Diğerleri de yavaş yavaş uyanmaya başladığında, annemin kahvaltı hazırlamasına yardım ediyordum.
"Günaydın Sultanım."
Abimin sesini duyunca arkama döndüm. İmalı imalı bakmamı anlamış olacak ki konuşmaya devam etti.
"Sana zaten günaydın demiştim Pınar."
Hiçbir şey söylemeden önüme döndüm. Abim yanıma gelip, saçlarımı karıştırınca cinlerim tepeme çıkmıştı resmen. Tamam yani dağınık topuz yapmış olabilirim ama gerçekten de dağıtmaya gerek yok.
"Trip de atarmış."
"Yoo, hiçte bile."
Fırından çıkardığım börekleri masaya taşırken, elimi yakmamaya dikkat ediyordum. Hangi akılla hepsini tek tabağa koydum ki?
İçeri sırıtarak giren Göktuğu görmezden gelip, tezgaha geri döndüm. İşim var gibi görünsün.
"Günaydın herkese."
Annemle abim cevap verirken, ben resmen çocuğa görüldü atmıştım. Yok yani, az önceki olaylardan sonra uzun süre yüzüne bakamam.
Göktuğun bana side eye baktığını fark edince, içimdeki gülmemi engellemeye çalıştım.
Sadece çalıştım.
Aptal aşıklar gibi önümdeki salatalığa bakarak sessizce gülmeye başlamıştım.
"Yardım lazım mı, Pınar?"
Hiç bakmadan kafamı olumsuz anlamda salladım. Senden şuan yapmanı istediğim tek şey, en büyük yardımın olacak zaten. Git burdan Gök Tanrısı.
"Sabah sabah ne olduysa buna, konuşmuyor kimseyle." Abim, beni açıklamak istercesine araya girdiğinde göz devirdim.
Daha ne olsun abi?
"Artık ne olduysa." Göz kırpıp, dileğimi yerine getirerek mutfaktan çıkan Göktuğun arkasından öylece bakakalmıştım.
Valla burda heyecan, stres, panik, mutluluk ve belirsizlikten soğuk soğuk terliyorum, fark eden yok. Aman, olmasın zaten.
Göktuğ fark ediyor, o bile beni strese sokmaya yetiyorda artıyor.
Kahvaltı hazır olunca, masanın başına oturup herkesin gelmesini bekledim. Ya en azından, tabağımı doldurayım.
Masadaki her şeyden azar azar alırken, Göktuğun mutfağa geri girmesiyle göz göze gelmemiz bir olmuştu. Boğazımı temizleyip, elimdeki çatalı bıraktım. Aç ayı gibi gözükmek istemem yani.
Gülerek yanıma oturduğunda içimden bildiğim tüm duaları okumaya başlamıştım bile.
"Acelecisin Pınarcığım."
Elimi yok ya dercesine salladığımda, ikna olmamışçasına bakmaya devam ediyordu.
Masaya herkes oturunca, önüne dönmüş tabağını doldurmaya başlamıştı. Ben şimdi hep utanırım ama ya..
...
Kahvaltı bittiğinde, hızlıca ortamı terk ettim. Güvenli bölgeye yani odama gidip derin bir nefes aldım.
Gelen bildirim sesiyle, telefona baktım.
Midesiz: İşim vardı da ondan görüldü attım
Pınar: İyi yani ne diyim
Midesiz: Manolyam sana bir şey sorucam
Böyle sorulara gerilmem normal mi ya? Sorucam demeden direkt sorsanız ne oluyor sanki..
Pınar: Sor anonim sor
Midesiz: Şuan hoşlandığın biri var mı
Pınar: Var ya da yok
Pınar: Ne yapıcan da
Midesiz: Aranızı yapıcam pınar
Midesiz: Sabır gerçekten
Midesiz: Merak ettim
Pınar: Çok şakacısın sen ya
Midesiz: Eheh öyleyimdir
Pınar: Egosunu yediğim
Midesiz: Sen beni kalpten götürmeyi mi planlıyorsun
Pınar: Yo
Midesiz: Gidicem az kaldı
Pınar: Tutarım gidemezsin
Görüldü attı! Yine ve yine. Diyorum ben görüldü kraliçesi olmalıyım diye. Tacımla gezerim artık, tabi görüldü işaretli tacımla.
Midesiz: Kızım aniden yavşama modun açılıyor
Midesiz: Yapma böyle
Pınar: He fazlası zarar diyorsun
Midesiz: Malesef
Pınar: YQOSĞSOAHSOSHOSHAAOA
Midesiz: Gülme Manolyam ya
Pınar: Gül diyene noldu anonim bey
Midesiz: Şuanki çok ayrı bir durum
Pınar: Tabi tabi
Kapımın çalınmasıyla, telefondan kafamı kaldırdım.
"Gel!"
İçeri tıkınarak giren Göktuğa anlamsız bakışlar atıyordum.
Geldi benimki.
"Oylo bor bokoyom dodom."
Ya ağzı dolu dolu konuşmaya çalışıyor, yerim bu çocuğu.
"Ne diyorsun Göktuğ ab-"
Kaşlarını hayır anlamında kaldırarak beni susturdu. Elalemin sevgilisi ya da her neyiyse öperek susturur, bu kaş kaldırıyor.
"Diyorum ki, öyle bir bakayım dedim."
"Hee, ağzın dolu olunca anlamadım." Elindekini göstererek konuşmaya devam ettim. "Ne yiyorsun?"
Kahvaltıyı yeni yaptık, hala tıkınıyor.
"Seni- şaka şaka."
Gözlerimi kocaman açarak Göktuğa baktım. Doğru mu duydum ben?
"Melek Teyze dolma yapıyormuş. İçi oluyor ya hani, ekmeğin arasına koydum yiyorum."
"Ya iğrençsin Göktuğ. O yenir mi öyle?"
Yeni bir ısırak daha alıp, konuştu. "Valla güzel oluyor, denemelisin."
"Senin gibi midesiz değilim ben. Git, başka yerde ye Allah aşkına."
Göz devirip odadan çıkınca rahat bir nefes verdim. Heyecan ve mide bulantısı beni yiyip bitirecekti gitmese. Belki de o bitirecekti! Of heyecan bastı beni, buna neler oluyor?
Bir de bana bakmaya gelmiş, yerim bu çocuğu ya!
Romantiklik özelliği vardır o zaman. Arada kalbimi hızlandıracak ve midemdeki kelebekleri uçuşturabilecek sözler söylüyor sonuçta.
-----
Gerçekten Göktuğ o kadar tatlı birisi ki, sadece daha yolun başındayız diye anlaşılmıyor.
Neyse kiii, Pınar anladı bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benimle Dans Et | Yarı Texting
Teen Fiction053********: Benimle dans et 053********: En çok da bunu istiyorum Hayatı akışına bırakmış, amaçları uğruna yaşayan genç kız. Aşkın adaletsizliğini kaldıramayan omuzları ve bilinmeyene dayanamayan zihni ile çok şey atlatır. Her son, bir başlangıçtı...