2.Bölüm: Tanışma

7.5K 331 145
                                    

İyi okumalar♡

•••

"Irmak sakin olur musun? Düzgünce anlat anlamıyorum."

Uykulu sesiyle telefonu açan Ayberk'in ayılmasını beklemeden her şeyi anlatmaya başlamıştım ama beyefendi sanırım hâlâ anlayamamıştı.

"Ya ailem gerçek ailem değilmiş diyorum nesini anlamadın? Karıştırmışlar bizi doğumda bir kızla. Yani galiba öyle. Dna testi yapacakmışız."

"Oha! Rüya görmüyorum hâlâ değil mi ben?"

"Rüya falan değil. Kafayı yemek üzereyim. Okula geldiğimde daha detaylı konuşuruz."

"Tamam. Erken gel ama. Biraz sindirmemiz lazım."

Onaylayıp telefonu kapattıktan sonra zor da olsa yataktan kalktım. Sabaha kadar gözüme uyku girmemişti. Bu yüzden aynaya baktığımda berbat birini gördüm. Göz altlarım mosmor olmuştu resmen.

Her sabah yaptığım gibi okul için hazırlandım ama hiçbir şey eskisi gibi değildi. Dün akşam tüm her şeyimi almıştı elimden.

17 yılım mahvolmuştu.

Gözlerim tekrar dolunca daha hızlı hazırlanıp odadan çıktım hemen. Normal saatten yarım saat daha erken çıkmıştım evden. Bu yüzden kahvaltı da yapmamıştım.

Yürüyerek okula vardığımda okul bahçesinde tek tük öğrenciler vardı. Tabi bir de bahçenin ortasında yerinde duramayıp dolanan bir adet Ayberk.

Beni görer görmez koşarak yanıma geldiğinde açtığı kolları arasına girdim. Birkaç saniye sonra tekrar ağlıyordum.

"Ayberk mahvoldum ben ya."

"Şşt, öyle söyleme. Hem sen demedin mi keşke başkası olsaydı ailem diye. Bak işte başkasıymış."

Başımı iki yana sallayarak ondan ayrıldım. " Öyle demiştim ama düşünsene. Birden aralarına giriyorum. Kardeşlerim varsa aralarında hep en kenarda duran kişi olacağım. Gerçek annemin beni ne kadar sevmesini bekleyebilirim ki? Birden 17 yılı boş verip beni bağrına mı basacak? Çok korkuyorum ben. Ne yapacağım?"

Ayberk beni banka sürükleyip zorla oturttuktan sonra beni omzuna çekti. "Herkes için zor. Herkes zorlanacak Irmak. Ama en sonunda her şey güzel olacak güven bana."

"Umarım."

•••

Öğle arasında annem ve babam beni almaya gelmişti. Dna testi için hastaneye gidiyorduk şimdi. Arka koltukta gergin bir şekilde camdan dışarıyı izlerken tırnaklarımı yiyordum.

"Yeme şu pis şeyleri yeter!"

Annemin sinirli sesiyle gerginliğim daha da artarken bir şey demeyip elimi çektim. İçten içe ailem farklı çıksın istiyordum.

İki ucu boklu değnek!

Hastaneye geldiğimizde ellerim o kadar titriyordu ki birkaç saniye düzgün durması için uğraştım. En sonunda cebime koyup saklamaya çalıştım. Ama heyecandan ve gerginlikten bayılacaktım sanki.

Özel bir hastaneye girdiğimizde annem ve babam daha önceden biliyormuş gibi hemen asansöre girdiğinde hemen arkalarındaydım. Ortam o kadar gergindi ki tüylerim diken dikendi resmen.

Neyse ki bu yolculuk kısa sürdü. 5. katta indik. Annem koridordaki son odanın önünde durdu ve tıklattıktan sonra toplu halde girdik.

Diğer aile gelmişti bile. Benim yaşlarımda bir kız, benimle aynı kıvırcık saçlara sahip bir kadın, yüzünde biraz kırışıklık olsa da genç duran bir adam ve yaşını tahmin edemediğim tatlış bir çocuk vardı. Benden küçük olduğunu düşünüyordum çünkü yüzü çok bebeksiydi.

Kıvırcık | Gerçek Ailem Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin