YAYINCI -GAY

5. Bölüm

"Selamlar bebeklerim, tatlılarım, şekerparelerim ve bilimum şeytanlarım. Nasılsınız?" Dedim hem gülüp hem uzatarak.

Chat'teki randomlar havada uçuşurken benim halimi soranlara karşı cevap verdim. "İyiyim, iyiyim. Bugün bir konuğumuz var." Dedim, göz kırparak.

Millet kim olduğunu yazdığı sırada Discord'dan Ceyhun da katılmıştı. Hemen ardından Serdar da gelmişti. Selim, sevgilisi ile yıl dönümü mü nedir onu kutlayacaktı bu akşam.

"Kimmiş?"

Sırıtarak omuz silktim. "Tahmin edin. Yeni aşkım, bu arada."

Böbürlenerek söylediğim için Serdar gülüp cevap verdi. "Ben biliyorum. Benim sayemde tanıştınız."

Sırıtarak başımı salladım. "Ceyhun, o kadar şirin ki! İlk gördüğümde, dedim tamam bu."

Chat'te döndüm, o sırada Ceyhun da konuğu merak ettiğini söylemiş, tekrar sormuştu. Yine de kameraya göz kırpmak dışında tepki vermemiştim. Ha bir de "Kudur." Demiştim, tabi.

Chat, kim olduğunu soruyordu. Kaşlarım havaya kalkarken gördüğüm yazı ile yutkundum.

'Babacık ne olacak?'

"Kız! Babacık ne alaka?" Anlamamış gibi başımı sağa eğerken Serdar güçlü bir kahkaha atıp konuştu. "Lan!" Dedi ancak tekrar gülmüştü. "Adamı aldattığını sanıyorlar."

Afallamış halde ekrana döndüm. Aklıma gelen ile tekrar sırıttım. "Lan ilk tanıştırdığım kişi oydu zaten. Ne aldatması?"

'Gavat mı bu amına koyayım?'

Sesli okuduktan sonra göz devirip masanın altına eğildim. "Neyse, tanıştırayım sizi."

Elime aldığım tatlı Şeker'i kucağıma oturtup kameraya döndüm. "İşte, yeni aşkım!"

Kedinin yüzünü kendi yüzümün yanına koyup sırıttım. "Çok yakışmıyor muyuz, sizce de?"

Chat'tekiler yanlış anladığını yazmış, doğru tahmin edenler ahkam keserken de çoğu bizi tatlı bulmuştu.

O sırada gelen bildirim ile sırıtmaya devam ettim.

Babacığın: Bebeğim, fazla güzelsin.

Bakışlarımı Discord'a çevirirken Şeker'i de tekrar kucağıma bırakmıştım. Daha öncesinde istismara uğradığı çok belliydi. Bana iyice alışması için son iki haftamı tamamen ona ayırmıştım. Şimdi ise benden bir adım uzakta kalamıyordu. Bu iyi miydi kötü müydü emin değilim. Tek gözü olmadığı için her anlamda yanında olmaya çalışıyordum, sadece.

Ceyhun'un bağırışı ile kendime geldim. "Lan neden haber vermiyorsun, bana bunu ya?"

Sırıttım. "Verdim işte. Bak, adı Şeker." Kedi'yi tekrar gösterip kucağıma bıraktım. O sırada da Ceyhun konuşmuştu. "Oğlum harbiden çok tatlı. Nereden buldunuz lan?"

Hevesle anlatacakken Serdar araya girmişti. Yanaklarımı şişirip tatlı Şeker'ime döndüm. Yüzüme bakıyordu. Ellerim iki yanağına gidip okşarken patilerini göğsüme koyup yüzüme daha çok yaklaştı. Gülümseyerek alnınan uzun bir öpücük bırakmıştım. O da boynumu yalamıştı. Bir elimi gövdesine getirip sırtını okşamaya başladım.

"Biz şimdi sahiplenmek istemiştik hani, hatırladın mı?" Ceyhun onayladığı gibi devam etti. "İşte o gün senle Selim'in işi olduğu için ikimiz gittik. Bir arkadaşımın barınağı var, ilk oraya uğradık ama bu şerefsiz hiçbiriyle bağ kuramadığını zırvaladı. Neyse, sonra başka bir barınağa gittik. Bizim yol üstünde olan bir tane var ya? Orası işte. Barınakta ölmek üzereydi, bu yavrucak. Görevlilerin suçu yoktu, yanlış anlama. Daha öncesinde şiddete maruz kaldığı için kimseye güvenmiyordu, o yüzden." İç çekti bir kez ve devam etti.