KAZA

51 11 80
                                    

Bu benim için bir ilk umarım beğenirsiniz yorumlarınız benim için çok önemliii iyi okumalar 💖💗
    
                                 💮💮💮
Ailemle birlikte bir haftalığına Bodrum'a tatil yapmaya gitmiştik bir hafta çok güzel vakit geçirmiştik ailemle ama son günlerde içimdeki sıkıntıyı geçiremiyordum, sanki her an bir şey olacakmış gibi hissediyordum.

Tatilin sonuna gelmiştik, valizlerimizi bagaja koyup yola koyulduk. Bodrumdan Ankara'ya dokuz saat sürüyordu o yüzden bende kulaklığımı takıp kafama cama yaslayarak gözlerimi yumdum.

Bu süreçte uykuya dalmışım Biranda araba ani bir frenle durdu, gözlerimi açtığımda arabanın camlarının kırıldığını gördüm ve sonrasında...

Sonrasında babamı, annemi ve kardeşimi gördüm. Babamın ve annemin her tarafı kan içindeydi, kardeşimin ise kafasından ve burnundan kanlar akıyordu.

Sonrasını hatırlamıyorum tek hatırladığım göz kapaklarıma yoğun uyku düşmesiydi ve kendimi uykuya teslim edişim'di.

Ben Mira Uysal, kazada annem ve babamı kaybettim ve kardeşimle birlikte yalnız başımıza kaldık. Tek bildiğim şey bu günden sonra hayatın bizi zorlayacağıydı...
                                    😔
Gözlerimi açtığımda küçük bir odada olduğumu gördüm, kolumda bitmesine az kalmış bir serum vardı kafamı hafifçe oynatarak nerede olduğumu anlamam çok olmamıştı. Gözlerimi tamamen açtığımda odada sarı saçlarını iki yana örmüş, mavi gözlü bir hemşire vardı.

Hemşire uyandığımı gördüğü anda neşeli ama bir yanı hüzün dolu bir sesle bana
"Uyanmışsın tatlım" dedi buğulu bir sesle büyük ihtimalle benim kulağımda sorun vardı. Beynim sanki error vermiş gibi o an ne dediğini bile anlamadım.

Hemşire yanıma gelip kolumdaki serumu çıkarttı ve bana buğulu gelen ses tonuyla "iyimisin?" diyerek sordu, tam anlamasamda tahminen bana iyi olup olmadığımı sordu. Hafifçe başımı aşağı yukarı salladım.

Kafamda iki tane soru vardı; ailem nasıldı ve akrabalarımız kaza yaptığımızdan haberi varmıdır?

Hemşire ne düşündüğümü anlamış olacak ki "akrabalarınıza ulaşmayı başardık büyük ihtimalle şimdi burada olurlar" şimdi kulaklarım açılmış olacak ki hemşirenin sesini çok net bir şekilde duydum, tekrar konuşmaya başlıyacakken gözlerine hüzün kapladı.
Sanki doğru kelimeleri seçmeye özen gösteriyordu "kardeşin Umut yoğun bakımda hayati tehlikeyi atlattı senin ise karnında çok derin olmayan bir yara vardı sanırım cam batmış başında aynı şekilde orasıda-" derken sözünü kestim
"beni anlatmayı boşver şimdi,a-annem ve babam iyimi? Çünkü onları arabanın içinde azda olsa görmüştüm o-onlar çok k-kötüydüler" ben konuşurken ilk defa kendimi bu kadar zorluyordum, içimde şimdi hemşirenin bana vereceği cevabın korkusu vardı.

Hemşire "annen ve babanın adı; Sedef ve Mert'ti, değil mi canım?" Kafamı evet manasında salladım. Hemşire bana uzun uzun baktı sonra daha fazla bakmak istemiyormuş gibi gözlerini kapatıp "annen ve babanı kaybettik üzgünüm" dedi.

Hani bazı anlar vardır ya böyle başınızdan aşağıya kaynar sular dökülür sonra nefes alış verişiniz düzensizleşir, o an ne yapacağınızı bilemezsiniz sanki vücudunuz kasılır ve o kısa sürede düşüncelere dalar gözlerinizi bir yere sabitlersiniz. Gözlerinizden yaşlar süzülür ama siz ağladığınızı bile fark etmezsiniz o sırada başınız dönmeye başlar, gözleriniz kararır ardından kimse duyamayacağı bir şekilde bir şeyleri ya kafanızda sessizce yada kendinizi o olaya kaptırıp seslice sayıklama'ya başlarsınız.

İşte tamda o anı yaşıyordum. Beynim herşeyi daha iyi idrak ediyordu şimdi.
Kafamda hemşirenin o üç kelimelik sesi yankılandı 'annen ve babanı kaybettik, annen ve babanı kaybettik, annen ve babanı kaybettik' gözümden yaşlar ardı ardına akmaya devam ediyordu.

KAZAWhere stories live. Discover now