Yürek Çıkmazı

8.Bölüm 'Kına'

Geline bakın geline Kınalar yakın eline Mendiller sokun beline Sürmeler çekin gözüne.

Kına günü gelip çatmıştı sabah altıda uyanmıştı Haşimoğlu konağın üyleri erkenden kahvaltı yapılmıştı genç kızlar kuaför yolu tutarken yaşı büyükler konakta kalmış hazırlığa yardım ediyordu. Kazan kazan yemekler yapılıyor konağın avlusu kına için bin bir özen ile süsleniyordu.

Kuaförde çok tatlı bir hazırlık vardı gelin kızımız için kuaför kapatılmıştı bangır bangır Kürtçe müzik eşliğinde makyajlar saçları yapılıyor kahkahalar hiç eksik olmuyordu. Ceren müziğin sesini biraz kısığa aldı bekleyen veya hazır olan kızları yanına aldı hepsinin eline birer erbane verdi.

"Kızım bu bahçeler senin mi? İçinde gezen yârin mi? Yarın ayrılık günün mü? Gelinim kınan bol olsun."dedi ceren ilk manisini söyleyip yavaşça elindeki erbaneye vurdu.

"Geline bak geline Kınalar yakmış eline. Yarın sabah gider kendi evine"dedi Gamze elindeki erbaneye vurdu.

Düşer yolun kuyusuna Selam edin dayısına Ah kızım kınan kutlu olsun"

Dağdan kestiler meşeyi
Hani bu kızın döşeği,
Kınası geldi diye
Atladı gitti eşiği.

Kınayı getirdiler anam
Parmağım batırdılar anam,
Bu gece misafirsin dediler
Koynunda yatırdılar anam.

Gelin girdi evine
Şenlik kuruldu köyüne,
Hoş geldin pullu gelin
Sefa getirdin erine.

Kızların son manisi ile erbaneler susmadan çaldı zılgıtlar yükseldi gelin kızımız dolu gözler ve tebbesüm ile izledi zılgıtlar biter bitmez ayağa kalkıp kendisi bir alkış kopardı. "hepinize çok teşekkür ederim iyiki varsınız !" Dedi tüm kuzenler aynı anda sarıldı hepsinin yüzünden tarifsiz bir gülseme ile.

Her şey bittiği zaman Rozerin aynadan son kez kendine baktı. Altın sarısı beline gelen saçları su dalgası ile beline kadar iniyordu üstündeki altın işlemeli yöresel bindalı nefes keserken acı kahve gözlerine çekilen sürme yüzündeki hafif makyaj ile kusursuz bir güzeliğe sahip olmuştu bu kadın. Uzun haşimoğlu lumizni tüm Haşimoğlulu kızlarını almış ve konak yolunu tutmuştu genç kız direk odasına çıkarılmıştı hazırlık bitmek üzeriydi.

Rozerinin kapısı çaldı. "Gel." Dedi Rozerin içeri derin bir nefes alıp girdi genç kadın Rozerin gördüğü kadın ile bozguna uğradı. "Roza!" Dedi nefesini toparlayıp sözlerine devam etti. "Ne işin var senin burda." Dedi Roza mahçup gözler ile kız kardeşine doğru adım attı. "Biliyorum bizi beni çağırmadın ama lütfen annemin babamızın günahını bana kesme Rozerin. Ben kardeşimin kınasında ne olursa olsun yanında olmak istiyorum bunu bana çok görme."Dedi Rozerin hiç beklemediği sözler ile şaşkınlık içindeydi ama belli etmedi. "Peki tamam kal" dedi Roza ağzını bir kez daha açtı. "Ağabeyim ve aileside burda annem yok korkma." Dedi Rozerin başını anladım dercesine salldı.

"Küs müsün bana Rozerin."Dedi Roza Rozerinin yüzünde acı bir tebessüm belirdi. "İnsan yabancılara küser kardeşlerine ise kırılırmış. Ben sana kırgınım sadece Roza." Roza mahçup bir biçimde başını eğdi. "Annemin dolduruşuna geldim babamızın cenazesinde annenin günahına seni alet ettim. Beni affet kardeşim." Dedi Roza Rozerin acı içinde o günlere gitti annesin sözleri babasının eceli olmuştu annesi binevi katildi ve günahını tüm evlatları onun ile birlikte taşımıştı.