1.3☆

384 37 7
                                    


"Hemen bunu kutlamaya gidiyoruz hemen hemen hemen. "
Jisungun heyecanlı bağırışıyla chanın omuzlarında ki felix neşeli bir kahkaha atmıştı.

Bu kahkaha hyunjinin ne kadar hoşuna gitse de yüzündeki huysuzlugu bozmamıştı. Felixin kendisinden başka kişilere olan bu yakınlığı sinirini bozmuştu ne kadar bu kişiler yakın arkadaşları olsa da kendisine engel olamıyordu.

"Jisung ama hava kararmaya başladı
nereye gidicez ki ."Jeonginin üzgün çıkan sesiyle jisung her zamanki hazır cevaplılığı ile sesli bir şekilde önerilerini sunmaya başladı.

Felixinse aklı çok farklı yerlere gitmişti yine, zaten genellikle böyle oluyordu bir anda hiçbir sebep yokken çok fazla düşünmeye başlıyordu ama bu seferkiler kötü ve korkunç düşünceler değildi.
Daha çok şuan da bulunduğu durumu sorguluyordu.

Hayatındaki çoğu ilklerini bugün yaşıyordu lixie.
Dans etmek onun küçüklüğünden beri tutkusuydu. Yurtta büyüyen biri olarak ne kadar insanlara bu saçma gelse de lix ne zaman endişeli ve kötü hissetse kulaklıklarını takar ve aklında dans ederdi ne zaman yalnız kalırsa da aklında şarkısı çalar bu sefer de öyle dans etmeye başlardı.

Bu türde yarışmaları yılda bir olsa da görüyordu.  Her seferinde aynı hevesle afişleri inceliyor hayal kuruyor sonrasında ise kendi dünyasına geri dönüyordu.
Dansına güveniyordu elbet ama cesareti yoktu belki de bu zamana kadar onu hiç kimse desteklememişti ve yanında durmamıştı diyeydi.

Doğduğun beri yalnızdı ve doğdundan beri de en büyük korkusu yalnız olmaktı. Sırf yalnız kalmamak için insanların onu kullanmasına izin vermişti şuan bundan çok pişmandı özellikle hyunjin hayatına girdiğinden beri çoğu düşüncesi değişmişti.

İlk defa bu kadar çok arkadaşı olmuştu ve gerçekten de arkadaşı varmış gibi hissediyordu, seviliyor değer görüyor gibiydi sanki, kendini alıştırmak istemiyordu ama çoktan alışmıştı.

Ve bide jinnie vardı o arkadaşı değildi. Kısacık süre de en çok ona alışmıştı herşey onun sayesinde olmuştu,cesaretlenmisti ne kadar hyunjin ona sürekli ters yapıyormuş gibi gözükse de çok fazla yardımı dokunmuştu felixe. Kendisini hala sevemiyordu belki ama dışa yansıtmamaya çalışıyordu en azından.

Hatta yeni yeni farkediyordu ki hyunjin hayatına girdiğinden beri ağlasa bile hiçbir zaman kendine zarar vermemişti hem kendine de söz vermişti artık birdaha yapmıcağına dair.

Lix kolunda hissetigi ani sarsilmayla korkmus ve elleri chanın saçlarına doğru gitmişti dusunmeye kendini fazla kaptırmış olmalıydı ki hyunjinin bu kadar yanlarına yaklaştığını bile farketmemişti.

Kıskançlığından felixi chanın omuzlarından almaya çalışan hyunjin bu görüntüyle daha da sinirlenmiş bu sefer atağa geçmişti.

Felix koltuk altlarından tutulup aniden yükselmesiyle küçük bir şaşkınlık geçirmiş hyunjinin omuzlarında yer almasıyla daha da şaşırmıştı.
"Biraz da benim omzumda dursun bari bu bebis."
Hyunjinin söylediği her kelimeyi duydukça felixin şaşkınlığı daha çok artıyordu. Özellikle son kelimesinde gözleri kocaman açılmıştı.

Hyunglari hayatına girdiğinden beri bu kelimeyi çok fazla duymaya başlamıştı ama hyunjinden ilk defa duyuyordu. Muhtemelen gün boyu chan hyung ona böyle hitap etti diye etmişti o da.

Felix yüzündeki minik gülümsemeyle ellerini yavaşça hyunjinin saçlarına indirmişti,şuan çok tatlı durduklarına emindi.

" Bara gidelim o zaman hadi." Tabi bu sürede gidilecek yer kavgası hala sürüyordu.

Minho'nun fikriyle changbin kafasına hızla vurmuştu.
"Küçücük bebeklerin olduğu yerde bunu demeye utanmıyor musun?"

"Ya changbin hyung beni de bebek kategorisine sokmaya bırakır mısın artık" Jeonginin Kaşlarını çatmış kızgın çıkartmaya çalıştığı sesi tabikide hyunguna etki etmemis aksine onu daha da tatlı bulmasına sebep olmuştu

love with yourself | hyunlix Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin