Felix çantasına telefonunu, şarj aletini, kitabını ve kulaklığını koyduktan sonra ceketini giyip evden çıkmıştı. Tüm eşyalarını burda bırakmış Avusturalya'ya ailesinin yanına geri dönüyordu.
İlk önce Busan'a gideceğinden hızla tren istasyonuna sürmeye başlamıştı arabayı.
Yarım saat süren yolculuğun ardından hızla çantasını alıp trenin kalkacağı perona gitmişti küçük beden.
Trenin yaklaştığını hissettiren minik esintiler başladığında Felix oturduğu banktan kalkmıştı. Kalktıktan bir dakika sonra tren gelmişti zaten. Felix tam trene adımını atacakken arkasında duyduğu sesle durmuştu.
"Felix!"
Felix tanıdık sesle arkasını döndüğünde biraz ilerisinde gördüğü bedenle minik bir tebessüm aynı anda minik bir şaşkınlık yerleşmişti yüzüne.
...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
yukardaki gibi dusunun<3 ...
Hyunjin hızla Felix'in yanına koşup elini tutmuştu. "Gitmek için daha çok erken değil mi?"
Felix karşısındaki bedene sarıldığında Hyunjin ellerini ince beline dolamış, yumuşak kahverengi saçlarına bir öpücük bıraktıktan sonra çenesini Felix'in kafasının üstüne koyup gözlerini kapatmıştı. Sonrasında zaten tren hareket etmişti.
