bölüm 14

20 5 0
                                    

"Changbin ver lan şunu!"

Rất tiếc! Hình ảnh này không tuân theo hướng dẫn nội dung. Để tiếp tục đăng tải, vui lòng xóa hoặc tải lên một hình ảnh khác.

"Changbin ver lan şunu!"

Jeongin Changbin'in elindeki biralardan birini alıp koltukta biraz daha yayıldı. Siktiğimin evi bok gibi bir haldeydi. Büyük ihtimalle Cbin'in annesi bir aya yakın süredir eve uğramıyordu. Tüm çöpler yerde, ortalık fazlasıyla dağınıktı. Umursayacak gibi olmadığımdan koltuğa attım kendimi. Dört kişi küçük bir gecekondu da içiyordu. Doğruyu söylemek gerekirse üç genç. Chan iki saattir deli gibi dağınıklığı toplamaya çalışıyordu. Jeongin onu ikna etmeye çalışsada başaramayınca o da kendini koltuğa atmıştı.

Nefes almaya çalıştım. Siktiğimin başı iki gündür deli gibi ağrıyordu. Ne okula gidiyor, ne de bir şey yapıyordum. Annemler de moralimin bozuk olduğunu fark edince çok bir şey dememişti. İki gündür aynı cümleler, aynı anılar beynimi sikiyordu. Neden bu kadar aklıma takıldı anlamadım. Nasıl bu kadar kolay etkisi altına aldı beni. Changbin'in sandalyeden düşmesi ile düşüncelerimden çıkıp ona baktım. Yerde tütürmeye devam ettiğini görünce gülmeden edemedim.

"Changbin kalk yerden amına koyayım. Ayakta duramıyon piç ya."

Bizimkilerin bozuk ağzına güldüm biraz da. Gülmeye ihtiyacım vardı sanki, gülmezsem hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlardım çünkü. Changbin yerden kalkıp yerleri süpüren Chan'ın sırtına atlamış biraz onunla uğraşmaya başlamıştı. Sarıyla araları bozuktu ve ne yapacağını bilmiyordu. Bu yüzden olayı taşşağa vurup hatırlamamaya çalışıyordu.

Changbin basit adamdı. Çok düşünmez, çok kafaya takmazdı. Belki aramızda hayatı en boktan kişi de olsa en rahatımız hep oydu. Annesi 2-3 ayda bir eve uğruyordu mesela, babası kendi hayatına odaklanmak için ayrı eve çıkıp boşandığı karısının evine yerleştirmişti Changbin'i. Changbin'in annesi ve babası evli değildi mesela. Babası eski karısını unutmak için yatmıştı annesiyle, sonra çocuk olunca nafaka gibi bir şey ödemeye başlamıştı annesine. Okulda falan resmi velisi babası görünüyordu birde. Annesini çok ortalıkta bulamıyorduk malûm.

Changbin hayatı takmamayı öğrenmişti. Hiçbir şeyin peşinde koşmuyor, fazla düşünmüyordu. Kafasının en rahat edeceği seçeneği seçiyordu hep. Kimseye de bağlanmıyordu doğru düzgün. Bizi bile sevdiğine şüphe ediyorum bazen. Sevgi göstermeyi bilmezdi çünkü cbin. Öğrenmemişti hiç. Changbin onun hakkındaki düşüncelerimi onaylarcasına Instagram'dan birilerine yazmaya başlayınca kafamı çevirdim ona.

"Kanka valla bu seferki farklı ya!"

Diye onu taklit ettiğimde yanındaki yastığı fırlattı bana. Güldüm biraz. Çok keyfim yoktu işte. Changbin de sahte kahkama yüzünü ekşitip önüne döndü. Ama benim onu hiç bırakasım yoktu.

"Cbin Minho'ya nude atsam sorunlarımız çözülür mü?"

Salak saçma tepkiler beklediğim Changbin kafasını kaldırıp yandan baktı sadece. Bakışları anında söylediğime pişman ederken kafamı salladım ne oldu dercesine. Güldü yan ağız cbin.

"Eleman seni bunun ihtimali için engellemiyor zaten."

Yutkunamadım. Yemin ederim yutkunamadım. Changbin'in bir cümlesi o kadar çok canımı yaktı ki yutkunamadım. Hiçbir şeyde söylemedim zaten. Boğazımdaki yumrunun geçmesini bekledim bir süre. Cbin son bir kez bana bakış atıp oflayarak yanıma geldi.

"Üzgünüm Jisung ama artık doğruları konuşma vakti geldi."

Dedi yanımdaki koltuğa ayaklarını açarak oturup. Hayatımda ilk defa onu bu kadar ciddi görüyordum.

"Zamanında nefret ediyorum diye ortalıkta dolandığın, kavgalar ettiğin çocukla öpüştün Jisung. Sonra birde üstüne götüne tekmeyi yedin sen farkındasın değil mi?"

Gerçekler tek tek yüzüme çarparken başımı salladım usulca. Diyebilecek bir şeyim yoktu. Bunları ben yapmıştım. Minho hakkında ileri geri ben konuşmuştum. Sonra onu yine ben öpmüştüm.

"Neden anlamıyorsun jis? Şuan onun gözünde ne kadar basit olduğunun farkında değil misin? İstediği zaman seni öpebileceğini düşünüyor mesela bence herif. Ona bu şansı tanıyorsun çünkü. İki sana yanaştı diye herifi öpüyorsun ertesi gün manitasıymış gibi konuşuyorsun onunla. Çünkü sen bir şeyler hissetmeye başlıyorsun anlıyorum ama o sana karşı bir şey hissetmiyor işte sıkıntı burada."

Birkaç gündür yaşanan olayları teker teker üzerine basarak tekrar anlattı bana Changbin. Basit kelimesine takıldım biraz. Basit biri miydim? Şu zamana kadar kendimi sürekli ulaşılmaz gördüğüm için şu an basit kelimesinin bana söylenmesi dokundu bir yerlerime. Basit olmak hiçbir zaman istememiştim şu hayatta. Her zaman soru oynamış, insanların bana ulaşmasını en zor seviyeye getirmiştim. Şimdi iki günlük çocuğun böyle kafamı karıştırması deli etti beni.

"Hayatın boyunca kimi istersen aldın Jisung. Kimi istersen hemde. Şimdi karşına zeki ve elde edilmesi zor biri çıktığı için afallıyorsun sadece. Anladın mı beni? Minho'ya ulaşamamak cezbediyor seni."

Bir yerde hak verdim karşımdaki çocuğa. Şu zamana kadar herkes ayağıma geldiği için birinin ayağına gitmek afallatmıştı beni. Ama içimdeki şeylerin sadece bununla kalmadığını da iyi biliyordum.

"Ama o seni elde ettiği için o kadar kolay birisin ki gözünde Jisung. Yapma oğlum, kendini düşürme böyle bir duruma. O aptal orospu çocuğunun seninle oynamasına izin verme Jisung."

Son cümleleri ile omuzlarımı tutup salladı beni biraz. Kendime getirmek için sanki. Tam gözümün içine bakıyordu Changbin. Sanki dediklerini omaylamazsam beni dövecekmiş gibi bir nidayla.

"N-ne yapmam gerekiyor?"

Dedim zor çıkan sesimle. Gözlerim dolmuş, ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Changbin sıcak bir gülümseme verdi bana. Gerildiğimi biliyor ve biraz olsun sakinleştirmeye çalışıyordu beni.

"Onu umursamayı kes Jisung. O yokmuş gibi devam et, onu görmezden gel. İnan bana hem sen rahatlayacaksın hemde onu kudurtacaksın. Sen onu görmezden geldikçe o senin gözüne girmeye çalışacak. Bırak köpekler arkandan havlasım Jisung sen köpek olma."

Sondaki sözüyle tüm ciddiyeti bozup gülerek arkasına yaslandı. Cbin tekrar telefonu ile uğraşırken onun söylediklerini iyice düşündüm bende. Nihayetinde haklı olduğunu biliyordum ama benim için kabul etmesi zordu. Changbin'den ilk defa ilişki tavsiyesi almıştım ve bu ne kadar kötü bir durumda olduğumu kısaca açıklamaya yeterdi. Toparlanmalı ve birkaç aptalı takmamalıydım. Ayrıca başta dediklerimi tek tek götüme soktuğu için Changbin'i de tebrik etmeliydim.

×

Cbin biliyor arkadaşlar her şeyin farkında. Felix'in ona yaklaşımının, Minsung çiftinin gidişatının, Jeongin ve Chan'ın arasında dönenleri bile biliyor olabilir. Biliyorsa bana da söylesin ben bilmiyorum çünkü..

MonarşiNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