%58

76 11 2
                                    

Jungkook, söz verdiği gibi Jimin'e hikayelerinden birini daha anlattı. Tek isteği küçük çocuğun bir daha ağlamamasıydı.

Hikaye komikti, duyan herkes gülüyor ve böyle bir numarayı nasıl başardığını merak ediyordu. Ama Jimin o kadar korkmuştu ki bu sefer ayrıntılara neredeyse hiç dikkat etmedi.

Jungkook kalbinin yavaşladığını hissederken bunun olmaması için genç olanı güldürmeye ihtiyacı varmış gibiydi. O koruma hissini anlamıyordu ama gitmesini ya da var olmamasını da istemiyordu.

- Aç mısın? - diye sordu usulca.

- Çok değil. Her şey olmadan önce yemek yemiştim.

- Tuvaletin var mı?

- Ah, bana bunu hatırlatma.

- Özür dilerim. Sadece senin için endişeleniyorum.

- İhtiyacım y-

- Kıpırdama. Sadece orada dur tamam mi? - Jungkook onun sözünü keserek sordu.

- Pekâlâ. - Küçük çocuğun hissettiği rahatlama çok gerekliydi. - Jungkook, hikaye anlatma sırası bende.

- Emin misin? - Yüzündeki gülümsemeyi tutmaya çalışarak sordu. Ama çok geçmeden duygularına yenik düşüp gülümsedi. - Bunu duymayı çok isterim.

- Bence bu üzücü bir hikaye.

- Anlatmak istemiyorsan sorun değil.

- Küçükken biraz tombuldum ve herkes sanki bundan rahatsız olmuyormusum gibi yanaklarımı sıkmaya bayılırdı. Kimse ne kadar acıdığını bilmiyor.

- Hala tombul yanakların var mı? - Jungkook güldu.

- Aşağı yukarı. Konuya geri dönersek... Teyzemle kuyrukta bekliyorduk ve insanlar bana sevimli bir şeyin minyatürüymüşüm gibi bakıyordu. Sonra bir kadın teyzeme yanaklarımı sıkıp sıkamayacağını sordu. Sanki yanaklarım benim değil de teyzemin malıymış gibi.

Jungkook hattın diğer ucundan güldü. - Pardon, bu komikti. Devam et.

- Bu yüzden kadın yaklaştığında çığlık attım, ona yanaklarımın benim olduğunu ve çok acıdığını söyledim. Elimden gelen en iyi sinirli yüz ifademi takınarak kollarımı kavuşturdum ve kocaman bir surat astım.

- Şimdi bende sıkmak istiyorum.

- Sonra o kadın çaresizce ağlamaya başladı ve iyi yetiştirilmediğimi, onu korkuttuğumu söyledi. Sonuç: Ben çok kötü bir çocuktum, Jungkook.

İkisi de güldü ve Jungkook diğerinin kısık kahkahasını duyunca rahatladı.

- Sadece annem yanaklarımı sıkardı ama artık bunu yapmayacak. Bu çok acıtıyor.

- Hey, bak.... - Jungkook ne diyeceğini bilemedi. - Sana ne diyeceğimi bilmiyorum.

- Sorun yok, hatta olman yeterli.

- Adamlar yanında mı?

- Her şey çok sessiz, sadece televizyonun gürültüsü var.

- Babanı hiç gördün mü?

- Hayır - dedi iç geçirerek. - Onu arkadaki havuzda bırakmış olmalılar.

- İyi olmalı.

- O umurumda değil. - Alçak sesle, neredeyse fısıldayarak bağırdı. - Ben on beş yaşımdayken başka bir kadınla birlikte oldu ve onu hamile bıraktı. Bunun için tatlı küçük kız kardeşimi suçlayamam. Çekilmez biri olmasına rağmen.

- Jimin...

- Annem onu dokuz ay sonra harika bir sonuçla biten bir ilişki yüzünden terk etmedi. Annem evliliğinin bir iş olduğunu ve zor bir günde giyeceği en iyi ayakkabıyı seçer gibi ona bakacağını söylerdi.

Last Call Onde histórias criam vida. Descubra agora