3

415 43 10
                                    

İyi okumalarr

6 şubat günü ülkemiz büyük bir felaket ile uyanmıştı.Bazıları...her neyse

Şuanda tesiste canla başla herkes bir işin ucundan tutmuş yardım ediyordu.

Tesise bırakılan yardımları ayırıp kolileyip tırlara yerleştiriyorduk.

Bu sene bu tarihten önce hava çok sıcakken şuanda olan felaketin üstüne aksiymişçesine hava buz tutuyordu.

Üstümdeki kahverengi montuma dahada sarılıp küçük bir kamyonla buraya gelen yardımların indirilmesi için yardım eden İsmail abi ve Arda'nın yanına yürümeye başladım.

Burnumu çekip ağlamaktan kızarmış gözlerimle İsmail abiye baktım.

"Abi yardım edilecek bi şey var mı burda"

"Burda pek bi şey kalmadı şu dört su kolisini alın Ardayla tıra gidin yerleştirmek için orada yardıma daha fazla ihtiyaç var"

Başımı sallayıp iki koliyi üst üste koydum ve kucağıma aldım.

Arda da aynısı yaptıktan sonra tıra yürüdük.

Arda tıra bindikten sonra binmem için elini uzatmıştı.Elini tutup tıra bindim.Daha sonrarınsa bize uzatılan şeyleri üç görevli abiyle beraber tıra yerleştirmeye başladık.

Saat gece yarısına doğru gelirken tırın ancak neredeyse yarısı dolabilmişti.

"Ben aşağı iniyorum yardımları ayırmak için yardım edicem biraz"

Arda beni başıyla onayladığında tırdan inmiştim.

Gözde ablanında yardımları ayırmak için geldiğini görüp onun yanına gittim.

"Abla yardıma gerek var mı burda"

Gözde abla kızarmış yanaklarım şişmiş gözlerimi görünce burukça gülümseyip bana sarıldı.Saçlarımı okşayıp "Oy kuzum.Sen artık git istersen burada bir sürü kişi var hallederiz burasını"

"Yok abla kalırım ben burda fazladan bir kişinin bile çok yardımı dokunuyor burda olmaz"

"vazgeçiremiyem sanırım"

Kaşlarımı ve başımı aynı anda hayır anlamında yukarı kaldırdım.

"Pekala o zaman burda fazladan bir iş yok öyle diyim"

"Peki abla sağol"

Etrafta fazladan bir iş olmadığını görünce köşede duran yırtık kolilerin üstüne oturdum ve montuma sarılıp ayaklarımı bağdaş kurarak etrafta fazladan iş olmasını bekledim.

Telefonum çalınca montumun cebinden çıkardım ve annem gelen aramayı cevapladım.

"Efendim anne"

"Yok burda daha iş bitmedi gelmem belki ben eve beklemeyin uyuyun"

"Yok anne yorulmam yardıma ihtiyaç var burda"

"Tamam öpüyorum görüşürüz iyi geceler"

"Alina istersen eve bırakalım seni"

"yok Serdar abi kalıcam ben burda bak hatta şurda koliler var onları taşıyayım"

diyip olduğum yerden hızla kalktım ve telefonumu cebime salıp kolilerin olduğu yere yürüdüm ve bir koli alıp tırın ucuna kaldırıp bıraktım.

Sabaha karşı hava aydınlandığında ilk tır yola çıkmıştı.

Saat 7'ye gelirken tesis tekrardan kalabalıklaşmıştı.

Yardımlaşmaya böyle devam ederken çoğumuz -bende dahil- birkaç bardak kahveyle ayaktaydık.

"Alina!"

koliye bebek bezi doldururken arkamdan biri seslenmişti.Dönüp baktığımda seslenen kişi Ardaydı.

"efendim"dedim az buçuk çıkan sesimle.Tekrar burnumu çektiğimde hasta olduğumu kesinlikle anlamıştım.

"Herkes sırayla yemek yedi sıra bizde gel yemek ye daha sonra tesisin girişindeki yardımlar için yardıma ihtiyacım olucak orda"

Karnımın aç olduğunu ve dünden beri sadece su  ve kahve tükettiğimi varsayarsak gerçekten acıkmıştım ve kabul ettim

"Tabiki şunlarıda koyayım koliye"

Yandaki 3-5 bebek bezini de koliye koyup kolinin üstüne bebek bezi yazan kağıdı bıraktıktan sonra bantlaması için yanımdaki abiye uzatmış ve Ardayla birlikte tesisin girişine gelmiştik.

Koltuğun önündeki yardımlara basmayarak koltuğa oturdum.

Arda yansan poğaça ve meyve suyu getirdi ardından yanıma oturdu.

Teşekkür ederek uzattığı iki poğaça ve meyvesuyunı alıp yedim.

İki günğn uykusuzluğu içime basınca istemsizce koltukta aşağı kaydım ve gözlerimi kapadım.

Karnımda bir ağırlık hissettim ama gözlerimi açmaya halim olmadığı için umursamayıp uykuya bıraktım kendimi.

En azından biraz uyusam sorun olmazdı bence.

Gözlerimi açtığımda karşıdaki saatten saatin 6'ya geldiğini gördüm.

"Altı saat uyumuşum"diye mırıldandım kendi kendime.

Hayır tek uyumamıştım.Kucağıma kafasını koyup koltukta iki büklüm uyuyan Arda'yı biraz geç farketmiştim.

"Arda" diyerek zaten yanağında olan elimi-elim oraya nasıl gitti bilmiyorum-dürttüm.

"Efendim"diyerek kucağımdan yavaşça kalktı ve ayılmaya çalışırcasına etrafa baktı.

"Uyanabildiniz mi?"

"İrfan abi uyuyakaldığımızı gördün niye kaldırmadın burdaki her şeyide halletmişsiniz zaten"

"2 gündür uyumuyorsunuz Alina az uyusanız bi zarar gelmezdi.Sizin içinde zararlı.Daha kaç yaşındasınız?"

"17" diye cevap verdik aynı anda

"Yaşınızı bilmeniz güzel çok yardım etmek istiyorsanız gıda kısmında ayrılıcaklar var onlara yardım edin"

"Tamam abi"dedi Arda ve koltuktan kalktı.

"Davet mi bekliyorsun?"dedi bana dönerek.

Gözlerimi devirerek koltuktan kalktım ve omuz atarak önden yürümeye başladım.

Groupchat yazıcam alımı atıcam bundan hemen sonra orayada bi bakarsanız seviniriim

653 kelime

Moje More/Arda GülerWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu