Görev mi? Bölüm 6

15 4 0
                                    

                                                                                                                        ------Lena

"Eee... peki sonra? Baban seni bulamadı mı?"  Bu kız fazla soru sormaya başlamıştı. Büyük ihtimal onun yerinde başkası olsaydı çoktan yok olmuştu ama içlerinden-

" Kimsiniz ve bu bölüğü nasıl buldunuz?" 

Hadi ama. Cidden mi? Arabadan inip önünde durmuştum. Silahını bana döndürmüştü.

"Canım ben senin patronun oluyorum ama yani ister al ister alma."

"Kılık değiştirip değiştirmediğinizi bilemem parola." 

Bu sefer silahı kafama doğrultmuştu. Bunu görünce arabadan Berk ve Demir inmişti. Önce arkamı döndüm ve bir adım attım adımdan sonra tekrar ona dönüp; elini tekmeleyip kendi silahımı kafasına doğrulttum.

"Başlatma şimdi parolana... eğer üç saniye sonra kapıyı açmazsan bir daha kimseye parola soramayacaksın."   Kapıyı açmıştı. Demir o nefret ettiğim sırıtmasıyla bana bakıyordu. 

"Hoş geldiniz Berk Bey ve Demir Bey." Güvenlik bunu der demez kahkaha atmaya başlamışlardı. Dayanamayıp güvenliğin bacağına sıkmıştım.

"Bak canım beni iyi tanısan iyi olur yoksa hatırlayabileceğin tek kişi olurum." Şu an gerçekten liseli kızlar gibi konuşmuştum ve bu yapmayı en sevmediğim şeydi. Demir ve Berk susup yanıma gelmişti.

"Ben arabayı park edip geliyorum. Berk, Demir'i öldürmemelerini sağla."

Herkes arabadan indiği gibi binmiştim. Gerçekten berbat bir gündü ya da en berbat. Babam yıllar sonra gelmiş yine aile olalım istiyor. Sonra bebek bakıcılığı görevi alıyorum hem de bay Demir ile.... Devamında yine Demir'le kaybolan kardeşimi arama görevi alıyorum ama onun haberi bile yok. Wattpad'de çok az okunduğumu fark ediyorum. (Biraz reklamımı yapın!) Bilmem kaçıncı görevimde başarısız oluyorum ve çok soru soran bir kızla araba yolculuğu yapıyorum. En son olarak güvenlik beni tanımıyor. Offffff! Neyse şuraya park edeyim de onları kimse öldürmeden yetişiyim. Evet sonunda vardım. Girer girmez kafamın üzerinden mermi geçmişti. Eee sıradan bir gün böyle olur değil mi?

" Ne oluyor burada?!!"

"Efendim Berk diğer bir  deyişle sayın Gece Lordu bize ihanet etti ve Demir Bey 'i buraya getirdi hem de yanında kimliğini bilmediğimiz 2 kız ve Demir Bey'in kardeşleriyle birlikte  biz onu kovunca bize ateş açtı."

"2 kız mı dedin sen? Onları buraya ben getirdim de 3 kız olmalıydı.  Berk çıkın ortaya."

"Leniiii !!!! İyi geldin yoksa sen gelmeden abim beni öldürecekti." Nasıl ya?

"Birincisi seni hala öldürücem ikincisi Zeynep ve Berk yok." 

"Gerçekten bugün daha kötü olamaz."

"Ben Eymen'i öldürünce olucak. Açıklıyım Lenacım bu aptal peoplecık* senin silahlarından birini alıp yanlışlıkla Berk'in konuştuğu kişiye sıktı sonrasını anlamışsındır zaten.

"Evet anladım. Ben Berk ve Zeynep'i bulurum siz sakın kıpırdamayın ve kesinlikle özelliklede sen Eymen hiçbir şeye dokunmayın."

"Ben yerlerini biliyorum." Ne olmuştu bu kıza? Ağlıyordu; tam aksine bu çok soru soran - Sare-kızın neşeli olduğunu sanıyordum.

"Neredeler ve iyi misin?"

"İyiyim. Sağol şelale tarzı bir yerdeler."  Şimdi anladım Berk aşık olduğu kişileri genelde oraya sokar ve sevgililik teklif eder. Yerde duran kızın kulağına eğilip;

"Berk'e aşıktın değil mi? Öyleyse de hiç üzülme onu sevdiğini göremiyecek kadar beyinsiz biri kimseyi sevemez." demiştim ayağa kalkıp elimi uzattığımda tutup ayağa kalmıştı. Artık ağlamıyordu aksine gülüyordu.

