lll. Yeni Başlangıçlar ve Yeni Kayıplar

370 91 114
                                    

Hiçbir zaman yeni bir hayata başlamak içi geç değildir. İster yirmi, ister kırk yaşında hiç fark etmez. Her istediğiniz zaman yeni bir hayata adım atabilirsiniz.
Hayat hep yeni başlangıçlarla başlayıp yeni sonuçlarla biten bir serüvendir. Bazen bu serüven bizi üsse de bazen bize işkence de etse her sabah yeni bir başlangıç yaptığımız için bu işkencelere son verebilmek için her zaman bir şansımız olacaktır.

Bu sabah güneş bir ayrı güzel doğmuştu. Güneş ışığı odamın içine dolmaya devam ederken bende zorda olsa yatağımda doğrulmuştum. Sonuna kadar açık olan camdan sıcak bir meltem esintisi girdi ve yarı uykulu yüzüme çarpıp uyanmama yardım etti.
Üstümdeki pikeyi kaldırıp yataktan çıktığımda burnuma tanıdık bir koku gelmişti. Yulya teyzemin benim için hazırladığını düşündüğüm o enfes kahvaltının kokusuydu bu. O enfes kahvaltıyı yiyebilmek için koşar adım banyoya gidip hazırlanmaya başladım. Elimi yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladıktan sonra banyodan çıktım.
Bugün benim için yeni bir gündü. Diğer günlerden çok farklıydı. Bugün benim yeni başlangıcımın ilk günüydü.

Hemen dolabıma yönelip en sevdiğim mavi çiçekli beyaz elbiseyi aldım ve hemen banyoya geçip giyindim. Banyodan çıkıp makyaj masasının önüne geçip sade bir makyaj yaptım. Makyajım bittikten sonra saçımı tarayıp en sevdiğim saç bandımı takıp koşar adım odamdan çıktım.
Merdivenleri ikişer ikişer inip veranda da beni bekleyen kahvaltı masasının olduğu yere doğru yöneldim.

Yulya teyze elinde ki kahvaltılıklarla masaya doğru gelirken beni görüp tebessüm etti.
"Almira, canım kızım günaydın." Her zaman olduğu gibi bir anne şefkatiyle bana seslenmişti. Onun her sesini duyduğumda sanki annem bana seslenirmiş gibi olurdu.
Ben annemi çok küçük yaşta kaybetmiştim. Babamı ise hiç tanımadım ve nerede olduğunu dahi bilmiyorum. Her babamın nerede olduğunu dedeme sorduğumda beni sert bir şekilde uyarır ve babamın nerede olduğunu sormamamı ister. Anlamıyorum dedem ve babam ne yaşamış olabilirdi ki, dedem onu hayatından çıkarmıştı. En kötüsü ise neden onunla görüşmeme izin vermiyordu? Bu zamana kadar babamı tanıyabilmek en azından yüzünü görebilmek için çok uğraşmıştım ama dedem her zaman bana engel olmuştu. O kadar çok beni engelledi ki en sonunda çok büyük kavga etmiştik. Yulya teyze ilişkimizin kötüye gittiğini anlayınca babamla ilgili bildiği bazı şeyleri bana anlatmıştı.

" Almira baban annen öldükten sonra pekiyi şeyler yapmadı. Sana zarar gelmesin diye Arif Bey babanı sizden uzaklaştırdı. Babanın neler yaptığını tam olarak bilmiyorum ama dedene güven o her zaman senin iyiliğini düşünüyor." demişti. Yulya teyze benimle konuştuktan sonrada bir daha dedeme bu konuyu açmamıştım.
"Günaydın Yulya teyze."

Yulya teyzeyle selamlaştıktan sonra gözlerim dedemi aradı. Normalde dedem bu saatlerde masada oturup sabah kahvesini içip gazetesini okurdu ama şuan burada değildi.
Biraz etrafa bakındıktan sonra dedemin çalışma odasında olacağını düşünüp çalışma odasına doğru yöneldim. Kapı biraz aralıktı ve dedemin konuşmalarını duyabiliyordum. Telefonla konuşuyordu. Sesinde anlayamadığım bir tedirginlik vardı. Ne konuştuğunu duymak için - Yanlışta olsa- kapının yanında durup konuşmasını dinlemeye başladım.

"İstediklerimi hazırladın mı?" dedikten sonra odada bir tur attı.
"Avukata söyle bugün belgeleri alıp bana getirsin, kaybedecek vaktimiz yok."

"Tamam senden haber bekliyorum."
Dedem telefonu kapattıktan sonra kapıya doğru yöneldi. Onun ayak sesleri daha da yaklaşınca hemen holün kenarında duran dolabın arkasına saklandım. Dedem odadan çıkıp verandaya doğru yöneldiğinde bende saklandığım yerden çıktım.
Dedemin sesi neden bu kadar çok endişe doluydu? Normalde dedem acil bir durum olmadıkça işlerini eve taşımazdı. Önemli bir durum vardı galiba.

TUTULMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin