[11]

347 41 23
                                    

Regulus
Huzursuzluk çıkardığım için özür dilerim|

James işin yoksa bana gelebilir misin?

James
En son sinirliydin?

Regulus
Aniden sinirlendiğimi biliyorsun

James
Bilmez miyim

Regulus
Eee?

James
Geliyorum bebeğim|
Geliyorum çok ısrar ettin

Regulus
Nefes nasıl alınıyordu|
Çabuk ol

**********

Regulus bugün olanları düşünüyordu eve geldiğinden beri. Her şey çok güzel gidiyordu. James'i öpebilecek durumdaydı hatta. Sadece bir an kendini tutamamıştı.

Önemsiz şeylere fazla kafayı taktığının her zaman farkındaydı. Sonunda da hep pişman olurdu zaten.

James'in ona değer verdiğini hissediyordu aslında. Sürekli onun yanında olmak için bir bahane buluyor, ona açıklama yapmak için uğraşıyordu. Her an üzerinde olan bakışları da ortadaydı.

Başta onunla öylesine ilgilendiğini düşünüyordu. Son zamanlarda ise bu fikri değişim göstermişti. Hislerinin tek taraflı olmama ihtimali olabilirdi.

Kapının çalmasıyla koşarak açmaya gitti. Az daha düşüyordu.

- Hoş geldin.

- Sen koştun mu? Bana mı öyle geldi?

- Öyle bacaklarım açılsın diye koşarım ben evin içinde.

James bu sefer kahkaha atmıştı.

- Her zaman şaşırtıyorsun beni.

Koridordan geçip oturma odasına geldiklerinde James kesinlikle iki kişi için hazırlanmış bir yemek masası beklemiyordu.

- Otursana, dedi Regulus gri koltuğu göstererek. James oturup kadehleri doldururken sormadan edemedi.

- Bunları sen mi hazırladın?

- Evet.

Yan yana oturmuş yemeklerini yemeye başlamışlardı.

- Sende ne yetenekler varmış da benim haberim yokmuş.

- Olmuş mu?

- Şaka mı yapıyorsun harika olmuş.

- Afiyet olsun.

Regulus onun takdirini aldığı için hızla atan kalbini yavaşlatmaya çalıştı. Yemek bitene kadar da hiç konuşmadılar.

- Madem öyle bulaşıkları da ben halledeyim. Sen o kadar uğraşmışsın.

Regulus gülümsedi. James mutfağa gittiğinde peşinden gitti. Tezgahın üstüne kadehleri bırakırken artık konuşması gerektiğinin farkındaydı.

- Seni niye çağırdığımı merak ediyorsundur.

- Biraz.

James gülümsedikçe konuşması daha da zorlaşıyordu ama kendini tutmayı başardı.

- Pek iyi ayrılmadık bugün. Sana kabalık ettim. Yani götürdüğün yer çok güzeldi ve tekrar teşekkür ederim. Ben sadece birden aksileştim.

Kendini açıklamaya çalışırken oldukça zorlanmıştı Regulus. Kimseye kendini açıklamaya çalışmazdı normalde. Gerekmezdi çünkü. Ama şu an öyle değildi.

James elindeki tabağı tezgaha bıraktı yavaşça. Aralarında ikisinin de inkar edemeyeceği bir çekim vardı. Her zaman nefret olduğuna kendini inandırdığı, inandırmaya çalıştığı o tutkulu çekim.

Ne olurdu bazı şeyleri direkt sorsaydı? Net olmaya ihtiyaçları yok muydu? Bütün bunlar net olmadıkları için olmuyor muydu?

- Regulus

- Efendim?

Fısıldayarak söylediği şeye mırıldanarak verilen bir cevap beklemediği için şaşırmıştı.

- Bana dürüst olacaksan soru soracağım.

- Sor.

- Beni kıskanıyor musun?

Regulus, James'in gözlerine baktı. O kadar yakınlardı ki çıldırmasına az kalmıştı.

Biraz cesaret gerekiyordu belki de. Yıllardır içinde tuttuğu, yaşadığı duyguları söylemek için.

Korkuyordu. Onun duygularının gelip geçici bir heves olabileceği gerçeğinden. Kendisini kullanıp atmasından. Ortada öylece kalmaktan.

Yine de istiyordu. Ona doğruları haykırmayı. O yüzden ellerini yumruk yapıp gücünü toplamaya çalıştı.

- Evet. Kıskanıyorum seni.

Burunları birbirine değmeye başlamıştı.

- Çok mu?

James, Regulus'u zorladığını biliyordu ama kendini tutamıyordu.

- Çok.

Zar zor nefes alıyorlardı. Regulus en son geri çekilmeye karar verdi. James de işine döndü. Sakinleşmeleri gerekiyordu. İki gündür hiç olmadıkları kadar yakın, hiç olmadıkları kadar açıklardı.


James işi bittikten sonra evine gidip biraz uyumasının iyi olacağını söyledi. Regulus da ısrar etmedi. Bir gün için bu kadar yakınlık fazlaydı.

- İyi geceler, dedi gülümseyerek.

- İyi geceler, dedi James de aynı şekilde.

Regulus'un saçlarını karıştırmayı da ihmal etmedi.

O gece ikisi de tavana bakıp gülümsemekten kendini uykuya bırakamadı.

_____________________

Çok sıcakladım. O nasıl bir gerilim. O nasıl bir çekim.

Öpüşmelerini istediğinizi biliyorum azıcık daha dayanın.

Ayrıca hikayenin gidişi değişti. 3, 4 aydır karar kıldığım bölümün zamanı gelmişken hikayenin ilerleyişini biraz değiştirdim.

Mesela bu bölümler yoktu normalde ama hikaye o zaman çok atlamalı olacak gibiydi. Ben de biraz olay yaşansın istedim. Bir de hemen okumuşsunuz koşa koşa bölüm yazmaya gittim.

Çok uzun oldu açıklama farkındayım.

Kendinize iyi bakın görüşürüz. <3




my brother's friend | jegulus ✓✓Where stories live. Discover now