Suda deniz kızı gibi değilde deniz yosunu gibi durduğuma yemin edebilirdim.
Atlarken Burnumu kapatmayı unuttuğum İçin burnuma su dolmuştu ve yutmuştum. Ağzıma sular girince nefesimi tutamadım ve yukarı yüzeye çıkmaya çalıştım.
Yüzeye çıktığımda gözlerim doğru dürüst görmüyordu ve sudan çıkmış balık gibi çırpınıyordum suda.
Biri suya atladı fakat gözüm bulanık gördüğü İçin hiçbirşey anlamadım. Biri kollarımı tuttu ve beni yüzeye çıkarttı.
"Nehir?" Diye sordum. Belkide bu nehirdir çünkü zarif ve tatlı bir kişiliği var,beni tutan kişide zarif tutuyordu.
Ellerimi gözlerimi kapatıp silmeye çalıştım ve karşındakine baktım.
Düştüğüm sudaki gibi saf mavi gözleri ve açık kahverengi gözleri vardı. Sanki bir sahile düşmüştüm. Kumsala.
"Adın ne?" Diye sordum.
"Yiğit. Yiğit Yıldırım." Dedi.
"Teşekkürler Yiğit." Dedim sakin kalmaya çalışarak.
"Peki senin adın?" Diye sordu yiğit bana bakarak.
"Pelin Alena." Dedim yiğite bakarken.
Yiğit'i incelediğimde gözlerinin Deniz mavisi olduğunu,Saçları ise Siyah-sarı karışımıydı.
Yiğit öksürdü ve bana baktı,sanırım onu incelememden rahatsız olmuştu.
Ardından nehir de öksürdü sanırım sıkılmıştı.
Herkesin öksürmesinden sıkılıp bende öksürüp onlara baktım.
"Hadi,oyun oynayacağız,Şey... Bu biraz garip bir oyun."
"Olsun,bence eğlenceli olur."
"Peki o zaman Oyunu anlatıyorum...."
Derin bir nefes aldı ve anlatmaya başladı.
"Kerem ve Yiğit 'Ebe' ye benzer birşey olacak ve sayacaklar. Onlar gelene kadar kalanımız yani Barbie sen ve ben Saklanacağız sonra saymaları bitince bizi arayacakalar. Bizi bulunca yakalanmamak İçin saydıkları yere onlara yakalanmadan dokunmamız gerek. İlk bulunan kişi ve onu bulan kişi tekrar ebe olacak."
"Anladım..." dedim şok içinde. Çok uzun anlatmıştı.
"Hadi o zaman başlayalım." Dedi nehir.
Kerem ve Yiğit keskin bakışlarını birbirine çevirdi ve birbirlerine dik dik bakmaya başladı.
Ardından 100'den geriye saymaya başladılar.
"Hızlı olmalıyız..." dedim nehire.
"Bence kimse kimse ile aynı yere saklanmasın,aynı anda,teker teker bulunmak istemeyiz." Dedi Barbie.
İkimizde Barbie yi onayladık ve Saklanmaya başladık.
Ben havuzun içine saklandım,Nehir Şezlongların arasına saklandı, Barbie ise Duvara tırmandı.
Bir an bile olsa Barbie yi örümcek sandım Ve kafasına toka attım Sonra ise özür diledim.
100'den geriye sayma Faslı bitince bizi aramaya başladılar. Resmen ürkütücü bir oyundu. Nefesimi zar zor tutuyordum,arasıra onlar yokken çıkıp geri suya iniyordum.
Kerem yiğide "Sen havuza bak,bende onları arayacağım şurlarda." Dedi ve adım sesleri yaklaştı. Birisi sudan kafasını çıkardı ve şok içerisinde beni gördü. Yiğit.
Hızla havuzun yiğidin olmadığı tarafa doğru yüzdüm ve koşarak ebelemeye gittim.
Birisi omzundan tuttu ve kendisine döndürdü beni. Yine Yiğit.
"Şunu unutma,Pelin, kim kaçarsa Mutlaka onu kovalayan biri olacaktır."
"Ne?" Diye sordum şaşkınlık içerisinde Yiğide.
"Benden Kaçma,Yoksa seni kovalamaya devam etmek zorunda kalırım. Benim Ol." Diye fısıldadı kulağıma.
Onu ittim fakat bu sefer kaçarken kerem gibi tekrar tuttu. "Unuttun mu? Seni ebeledim,ikimiz sayacağız."
YOU ARE READING
Kaçan Kovalar
RomancePelin,Köyde küçük sevimli bir evde ailesiyle birlikte yaşamakta. Köyün yakınlarındaki ormana gittiğinde Pelin Garip Bir adam görüyor ve oradan uzaklaşıyor. Ertesi Gece Garip rüyalar görmeye ve her Gece aynı yerde sanki başka bir boyuttaymış gibi Gün...
