluşunu hiç bir yerime benzetemedim. nerden bilecektim hayatımın en büyük mutluluğunu yaşadığım gün sevdiğim adam tarafından bir kuş olup uçacağımı...

ben almila duman ; kara kaşlı, kara gözlü ,zayıf ama fazla uzun boylu değilim halk dilinde leylek bacaklı değilim. hoş güzel veya çirkin bir şey değiştirmiyor... benim için hayat sana gülmediyse sen de ona gülmiyeceksin. bana bir yerden güldü bu hayat o da yetimhaneden kaçtığım gün manevi abim kerimi bulana kadar, öz abim olsa bu kadar severdim herhalde. tabii diğer menevi abilerimde var barlas, tunç... kandan değil candan demek bu olsa gerek... Ee insanın 3 abisi olması bazı şımarıklıklar da oldurur. hayatında ki bu üç erkeğe sahip çıkan onu kimselerle paylaşamayan cılız bir kız. Tam görümce olucak insanım allah kolaylık versin şimdiden yengelerime...

ben kerim erdem; yeşil gözlü, sarı saçlı, hafif uzun boylu biriyim... kardeşim almila gibi... hayatımda can kardeşlerimden başka iailem yok, onların beni üç kuruş para bırakıp terk ettikleri gün ailem dediğim 3 kafadarla karşılaştık tahmin edin ne gün. hayatımızı çizeceğimiz sınava giderken şans eseri mi ? kaza eseri mi ? bilmem...ama hayatımın son mutlu günü dediğim yerde asıl hayatımın en mutlu günleri yeni başlıyormuş...

ben tunç önder; kahve gözlü, kahve saçlı, uzun boyluyum, barlas gibi hatta arada şakalaşırız almila ve kerim ile onlarda bizle uzun boyumuzdan dolayı işlevlerimiz gecikiyormuş... barlas ile ben yetimhaneden beri arkadaşız kerim sonrdan katıldı aramıza hatta kardeşim dediğimiz almila da öyle. ama çabuk uyum sağladılar. üstelik almila lız olmasına rağmen erkekten farkı yoktu kısacası erkek fatma yada cadı... yaşlarımızın arasında o kadar fark olmasa bile abi der bize saygıdan ama sadece bize saygı... hayatımın değerlileri arasında birde tuğçe var sevdiğim kız, bir türlü açılamıyorum, ya onun bende gönlü yok ise... bu gerçekle bir türlü yüzleşemem mümkün olmadı hep doğru zamanın gelmesini bekledim. o doğru zaman , hepimizin dönüm noktasıymış meğer...

ben tuğçe yılmaz; mavi gözlü, siyah saçlı, zayıf uzun boylu kızım... hayatımda iki değerli insan var biri nenemdi öbürü ise tunç... ilk ve tek aşkım. ama aynı şeyin onda olmayışından korkumdan hep mesafeliyim. ama ne zamana kadar sürecek bu durum...

ben nefes çevik; zeytin gözlü, kumral saçlı, hafif balık etli, birazda uzun boylu, bıcır bıcır kızım...gülmeyi hiç yüzünden eksik etmeyen, yetimhanede bunun sayesinde çokça arkadaş edindim ama biri hariç, lalin. sevecenliğim bir ona işlememişti galiba ama ben pes etmem o kızın yalnız olması beni o kadar çok üzüyor ki onunla ne olursa olsun arkadaş hatta istese kardeş bile olurum yeter ki içinde sakladığı gerçek duyguları çıkarsın, onunda iyiliğine bu...

ben feriha kaya; bundan yıllar öce yaptığım bir hata yüzünden vicdan azabı çekiyorum hala... iki kardeşi birbirinde ayırdım birini kaybettiğim evladım yerine koyup , ona benzediği için sahip çıktım, diğerine ise çöp gibi yetimhaneye bıraktım...bunun azabı zaten hala üstümdeyken, sakladığım sırrı ona açıklayamadan kızım bir kuş olup uçup gitti. ve ben her gün bunun da ateşinden yanıp tutuşucam, gerçeklerin ne zaman yüzüme çarpacağını bilmeden...

evet sevgili arkadaşlar, aldığım ani bir kararla bir günde, yazmaya başladığım bu tanıtımı sizlere sunuyorum ilk deneyimim, konunun nasıl ilerleyeceğini hep beraber göreceğiz...

"KANLI İHANET YAKINDA SİZLERLE..."

KANLI-İHANETWhere stories live. Discover now