8. Bölüm

750 65 56
                                    

"Beni fark etmiyordu.
Buda beni git gide yaralıyordu."
- Dostoyevski -

...
Karşımda dikiliyordu adımlarını biraz daha bana yaklaştırarak çenesini kulağıma yaklaştırarak bir şeyler söyledi

"Dediğim gibi doktor, sakın bana bir başkasıymış gibi davranma tanıdığım işte gördün, görmemezlikten gelme." Yüzünü yavaşça geri çekerek

"Anladın mı doktor?" Gözlerimi devirerek kafamı salladım.

Arkadan bir adam yanımıza geldi.

Pek askere benzemiyordu üstünde üniforma yoktu.

Bakışlarını bana dikerek "Merhaba hanımefendi nasılsınız." Sanane.

"İyiyim siz nasılsınız da kimsiniz?" Efe şahsı bakışlarını adama çevirdi gözlerini yüzünden ayırmıyordu.

"Ben mi?" Yok babaannen.

"Yanımdakini tanıdığıma göre evet siz." Gülümseyerek

"Asker değilim öylesine buradayım merak ediyorum buralara geldim ama sizi gördüğüme sevindim böyle bir güzellikle karşılaşmak çok hoş." Efe şahsı gozlerini açarak acırcasına gülümsedi.

"Teşekkür ederim." Dediğim sırada bakışlarını bana çevirmişti komutan

Bana baktıktan sonra kafasını adama çevirerek "Teşekkür etti bak abisi." Abisi?

Adam gülerek "Ne abisi canım, ben mümkünse bir kahve içmek istiyorum sizinle." Ben istemiyorum ama olur.

Komutan araya girerek "Sizinle? Tamam bana uyar içelim." Kaşlarımı çatarak yüzüne baktım

"Olur içelim, ikimiz." İkimiz kısmını bastırarak söylemiştim.

Adam gülümseyerek yanıma geldi "Hadi gelin içelim." Komutan elini burnunun üst kısmına götürerek bastırmaya başladı.

Ne bu hareketler.

Adam belimden tutarak yürütmeye başladı.

Komutan yanımızdan hızla geçerek belimde olan eli ittirmişti arkasını dönerek "Elim çarptı pardon." Sert adımlarla yanımızdan gitmişti.

Gitmek istemiyordum o adamla niye gidiyorsam şimdi onu da bilmiyorum.

Küçük bir kafe gibi bir yer vardı sandalyemi çekerek oturmamı söyledi.

Oturduğumda karşıma geçerek "Eee ne içersiniz hanımefendi." Kahve dedin ya salak.

Kendimi düzelterek "Kahve içeyim bende." Zoraki gülümseyerek sandalyeye yasladım.

Bir 5 dakika sonra kahveler önümüze geldiğinde "Bu kahve sizin kadar güzel olmasada seviyorum işte."

Caz yapma lan şurada zorla oturuyorum zaten.

"Ya ya bende aynı şekil ama ben sadece kahveyi güzel buluyorum." Gülerek kahveyi içmeye başladım.

Kaçmak istiyordum şu an.

Kahveyi tabağa koyunca refleks olarak arkamı döndüğümde elindeki menü listesiyle yüzlerini kapatmaya çalışan borayı ve Murat'ı görmüştüm.

Ne yapıyorlardı burada

Hızlıca önüme dönerek "Eee bence artık kalkalım." Adam şaşırarak yüzüme bakarak

"Daha yeni geldik hanımefendi hemen mi?" Karnım ağrıyor tuvaletim var desem çok mu pis olurdu, olurdu olurdu.

"İyi biraz daha oturalım." Arkamda birinin olduğunu hissediyordum

Yara İzi/ ÇtWhere stories live. Discover now