Moje More/Arda Güler

6

"ABİ ORASI SU KOYMA ORAYA"diyene kadar Serdar abi Arda'nın hediyesinin altını suya deydirmişti bile.

"Abi hediye paketini kuruturuzda tablodabi şey var mı bakalım"

"Of ben görmedim ki su olduğunu"

"Olmaz bi şey heralde benim odam uzak buraya İsmail abi seninki şurda oraya sokıp bakalım"

"Söylemesi ayıp ama dağınık biraz müsait değil rahat edemeyiz orda Serdar abininkide hemen ötede oraya gidelim"

"Benimkinin müsait olduğunu nerden biliyorsun abicim Allah Allah ya"

"Tamam tamam benimkine gideriz"

Serdar abi ve İsmail abi paketi kaldırıp taşımaya başladıklarında önlerinden gidip kapıyı açmıştım.

İsmail abi içeri girerken kendi odasından çıkan Arda'yı gördüm. Tüm gücümle İsmail abiyi içeri itip kapıyı kapadım ve kilitledim.

"Alina idman başlayacak 10 dakikaya gitmedin mi hala?"

"Yoo gittim sahada top sürüyorum"

Arda bana garip garip bakmıştı.

"Burda olduğuma göre?"

Sert davranma çocuğa sıçıcam kafana

"Ee pekii-"

İçeridekilerden biri-büyük ihtimalle-bir yere çarpmıştı çünkü gürültülü bir ses gelmişti.

Gözlerimi kapatıp lanet ettim.

"O ses ne"

"Ş-şey sesi o ıı şeyin şey işte A-arda,k-kedi kedi sesi evet ben küçük bi kedi gördüm çok tatlıydı kimse görmesin diye odama aldım sende söyleme kimseye"

"O küçücük kedi mi o kadar ses çıkardı?"dedi sırıtıp

Küçücük kısmını atlayabilirsin Alina!

"Ee evet yani o kadarda küçük değil ayrıca"

Arda elini kapıya atınca kilitli olduğu unutup panikle önüne geçtim ve kolunu tuttum.

Kulağımda nefesini hissedince önüne geçerken kapattığım gözlerimi sıktım.

"Ne olduğunu öğrenmeye çalışmıycam tamam. Ama yalan söylemeyi beceremiyorsun haberin olsun"dedi bitirdiği sözün sonunda gülüp.

Kolu çekip uzaklaştığını hissettiğimde hızlıca gözlerimi açtım ve kapıyı açıp içeri girdiğimde derin bi nefes aldım.

Gözlerimi abilerime çevirdiğimde İsmail abi sanki daha fazla sırıtabilirmiş gibi sırıtıyor,Serdar abi ise İsmail abinin ne yaptığını anlamaya çalışıyordu.İsmail abi kapıyı dinlemişti büyük ihtimalle.Daha fazla bakışmayı uzatmayıp"Ne?"dedim ve konunun da uzamaması için paketi açmaya başladım.Açarken düşündüğümden daha büyün olduğunu fark ettim.

"Off yalnız var ya ateş ediyo tablo"dedim.

Serdar abinin suya deydirdiği tarafını kontrol ettiğimizde bir şey olmadığını görüp kurutma makinasıyla hemen paketi kurutup geri sarmıştık.

Odanan-sonunda-çıkabildiğimizde ben önden önden toplantı odasına gitmiştim çünkü doğum günlerini orda kutlardık.

Zor bir dönemden geçiyoruz ama burdaki kimseyi kayıramayız sonuçta.

(nerden bilicektik bizimle son doğum günü olduğunu ~yazardan)

Odaya girdiğimde odada İrfan ve Altay abi vardı.Pastanın mumlarını hazırlıyorlardı. Arkamdan İsmail ve Serdar abi de geldi. Onlar tabloyu köşeye bıraktıktan sonra İrfan ve Altay abininde işi bittiği için oturup beklemeye başladık.Benim normalde burda olmamam gerekiyor ama tablo vesilesiyle burda bulunuyorum yani.

Camdan gördüğümüz kadarıyla bu tarafa doğru gelmeye başlamışlardı.

"Pastayı kim tutucak"

"Ben tutabilirim yapamam derseniz"

"Tamam Alina ama Arda'nın yüzüne pastayı geçirmek yok"

Aklıma gelmedi ama mantıklıymış aslında.

"Tamam yok"dedim ve masada duran pastayı aldım ve masanın önüne geçtim.İrfan abi elindeki çakmakla mumları yaktıktan sonra tek eksik olan Ardaydı.

Birka saniyeye kapı açıldığında karşımda ilk Mert abiyi arkasından da Arda'yı görmüştüm.

Arda yüzündeki gülümseme ile etrafındakilere bakıyordu.Yavaş adımlarla benim-pastanın-önüne geldi.Yüzümdeki gülümsemeyle pastayı ona yaklaştırdım ve "dilek tutmayı unutma"dedim.

Sadece benim duyabileceğim bir sesle "Umarım daha iyi yerlere gelirsin"dedi ve mumları üfledi.

Neden böyle bir şey yapmıştı?

Fazla takmadan sadece gülümsedim.Pastayı masaya koyup mumları çıkardım ve bir kenara koydum.Az öncr aklıma soktukları fikirle pastayı tekrar elime aldım ve Ardaya ilerledim.

"Arda baakk"

"Efendi-"diyemeden yüzüne pastayı yapıştırmıştım.

"La kızım napıyon"dedi yandan Mert abi.

elimde kalan pasta parçasınıda ona fırlatmıştım.

"Ya yicektik biz onu lina ya"dedi tekrar Mert abi yüzündeki pastayı silerken.

Lina?İlk defa biri bana böyle demişti ama beğenmedim değil yani.

"Abi olan bana oldu sen niye yakınıyorsun ya"dedi Arda yüzündeki pastayı sıyırmaya çalışıyordu.

Masadan peçete alıp Arda'nın gözlerini sildim. Daha sonra diğer peçeteleri gülerek eline sıkıştırdım.

Arda yüzünü temizledikten sonra sıra hediyeyi vermeye gelmişti.

Erkek takımı kaptanı olarak Altay abi köşeye koyulan paketi aldı ve Arda'nın önüne koydu.

"Abi televizyon mu aldnız bana"

Şakacı

"Açta gör"

Arda paketi açtığında gördüğü şeyle gözleri dolmuşu.Tabloyu koltuğa dayayıp uzaktan baktı.

Yanına adımladım. "Beğendin mi?" kafasını salladı ve gülümseyerek "Çok" dedi.

Parmak ucuma kalkıp sarıldım.Niye yaptım bilmiyorum ama o an yapmam gerektiğini hissettim.Ayrıldım ve ellerimi omuzlarına koyarak sıktım. "Doğum günün kutlu olsun Türk Messi"

Yazım yanlışıvarsa affediin

Aklıma nasıl fikirler var var yaaa

681 kelime