13

382 21 33
                                    

"Sukuna?"

Etraf yabancıydı. Nerede olduğum hakkında hiçbir fikrim yoktu. Kanatlarım belirince havalandım ve etrafta süzüldüm.

Çarptığım bir ağaç yüzünden su ile buluştum. Su mu?

Batıyordum. Kanatlarım yok olmuştu. Belime sarılan sarmaşık ile dibe çekiliyordum. Heryer kararıyordu.

Korkuyorum...

Sukuna...

Birden belime dolanan el ile irkildim. Elin sahibine baktığımda Sukuna gülümseyerek beni yukarı itmeye başladı. Su yüzeyine fırlattığında kanatlarım tekrar gelmişti. Havada hem kanatlarım hem de belimdeki eller sayesinde duruyordum.

"Yu-ri!"

Ensemde hissettiğim nefes ve ses ile ürperdim ve kanatlarımı kaybettim. Suya tekrar düştüğümde sarmaşık beni yine aşşağı çekiyordu.

Batmadan önce gördüğüm yüz onun yüzüydü. Lanetimin yüzüydü. Gülerek bana bakıyor, elini sallıyordu.

Sorun şuydu ki, yüzü benim yüzümdü...

Derin bir nefes alarak uyanınca öksürmeye başlamıştım. Kapım açılınca kim olduğunu bilmeden öksürüklerim arasından yardım istedim.

"Yuri?"

Sukuna olduğunu konuşunca anlamıştım. Kenardaki masadan su doldurup bana verdi ve konuşmaya devam etti.

"Sakin ol tamam mı. Derin derin nefes al. Geçecek herşey söz veriyorum."

Suyu içmeden dediğini yaptım. Nefes alıp verdim ve kalbimi normal ritmine koydum. Ellerimi önümde oturan Sukuna'nın boynundan ensesine doğru çıkardım. Sıkıca sarıldığımda ağlamaya başlamıştım.

"Sakin ol güzelim, sakin."

Bir süre onun omzunda ağladıktan sonra içeri Megumi girmişti. Beni ağlarken gördüğü için telaşla yanıma geldi.

"İyi misin Yuri, ne oldu?"

Sakinleştiğim için Sukuna'dan ayrıldım ve sorusuna cevap verdim.

"İyi değilim. Neredeyse hergün kabus görüyorum. Lanetimin beni ve sevdiklerimi öldürüşüne şahit oluyorum. Bıktım bu durumdan. Ne yapacağım ben."

"Benimle gel."

Sukuna beni kaldırıp banyoya doğru hafifçe itti. Kapıyı kapattı ve gitti. Tuvaletimi yapıp duş aldım ve biraz da olsa rahatladım. Banyodan çıkıp üzerime beyaz tişört ve siyah şort giydim. Son görevden sonra bir hafta dinlenmem için süre vermişlerdi.

"Otur karşıma!"

Sukuna'nın karşısına oturdum ve bağdaş kurdum. Elimi açık olan saçıma götürüp topuz yaptım.

Sukuna gözlerini kapatmış birşeyler mırıldanıyordu. Bir anda gözlerini açınca korktum. Bembeyazdı ve dövmeleriyle biraz korkutucu görünüyordu. Vücudunun hatlarından kırmızı alevler çıkmaya başladı ve o alevler benimde çevremi sardı. Nedense panik yapmıştım. Kolum zaten yanıktı, ya bu alevde yakarsa.

"Sakin ol Yuri. Derin derin nefes al ve lanetine odaklan."

Dediğini yaptım ve lanetime odaklandım. Bir süre böyle durduktan sonra Sukuna gözünü açtı ve alevler gitti. Biraz üzgün ama bir o kadar da mutlu bir sesle konuştu.

"Hayırlı olsun mu desem. Üzgünüm mü desem. Ne desem bilemedim."

"Ne oluyor söylesene?"

Dizlerimin üzerinde emekleyerek ona daha çok yaklaştım.

My SukunaWhere stories live. Discover now