"Birazdan gelirler ben sizi odalarınıza götüreyim." Peşimden gelmeye başlamışlardı. O sıradada asistanım Beste gelmişti.  Elime biraz kağıt tutuşturup geri gitmişti. Planlar ve birkaç mektup vardı. İlk odaya girmiştik.

" Burası sizin odanız kızlar istediğiniz değişikliği yapabilirsiniz. Sağdaki odada benim odam bir şeye ihtiyacınız olursa söyleyin. Soldaki odada sizin odanız beyler. Sizin yanınızdaki odanın yanında da mutfak var. Dışardan da söyleyebilirsiniz. Son olarak da babam gelip herhangi bir şey söylerse kafaya takmayın."

Bunları dedikten sonra odama çekilmiştim. 2 saniye sonra kapı çaldı. Gelen Zeynep'ti.

"Buyur Zeynep." 

"Odam neresi diye sorucaktım ama?"

"Hemen soldaki oda kızlarla beraber kalacaksın."

"Tamam teşekkürler."

O gittiği anda Demir gelmişti.

"Yarın ki konserde şarkı söyleyecek misin? Ona göre kızlarla konuşmamamız gerekiyor."

"Neden söyleyemeyeceğimi sen de biliyorsun."

"Bu sefer sahnede yanında biz olacağız öyle bir şansın yok yani ama bence grupları rakip göstererek 3'er şarkı söyleyebiliriz hem vakit yeter hadi... yoksa o kadar korkak mısın?" Damarıma bastığını çok iyi biliyordu. Yine sırıtmaya başlamıştı. 

"Kabul ama başıma gelen her şeyden sen sorumlusun. Git kızlara söyle ben de şarkı ayarlıyım."

"Sende gel ben niye tek gidiyim?"

"Offf! Tamam." Beraber kızların odasına gittik.

"Girebilir miyiz?" İçerden evet sesi gelmemişti. ilginç?

"Kızlar iyi misiniz? Kapıyı açar mısınız?" İçeriden ses yoktu. Ses geçirmez özellik aktive edilmişti.

"Demir geri çekil." Hazırlanıp geri çekilmiştim ve kapıyı kırmayı başarmıştım nasıl olduğunu sormayın.

"Sare sakin ol teklifini kabul etmedim ama şuan ileri gidiyorsun."

"Öyle mi? Farkındaysan 5. sınıftan beri aşık olduğum çocukla aynı üniversitede okuma şansım oldu ve onun sana aşık olduğunu öğrendim. Dur tahmin edeyim sende ona aşıksın değil mi? Bu yüzden lise de sen de benim gibi hiç sevgilin olsun istemedin."

" Hayır. Ben öyle bir şeyi asla yapmam. O konuya gelirken evet hiç sevgilim olmadı  çünkü kimse beni sevmedi." Sanırım karışmamız gerekiyordu. Ben Demir'i dürtikledikten sonra odaya girdik.

"Kızlar gerçekten Berk salağı için birbirinize girmeyeceksiniz değil mi?" Demir bunu dedikten sonra -bende dahil - kızlar Demir'e baktı.

"Ne var yani ben ondan daha zeki ve yakışıklıyım o tipsizin neyini sevdiyseniz."

"Gerçekten olaya müdahale ediş şeklin bu mu?" 

" Niye siz nasıl girecektiniz olaya?" şu an onları ayırmaya gelmiştik ama tek kelime daha ederse  ona dalacaktım.

"Lena ben başka odaya geçmek istiyorum." Zeynep'ten hiç beklemezdim ama demişti.

"Emin misin? Ona göre asistanımla ya da benim odamda kalman gerekecek ve bundan önce hepiniz buradayken bir şey sorucaz."

"Evet dinliyoruz." Gökçe'de konuşmayı biliyormuş.

" Bir görevde bize yardım etmeniz gerek"

" Görev mi?"


BİR SONRAKİ BÖLÜMDE GÖRÜŞÜRÜZ 💜

YILDIZLARA BASMAYI VE DİĞER KİTABIMI OKUMAYI UNUTMAYIN

HAYATWhere stories live. Discover now