💌✨💗gorusurusss💗✨💌

1K 130 194
                                    


final


jungkook ve taehyung en önde ilerliyorlardı. arkalarında jimin, yoongi ve hoseok vardı. hoseok sürekli jiminle heyecanlı heyecanlı konuşuyor, jungkook duymasın diye çabalıyordu. her ne kadar bir gün sürecek bir şey olsa da bunun jungkook'u mutluluktan havaya uçuracağını hepsi biliyordu.

en arkadaki namjoon ve seokjin ise taehyung kadar heyecanlılardı. namjoon, taehyung'a her ne kadar sinirlenmiş gibi davransa da onun jungkook'a ve onla ilgili her şeye bu derece özen göstermesi çok hoşuna gidiyordu.

yoongi ise içten içe jungkook'un mutluluğunu düşünüp sırıtıyor ancak bunu belli etmemeye çalışıyordu. amacı duygularını gizlemek değildi, jungkook arada arkasına dönüyor ve yoongi'ye sinir bozucu mimikler yapıyor ya da sözleriyle onunla uğraşıyordu. diğerlerinin gülüp durması normal karşılanırdı ancak yoongi'nin durduk yere 32 diş sırıtarak gezmesi kesinlikle jungkook'un dikkatini çekerdi.

"yoongi bak şuradaki şey senin evin." diyip köşedeki çöp kovasını gösterdi jungkook.

şakalarının iğrenç olması umrunda bile değildi, yoongi'nin sinirleniyor olması yeterliydi onun için. yoongi sadece göz devirmekle yetindi. yanında fısır fısır konuşan sevgilisi ve hoseok, telefonlarını çıkarmış kameralarını açmışlardı.

bakkala, jungkook'un bakkalına az kalmıştı.nihayet bakkalın önüne geldiklerinde hoseok ve jimin video başlatmış, diğerleri de sırayla arkaya dizilmişti. taehyung ise jungkook'un hemen yanında duruyor, tepkilerini izliyordu.

jungkook önce bakkalın kapalı oluşuna baktı. burada bir bakkal olduğunu biliyordu, taehyunglara gelip giderek bunu öğrenmişti ancak kapalı olmasına anlam verememişti.

"aaa, taeh-" sözünü kesen şey gördüğü bakkal tabelasıydı. siyah zemin üzerinde renkli harflerle 'jungkook'un bakkalı' yazıyor, çevresine yerleştirilmiş renkli ışıklar sürekli yanıp sönüyordu.

bakkal jungkook yazısının kenarına yerleştirilmiş tatlı, küçük semboller vardı. jungkook'un sevdiği atıştırmalıklara aitti bu semboller. jungkook hala ağzı şaşkınlıkla aralanmış bir haldeydi. taehyung yan tarafında onu gülümseyerek izliyor, arkadaşları ise çıt çıkarmadan ikisine bakıyorlardı.

jungkook gözlerini tabelada ve bakkalın çevresinde gezdirdi. köşedeki boş raflar dikkatini çekti ilk başta. daha sonra bakkalın önündeki küçük taburelere baktı. jungkook taehyung'a 'bakkalımın önünde küçük taburelerden olmalı, kapımın önünde de oturacağım çünkü.' diyordu hep. taehyung hepsini dikkatle dinlemişti.

bakkal kapısının yan tarafındaki boş duvarda anime karakterleri çiziliydi. jungkook hayal kurarken uçtuğunu biliyordu ancak bunların gerçek olamayacağını da biliyordu. kim bir bakkala sevdiği karakterleri çizerdi ki? taehyung çizmişti. diğer işlerle başkaları ilgilense de dün saatlerce buna uğraşmış, kendisi tamamlamıştı. jungkook'un bu detayı anlatırken 'bu biraz imkansız ama olsun.' demesi, onun bu detaya daha çok önem vermesine neden olmuştu.

jungkook taehyung'a çevirdi bakışlarını. sevgilisi orada, hemen yanında ona bakıyordu.

"taehyung." diyebildi sadece. sesi titriyordu.

"efendim bakkalım?" dedi taehyung.

jungkook bir kez daha "taehyung." diye fısıldadı. ne diyebileceğini ya da ne demesi gerektiğini bilmiyordu.

taehyung gülümseyerek elindeki anahtarı jungkook'a uzattı. jungkook anahtarı eline aldı. üzerindeki anahtarlığı fark ettiğinde dolan gözlerini kırpıştırdı. taehyung'a her detayına varana kadar anlattığı bakkal kartviziti şu anda elindeydi. tam hayalindeki gibi, bakkalının anahtarında asılıydı.

bakkal • taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin