42. Bölüm

35.5K 2.1K 169
                                    

Selammmm

Yine Gizoş geldi. Nasılsınız bebeklerim ?

42. Bölüm | Kalbinden Silme Yeter Bana

"Neden beni bu hale getirip çekip gittin ?" diye sormak istedim. Karşısına geçip bağırıp çağırmayı o kadar uzun süre hayal etmiştim ki.

Ama masanın diğer tarafında oturan kadın bana bir yabancıydı. Söylemek istediklerim ve aklımdan geçenler ile ağzımdan çıkanlar bir değildi bu yüzden.

"Büyümüşsün" dedi. Mesafeliydi. Sanki ne o benim annemdi ne ben onun kızıydım.

"Bana benziyorsun kızım."

Alaylı gülüşümü gizlemedim. Kızım diyordu. Kızım. "Ben sadece babama benziyorum."

"Seni ben doğurdum."

"Sen büyütmedin ama."

Buna karşı çıkmadı. Çıkamazdı da zaten. "Neden benimle konuşmak istedin bunca sene sonra ?"

Hesap soran ifadesi asabımı bozdu. "Daha önce seninle konuşmak için çok çabaladım. Hiçbir zaman karşılık vermemiştin."

"O zaman öyle gerekiyordu." Zerre kadar bu masada oturmayı istemiyordum aslında. Onunla konuşmak, sesini duymak bile beni rahatsız ediyordu. Tek bir derdim vardı şu dakika.

Yüzleşmek.

"Sana bir soru sormak için geldim."

Dikkatini çekti bu dediğim. Kollarını masaya koyup öne eğildi. "Dinliyorum."

"Neden beni zehirledin ?"

İrkildi. Yüzünde oluşan ifade beni az kalsın güldürecekti ama ciddiyetimi korumayı başardım. "Ne demek o Ela ? Ne zehirlenmesi kızım?"

Kızım dedi Ela. Tekrar kızım dedi.

Yüzü varmış gibi...

"Kendi saplantılı düşüncelerini neden bana empoze ederek daha altı yedi yaşında kızını zehirledin onu soruyorum ? Ben sana ne yaptım anne ?"

Seneler sonra ilk kez dilimden dökülen tek bir kelime gözlerimi doldurdu. Tek bir kelime eksikliğini hissettiğim her şeyi tüm hücrelerime duyurdu. Tek bir kelime kalbimde yara açtı ve oluk oluk kanımın aktığını hissettim ellerime.

Anne.

Ben sana ne yaptım ?

"Saygı sınırını aşıyorsun Ela," dedi kızarak. Benim hatırladığım ses tonu buydu işte. Çocukluğumun annesiz olmayan zamanları boyunca hep bana bağırdığını ve azarladığını hatırlıyordum.

"Saçmalıyorsun" dedi ve geriye yaslandı. Kollarını önünde bağlayıp bana üstten bakmaya başladı. Bu ifadeyi de tanıyordum. Ne söylersem söyleyeyim kendini benimle iletişime kapatmıştı.

O an her şeyimle babama benzemediğimi fark ettim acı bir şekilde. Karşımdaki kadına benzer yönlerim de vardı. Alef'e bana sesini duyuramayacağını hissettirdiğim her sefer için kendimden nefret ettim. Bu hissin nasıl bir şey olduğunu hatırlamak canımı sıkmıştı çünkü.

Benim annem sadece beni terk etmemişti. Beni korkunç düşüncelerle donatıp yapayalnız bırakmıştı.

Her konuda kendimi suçlamayı bırakacaktım.

"Ben o dönemler yeterince iyi değildim."

Ne güzel bahaneydi. "Babam da değildi. Bana saçma sapan şeyler söylemedi ama. Bu mu senin sebebin?"

Alef | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin