6. Bölüm

23 8 0
                                    

Diğerleri de yavaş yavaş uyanmaya başladığında, annemin kahvaltı hazırlamasına yardım ediyordum.

"Günaydın Sultanım."

Abimin sesini duyunca arkama döndüm. İmalı imalı bakmamı anlamış olacak ki konuşmaya devam etti.

"Sana zaten günaydın demiştim Pınar."

Hiçbir şey söylemeden önüme döndüm. Abim yanıma gelip, saçlarımı karıştırınca cinlerim tepeme çıkmıştı resmen. Tamam yani dağınık topuz yapmış olabilirim ama gerçekten de dağıtmaya gerek yok.

"Trip de atarmış."

"Yoo, hiçte bile."

Fırından çıkardığım börekleri masaya taşırken, elimi yakmamaya dikkat ediyordum. Hangi akılla hepsini tek tabağa koydum ki?

İçeri sırıtarak giren Göktuğu görmezden gelip, tezgaha geri döndüm. İşim var gibi görünsün.

"Günaydın herkese."

Annemle abim cevap verirken, ben resmen çocuğa görüldü atmıştım. Yok yani, az önceki olaylardan sonra uzun süre yüzüne bakamam.

Göktuğun bana side eye baktığını fark edince, içimdeki gülmemi engellemeye çalıştım.

Sadece çalıştım.

Aptal aşıklar gibi önümdeki salatalığa bakarak sessizce gülmeye başlamıştım.

"Yardım lazım mı, Pınar?"

Hiç bakmadan kafamı olumsuz anlamda salladım. Senden şuan yapmanı istediğim tek şey, en büyük yardımın olacak zaten. Git burdan Gök Tanrısı.

"Sabah sabah ne olduysa buna, konuşmuyor kimseyle." Abim, beni açıklamak istercesine araya girdiğinde göz devirdim.

Daha ne olsun abi?

"Artık ne olduysa." Göz kırpıp, dileğimi yerine getirerek mutfaktan çıkan Göktuğun arkasından öylece bakakalmıştım.

Valla burda heyecan, stres, panik, mutluluk ve belirsizlikten soğuk soğuk terliyorum, fark eden yok. Aman, olmasın zaten.

Göktuğ fark ediyor, o bile beni strese sokmaya yetiyorda artıyor.

Kahvaltı hazır olunca, masanın başına oturup herkesin gelmesini bekledim. Ya en azından, tabağımı doldurayım.

Masadaki her şeyden azar azar alırken, Göktuğun mutfağa geri girmesiyle göz göze gelmemiz bir olmuştu. Boğazımı temizleyip, elimdeki çatalı bıraktım. Aç ayı gibi gözükmek istemem yani.

Gülerek yanıma oturduğunda içimden bildiğim tüm duaları okumaya başlamıştım bile.

"Acelecisin Pınarcığım."

Elimi yok ya dercesine salladığımda, ikna olmamışçasına bakmaya devam ediyordu.

Masaya herkes oturunca, önüne dönmüş tabağını doldurmaya başlamıştı. Ben şimdi hep utanırım ama ya..

...

Kahvaltı bittiğinde, hızlıca ortamı terk ettim. Güvenli bölgeye yani odama gidip derin bir nefes aldım.

Gelen bildirim sesiyle, telefona baktım.

Midesiz: İşim vardı da ondan görüldü attım

Pınar: İyi yani ne diyim

Midesiz: Manolyam sana bir şey sorucam

Böyle sorulara gerilmem normal mi ya? Sorucam demeden direkt sorsanız ne oluyor sanki..

Pınar: Sor anonim sor

Midesiz: Şuan hoşlandığın biri var mı

Pınar: Var ya da yok

Pınar: Ne yapıcan da

Midesiz: Aranızı yapıcam pınar

Midesiz: Sabır gerçekten

Midesiz: Merak ettim

Pınar: Çok şakacısın sen ya

Midesiz: Eheh öyleyimdir

Pınar: Egosunu yediğim

Midesiz: Sen beni kalpten götürmeyi mi planlıyorsun

Pınar: Yo

Midesiz: Gidicem az kaldı

Pınar: Tutarım gidemezsin

Görüldü attı! Yine ve yine. Diyorum ben görüldü kraliçesi olmalıyım diye. Tacımla gezerim artık, tabi görüldü işaretli tacımla.

Midesiz: Kızım aniden yavşama modun açılıyor

Midesiz: Yapma böyle

Pınar: He fazlası zarar diyorsun

Midesiz: Malesef

Pınar: YQOSĞSOAHSOSHOSHAAOA

Midesiz: Gülme Manolyam ya

Pınar: Gül diyene noldu anonim bey

Midesiz: Şuanki çok ayrı bir durum

Pınar: Tabi tabi

Kapımın çalınmasıyla, telefondan kafamı kaldırdım.

"Gel!"

İçeri tıkınarak giren Göktuğa anlamsız bakışlar atıyordum.

Geldi benimki.

"Oylo bor bokoyom dodom."

Ya ağzı dolu dolu konuşmaya çalışıyor, yerim bu çocuğu.

"Ne diyorsun Göktuğ ab-"

Kaşlarını hayır anlamında kaldırarak beni susturdu. Elalemin sevgilisi ya da her neyiyse öperek susturur, bu kaş kaldırıyor.

"Diyorum ki, öyle bir bakayım dedim."

"Hee, ağzın dolu olunca anlamadım." Elindekini göstererek konuşmaya devam ettim. "Ne yiyorsun?"

Kahvaltıyı yeni yaptık, hala tıkınıyor.

"Seni- şaka şaka."

Gözlerimi kocaman açarak Göktuğa baktım. Doğru mu duydum ben?

"Melek Teyze dolma yapıyormuş. İçi oluyor ya hani, ekmeğin arasına koydum yiyorum."

"Ya iğrençsin Göktuğ. O yenir mi öyle?"

Yeni bir ısırak daha alıp, konuştu. "Valla güzel oluyor, denemelisin."

"Senin gibi midesiz değilim ben. Git, başka yerde ye Allah aşkına."

Göz devirip odadan çıkınca rahat bir nefes verdim. Heyecan ve mide bulantısı beni yiyip bitirecekti gitmese. Belki de o bitirecekti! Of heyecan bastı beni, buna neler oluyor?

Bir de bana bakmaya gelmiş, yerim bu çocuğu ya!

Romantiklik özelliği vardır o zaman. Arada kalbimi hızlandıracak ve midemdeki kelebekleri uçuşturabilecek sözler söylüyor sonuçta.

-----

Gerçekten Göktuğ o kadar tatlı birisi ki, sadece daha yolun başındayız diye anlaşılmıyor.

Neyse kiii, Pınar anladı bile.

Benimle Dans Et | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin