(Yetişkin okurlar için uygundur.)
Cinsel terapist olan bir adam ve cinsellikle ilgili korkuları olan bir kadın.
⚜️
Okan tuttuğu elimin üstünü okşadı. Oldukça nahif gelen bu hareketin aksine, hiddetliydi. Sessizliğim ona fazla geliyormuş gibi yakası...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
9.BÖLÜM: ARZU VE İSTEKLER
Yanımda kalp atışlarımı hızlandıran birinin olması farklı hissettiriyordu.
Tuhaf bir ürperti gibiydi heyecan, bozulmasından korkuttuğum büyüsü; aksine her geçen saniye biraz daha güçlendi.
Hayatımda bir şeyleri hep yanlış yaptım biliyorum. Her defasında neden ben diye sordum, bazen de neden ben değil diye. Hırslıydım, güçlüydüm, zekiydim, manipülatördüm. Rahatlayacak zamanım yoktu, hayatımı bir savaşçı gibi yaşıyordum. Ama bir mola... Tetikte olmayı bırakacağım kadar güvenli hissettiren bir yer. Yalnızca inanılmaz gelen hayallerden ibaretti. Güvenin karşılığı nedir sorusu karmaşık olabilirdi. Tüm paranoyalarıma rağmen Okan'da bana kendimi güvende hissettiren şey en rezil özelliklerime gösterdiği anlayıştı.
O gün beni sakinleştirirken yargılamadan yaklaştığını unutamıyordum.
Belki de hayatımda ilk defa gerçekten beni dinleyen birini bulmuştum. Ya da diğer ihtimalle saçmalıyordum ve bunu çok geçemden fark edip ondan kaçarak uzaklaşacaktım.
Geldiğimiz bu lüks restoranda rezervasyonla yer ayırtmış olduğunu anlayalı birkaç dakika anca olmuştu ve ben bunun hakkında düşünmeden edemiyordum. Alt tarafı rezervasyon yapmış, ne var bunda diyebilirdim fakat benimle yiyeceği yemeğe özen gösterdiği gerçeğini göz ardı edemezdim. Adamın parası var Mısra dedim kendi kendime, onun için bunlar oldukça olağan ve sıradan olmalı.
Ona baktım. Gözlerine derin derin bakarken bu işin sonunu ön göremiyordum.
Ne yemek istediğimi sordu. Menüye göz attıktan sonra onun önerisini sorup o öneriye uymaya karar verdim. İlk önce beyaz şarap geldi. Garsonlar kibarlardı. Okan'ın da garsonlarla olan iletişimine özellikle dikkat ettim. Beni hiç şaşırtmayacak kadar kibardı.
Bu adam tam bir centilmen...
"Umarım finallerin iyi geçmiştir. Senin adına sıkıntılı bir zamana denk geldi." Bana dair ayrıntılara fazlasıyla ilgiliydi. O ilgiyi görmek beni mutlu ediyordu. Ancak bunun stratejik bir hamle olduğunu da söyleyebilirdim. Bazen ben de hiç umursamadığım şeyleri sırf karşımdaki kişi benimle kendini rahat ve değerli hissetsin diye sorardım.
Konu akademik kariyer ise, işte o zaman asla taviz göstermezdim. Sıkıntılı zamanlar bahanem olabilirdi ama sonucu değiştirmezdi. "Bu tarz sıkıntıların akademik kariyerimin kılına dokunmasına müsaade etmem, genelde. Finallerim iyi geçtiler. Sınav dönemlerim akıl sağlığım için hiç iyi geçmese de notlarım açısından oldukça iyidir."
Merakla "Stres mi yapıyorsun?" diye sordu.
Güldüm, benimki alışılmış sınav streslerinden çok uzaktı. "Stres demek az kalır. Resmen kafayı yiyorum. Çünkü rekabet söz konusu. Akbaba gibi başımda bekleyen bazı sınıf arkadaşlarım ortalamamı geçmenin hedefindeler."
