3.Bölüm-*KAFESTEN KURTULUŞ*

11 2 0
                                    

20 YIL SONRA...

(Günümüzden 1 sene önce...)

-LALİN 'DEN

______________________________________

Alarmımın sesini duyunca, yatakta sola dönüp, gözümu açmadan ezbere bildiğim düğmesine basıp kapattım.
Ve gözümü açtığımda saat 07.30 tu.
Hemen yataktan kalkıp, diğer kızları uyandırmamayı özen göstererek sessizce dolaba yöneldim.
İçinden kıyafetimi alıp banyoya geçtim.
İşlerimi hallettikten sonra giyinip çıktım banyodan, odaya geçtim.

Son olarak saçımı da açık bıraktım, zaten makyaj yapmaya gerek duymam.
Yüzümün güzelliğinden değil,onca boya sürüpte noluyor. tabiki de sahte yüzlerini gizliyorlar. Aslında asıl sebebi, beni doğuran kadının sevdiği şeyleri, sevmiyorum. Onun gibi olmak istemiyorum. Ama maalesef ki bazı benzerliklerim var...

Telefonumu alıp saate baktığım da 08.00 di. Kahvaltı saati idi. Tam zamanında. Aslında 5 dk geçiksek , müdüre hanım dan tonca laf işit.
Korkumdan değil,ben asla korkmam.
Sadece sabah sabah lafını işitmemek için hep kurallara uymuşumur.zaten şurda iki hafta sonra bu kafesten kurtuluyorum.

Evet kafes, özgürdük ama belirli bir saat çerçevesi içinde.boş zamanlarım da bir kafede garsonluk yapıyorum, harçlığımı çıkartmak için özellikle hafta sonları yurtta hiç durmam yani saatlere tam zamanlama yaparım.o saatlerde de çalıştığım için pek ,gezme firsatım olmadı. Düşünsenize bursa gibi bir yerdesiniz ama hiç bir yeri bilmiyorsunuz!.

Ne garip değil mi?. Ben düşünceler içinde, aşağı inip kahvaltı yapmaya başlamıştım. keyifle yapıyordum ki yine aynı sesleri duyasaya kadar. Keyif dediğsem güler yüzle değil tabi, çünkü ben asla gülmem. Sanki hayatım 10 numaraymış gibi ,sahte yüz mü ? Takınıyım.

"Hadi,5 dk doldu! Herkes yapsın kahvaltısını yarım saat içinde, restorant mı canım burası istediğiniz zaman gelip yiyip, istediğiniz zaman gidemezsiniz. Yurt ayol burası kurallara uymak zorundasınız o kadar"

"Bu kadın yine tersten mi? Kalkmış Acaba"
"Ne tersi be ,bu onun her zaman ki hali".
Önünden geçen kızların fısıldalaşmasını duyuyordum.birisiyle göz göze gelince, gözümü devirip, yemeğe döndüm,ama başıma gelicege biliyordum yine de .

"Ay, şu sınavı bir kazansakta , kurtulsak,şu gudubet suratlı dan"dedi.
Bana ithafen , tabi başına geliceği bildiği için ne kadardır kısa sesle konuşursa konuşsun yine de duyabiliyordum.
Masadan hızlı bir şekilde kalkıp isminin almila olduğu kızın önünde durup, "sen gudubet suratlı diye bana mı ? dedin". Dedim. korsada belli etmedi burnu havada bir tip çünkü.

"Evet, ne var? değil misin? Sanki,hadi diyelim ki değilsin niye üstüne alındın".
" Çünkü bana bakarak dediğin için oluşabilir mi"
"Sen kendini çok mu zeki zannedoyirsun acaba"
"Zannetmiyorum, öyleyim çünkü"
"Bana bak seni..."

lafını bitiremedi çünkü arkadaşı araya girdi..
"Almila yapma , yeter uğraşma artık şu kızla yazık" hey Allahım ya bana mı yazık,bana kendi annem yazık etmiş, elin kızı mı etmicek, laf.
"Sen karışma,nefes. Ayrıca şu mıy mıylı hallerinden de vazgeç artık.ezik oluyorsun kızım böyle".

Kişi karşısındakini de Kendi gibi görürmüş, dedikleri bu olsa gerek. Kendisini ne gizli tanıttı öyle, ezik.
"Ne eziği be! İyi insan olmakta eziklikse ben daha ne diyim sana.
Ne halin varsa gör be! Hah ezikmiş"
Diyip. Gitti nefes .
"Kızım,sen Malsın valla , gidiyorsun seni seven birinin kalbini kırıyorsun. böyle gidersen yakında arkadaşın Markadaşın kalmıcak.

KANLI-İHANETWhere stories live. Discover now