Mahkeme 2 Bölüm 14

7 3 0
                                    

------Janset

"Evet hanım efendi istediğiniz kafeye geldik ne soracağımı biliyorsun sanırım" tabiki de biliyorum Lena ama kolumu iki saat çekiştirdiğin için bilmiyormuş gibi yapıcam.

"Nerden biliyim ben?"  Kızgın kızgın bakmaya başlamıştı.

"Tamam anlatıyorum."

LENA MAHKEMEDEYKEN OLANLAR

------Janset

"Alo Demir hallet-"

"Lena yok. Nerede olduğu hakkında bir fikrin var mı?"

" Şimdi sen bana Lena' nın nerede olduğunu mu soruyorsun?"

"Janset uzatma söyle!"

"Bilsem yanında olurdum. Ama mahkemede olabilir çünkü iki saattir babam arıyor."

"Onu nasıl kurtarabiliriz?"

"Mecburen sen, ben ve Emre kendimizi yakalatacağız.  Nerdesiniz?"

"Kapının önünde." Telefonu suratına kapatıp kapı açmıştım.

"Madem kapıdasın niye telefondan konuşuyorsun?"🤦🏻‍♀️

"Konuya dönüyorum kendimizi yakalatacağız derken ya Lena orada değilse?"

"Eve gelir yakalandığımızı öğrenir ve bizim yapamayacağımızı yaparak bizi kurtarır."

"Niye biz yapamıyormuşuz?" Sen atlamasan olmazdı Emre...

"Sen Lena değilsin çünkü. Babam yeniden arıyor karar verin Lena'yı satıyor musunuz yoksa benle beraber geliyor musunuz?"

"Ben geliyorum yoksa Lena'nın bölüğü bana kalır." kesin o yüzdendir Demir bey .

"Bensiz yapamazsınız" ukala!

"Alo baba biz teslim oluyoruz. Yanımda Emre ve Demir var gerisini kaybettik."

"Ne... Tamam kızım sakin ol ta-"

"Görüşürüz baba biz mahkemeye geliyoruz." Hazırlanıp yola çıktık. Bizi yolun ortasında sıkıştırmışlardı. Her bölüğün en iyi adamları buradaydı. Yani elimizi kolumuzu sallaya sallaya Lena' nın yanına gidemezdik. Evet benim plan burada bitti... 

"Efendim güçlük çıkarmadan bizimle gelmenizi rica ediyoruz birisi sizin arabayı alır." 

İkisi de hızlıca binmişti. Ben emin değildim. Yani benim babam tatlı bir adamdı. İlk defa böyle bir işe kalkışmıştım. Demir karşı çıkmayı meslek haline getirmişti. Lena babasını umursamıyor. Emre annesinin sözünü  dinliyordu. Yavaşça bindim. Başa gelen çekilir umarım Lena seni bulduğumda hala tek parça olursun.  Yol boyunca tek kelime etmedim. Tabi diğerleri hiçbir şey olmamış gibi rahattı. Ya numara yapıyorlardı.-Eğer öyleyse çok iyiydiler- Ya da umursamıyorlardı. Hangisi daha iyi bilmiyorum. Yolculuk en az bir saat sürmüştü. Normalde on beş dakikalık yoldu. İyice endişelenmeye başlamıştım. Diğerleride sonunda bir numara olduğunu anlamışlardı. Telefonumun çaldığını fark ettim. Babamdı...

"Alo kızım neredesiniz? Hala geliyor musunuz?"

"Baba siz araba göndermemiş miydiniz?" 

"Hayır. Janset neredesiniz?"

"Baba ben seni arayacağım." Harika. Buna nasıl kanmıştık. Silahım, mermi. Tamam hadi şu arabadan kurtulalım.

"Janset ne yapıyorsun?" 

"Bizi kurtarıyorum." Öndeki adamı sıradan hırsız yöntemiyle bayıltmıştım. Tabi bir anlığına araba boş kalmıştı ama pek fark etmemişlerdir herhalde. Evet Janset fark etmeleri için son üç saniye 3...2...1 siz sağa ben sola. Evet şimdi mahkemeye nasıl gidiyorduk? Sanırım şu aradan dönersem dağın içindeydi. Risk almalıyım. Evet dağın girişi yok şurası sanırım tamam giriyorum.

"Janset napıyorsun? Dağ var önümüzde!?"

"Janset ne- ... iyi doğru yere geldin." havandan geçilmiyor. Çarpsaydık azarlardın değil mi?

"Hoş geldiniz çocuklar Lena içerde sorgulanı-" Evet yine babamın sözünü böldüm.

"Hangi oda?"

"Soldan üçüncü kapı. Bekleyi-" 

"Sağol baba .Seni seviyorum ama Lena'yı görmem lazım. Öptüm" Canım babam. Tamam kabul yine onu dinlemedim.


ŞİMDİKİ ZAMAN---

Janset(yine)---

"Bu kadardı yani?"

"Evet Lena bu kadardı. Bu arada şimdi herkes babalarımız bunca zaman kaldığımız yere geleceklermiş."

"Ne? Ciddi misin? Aşırı saçma! Hem bunu kimin babası bulmuş?"

"Babası değil canım dedesi! Bence arama yapacaklar ama haber vermeyelim diye telefonları aldılar."

"Ve babalarımızın sevmediği 3 şeyden ilki yalan ve sen diğerlerini kaybettik dedin."

"Yandık. Hatta yok olmanın tam sırası ama işler yoluna girmişken nasıl kaçabiliriz?"

"Bir yolunu buluruz. Hayatta kaçamayız. Ne biliyim biz eve bakmamıştık falan deriz. Ama yemezler."

"Haklısın..."

"Sanırım yapacak bir şey yok."

"Lena ilk defa senin sayende babama karşı geldim şimdi yelkenleri suya indirme."

"Bak emin ol senin sahip olduğun babaya sahip olsaydım eğer karşı gelmezdim ama benim başka seçeneğim yok."    Vay ben hiç böyle düşünmemiştim.

"Tamam hadi gidelim." Babalarımızla beraber yola çıkmıştık. Herkes kendi babasıyla gidiyordu. Bu iyi bir şeydi çünkü yol boyunca babamla uzun zamandır bu kadar uzun sohbet etmemiştik. Yaklaşık 20-25 dakikada varmıştık. Babamlar zaten kızların burada olduğunu biliyormuş. Bizde akşam yemeği yiyeceklermiş.  Bunu öğrenmek güzeldi çünkü basılmamıştık. Akşam yemeği bitimine doğru Lena'nın babası ayağa kalkmıştı.

"Şimdi diyeceklerimi bilmesi gereken herkes burada olduğuna göre başlayabilirim. İlk olarak bugün DNA sonucu açıklandı benim kızım olan kişi burada yazana göre Sare Pamuk."

"NEE?!" kızlar şok olmuştu. Aslında bende çünkü Sare ailede ki kimseye benzemiyordu.

"İkinci olarak size artık büyüdüğünüz için açıklamam gereken bir şey var. Lena sen benim üvey kızımsın. Aramızda kan bağı yok. Sen ve abilerin başkasının çocuğuydunuz. Belki sana bunu yansıtmışımdır ama sen benim de kızım sayılırsın..." 

Babası konuşmayı bitirip babamlarla beraber çıkmıştı. Lena'nın yukarı koşarak çıktığını görüp peşinden gittim ama kendini odaya kilitlemişti.



BİR DAHA Kİ BÖL-      ARTIK ANLADIN BENCE HADİ GÖRÜŞÜRÜZ🤗

HAYATDonde viven las historias. Descúbrelo ahora