Day 6

46 7 15
                                    

Baekhyun gece boyunca sevgilisini öptü, saçlarını kokladı, okşadı, sevdi. Çok sevdi. Sabaha karşı gözlerine çöken ağırlığa dayanamayıp uyuyakaldığında Chanyeol onu ne kadar çok sevdiğini fısıldıyordu. Uyandığı zaman Chanyeol'ün olmayacağı gerçeğiyle yüzleşmek istemediğinden gece boyunca bunu aklına getirmemesine rağmen sabahleyin büyük bir boşluk ve hüsranla karşılaşacağını biliyordu.

Öyle de oldu zaten.

Yaşadığı her şey ona bir rüya gibi gelirken öylece tavanı izliyordu yattığı yerden. Gözyaşları gözünün kenarından kulağına doğru kayıyordu. Silmek için hiçbir şey yapmadı.

Kaybettiği her şeyi bir geceliğine tekrar kazanma şansı bulmuştu ama o gecenin elbet biteceğinin, sabahın geleceğinin ve günün doğacağının kendi de dahil herkes farkındaydı. Belki de bunun farkında olduğu için sessizce ağlamakla yetiniyordu ya zaten.

"N'oldu, sürprizimi beğenmedin mi Baekhyun?" Baekhyun'un kişisel şeytanı, yatağının kenarında dikilirken sabah sabah Baekhyun'u darlayacağını çok net bir biçimde belli ediyordu.

"Çok beğendim..." Dedi akan gözyaşlarının sessizliğiyle benzer şekilde. "Çok güzeldi..."

"Ee, ne güzel o zaman." Baekhyun'un derdini bilen şeytan küçük bir iç geçirdi.

"Bu son değildi Baekhyun."

"Chanyeol de aynısını söyledi."

"Yalan söylemedi." Bir tepki vermesini beklerken yatakta uzanan oğlanın gözlerinin içine bakıyordu. "Beş günde bir."

"Ne beş günde bir?" Ses tonu çok düz gelse bile altındaki merak tınısını sezebiliyordunuz.

"Chanyeol beş günde bir gelecek. Bu da siz sonsuza kadar kavuşmuş olmadan önce onu toplam 6 defa göreceğin anlamına gelir." Chanyeøl, arkadaşını dışarıda takılmaya ikna etmeye çalışan liseli bir genç gibi göründüğünün pek farkında değil gibiydi. Ya da farkındadır, Baekhyun gülesi gelse bile kendini tuttu.

"Dün geceyi saymazsak beş defa daha gelecek. Ve sonra istediğin kadar seninle, ne istiyorsan yapabilirsin."

"Ne istiyorsam mı? Gerçekten mi?" Baekhyun imalı bir şekilde sorusunu sorarkan Chanyeøl'un hayretle havaya kalkan kaşları onu oldukça eğlendirmişti.

"Bazen senin ergenliği biteli birkaç sene olmuş bir genç olduğunu unutuyorum. Azgın çocuk." Adımlarını kapıya yöneltirken söylenmeye devam ediyordu. "Kimse sana böyle şeylerin ortalıkta konuşulmayacağını öğretmedi mi, ne kadar terbiyesizsin."

"BENİM EVİMDEYİZ CHANYEØL?!" Duyulması için yüksek sesle içeriye seslenirken Chanyeøl'un sinirlenmemesini umdu.

"BEN SENİN MİSAFİRİNİM, SEN MİSAFİRLERİNLE BÖYLE Mİ KONUŞUYORSUN?"

İkisi de Chanyeøl'un bu evde misafir olmadığını biliyordu, Baekhyun'da misafir olarak kalmadığını biliyordu.

Ya da belki de bilmiyordu, en azından Baekhyun.

––––––···––––––···––––––

Yine birilerini bulup öldürmüştü, kalbini çıkarmıştı çünkü bir anlaşma yapmıştı ve sevgilisini geri getirmesi gerekiyordu falan filan.

Yine aynı terane döndükten sonra evinin yolundaydı Baekhyun. Çok da ev gibi hissettirmiyordu ya gerçi, sadece başını sokacağı bir barınağı vardı. Eğer "ev"in nasıl bir şey olduğunu bilmiyor olsaydı belki buna ev diyebilirdi.

Sokak ışıklarının altında, sadece kendi ayakkabılarının çıkardığı sesler ile yürürken beyni boşmuş gibi hissediyordu. Birileri içindeki her şeyi bir flashbelleğe aktarıp sonra o bellekle birlikte kaçmış gibi. Belki de bir tür psikolojik bunalımdayımdır diye düşündü. Psikolojiyle ilgili de zerre bilgisi yoktu ya gerçi.

Bir gündür insanın bir anlığına bile olsa hiçbir şey düşünmediği zaman yoktur lafına kanıt çıkardığını düşündü. Hala aklının yerinde olup olmadığını test etmek için kendi kendine 'Pembe bir fil düşünme.' dedi. Kafasında canlanan pembe bir fil görüntüsü içini biraz olsun rahatlaşmıştı. Yaptığı şeyin saçmalığına güldü sonra.

Eve vardı, her zamanki sessizliğiyle içeriye girdi. Daha bir kaç gün öncesine kadar herkes onun her hareketini duyuyormuş gibi hissederdi ama artık kimsenin ruhu onu duymuyormuş gibi hissediyordu. Chanyeøl'ü beklemeden kendini yatağına attı. Yaptığı şeyler o kadar da korkutucu gelmiyordu artık. Masum birilerini öldürmüyordu, kötü kişileri öldürüyordu. Kötü olduğuna inandığı kişileri öldürüyordu.

Vicdanını bu şekilde rahatlatırken kendisinin de kötü biri olmaya başladığı gerçeğini bir defa bile düşüncelerinin arasına getirmedi.

––––––···––––––···––––––

––––––···––––––···––––––

––––––···––––––···––––––

kisa bir bolum, biliyorum. ozellikle de bolum atmayali uzun bi sure gecmisken ama uzgunum cunku artik bi yks ogrencisiyim ve kursa basladim, ayriyeten su an bayram icin memleketimdeyim ve ayni zamanda da yaklasan exofest icin bir fic yazmakla mesgulum... bu yuzden lutfen maruz gorun yine elimden geldigince hizli ve cok yazmaya calisicam ama elimden geldigi kadar iste... sizi seviyorum lutfen oy ve yorum birakmayi unutmayin 💖

CONTROL  |chanbaek|Where stories live. Discover now