[27]

200 23 58
                                    

- Şimdi, sence mavi tişört mü beyaz mı?

Regulus, James'e bakıyordu cevap için. James de onun elindeki askıdaki tişörtlere.

İkisi de güzeldi. Mavi olanın tonu Regulus'un beyaz tenine harika giderdi. Beyaz da aynı şekilde.

Regulus'a ne yakışmaz ki diye düşündü James.

- Hem maviyi hem beyazı dene bence.

- Ama neyi göstersem hepsini dene diyorsun.

- Ama neyi göstersen hepsi güzel oluyor.

Regulus gülümsedi.

- Aptal.

- Güzel.

James öpmek için Regulus'un dudağına eğildiğinde Regulus geri çekilerek onu göğsünden yavaşça ittirdi.

James, gözlerini kapatıp isyan edercesine başını çevirdi.

- Etrafta insanlar varken öpüşemeyiz.

Regulus uyarırcasına fısıldamıştı. Sağına soluna baktı. İnsanlar onlara bakmadan alışveriş yapıyorlardı.

- Benim gözüm sadece seni görüyor, Regulus. Etraftaki insanlar gram umurumda değil. Anlıyor musun?

Elleri, Regulus'un saçına uzandı ve gözlerinin önüne düşen bir kısmı kulağının arkasına attı.

- Sadece sen. Sadece sen sevgilim.

Regulus'un kalbi tekledi. James'in sevgisi kadar onun nefesini kesebilecek bir şey olduğuna inanmıyordu.

Onun sevgisine kavuşmuştu. Daha ne isteyebilirdi ki?

- Ben bu ikisini deneyeyim.

James inanamaz gibi Regulus'a baktı. Ağzı açık kalmıştı. Ne yani öpüşmeyecekler miydi? Dediği bütün güzel sözlerden sonra aldığı karşılık bu muydu?

Regulus birkaç dakika sonra üzerine aldığı tişörtlerden birini ve kabine giderken görüp beğendiği bir pantolonu giymişti.

Aynaya baktı dışarı çıkmadan önce. Hoşuna gitmişti. Kapının kilidini açtı. James onu bekliyordu. Hızlıca arkasına döndü.

Baştan aşağıya baktı. Sevgilisi niye bu kadar güzeldi?

- Nasıl?

Regulus etrafında döndü gülerek. James de gülmüştü.

- Beğenmedim.

Bunun üzerine omzuna bir yumruk yedi. Regulus sert vurmamıştı. Ona kıyamazdı zaten. Sadece şakalaşıyorlardı.

James, ağzını açıp konuşacaktı ama Regulus çoktan diğer kombinini denemeye gitmişti.

Kapıyı açıp beyaz tişörtü ve siyah pantolonu ile James'e baktı. Bu nasıl diyordu adeta.

James, Regulus'un beyaz tişörtün altındaki göğüs uçlarına baktı. Belli oluyordu. Yutkundu.

Regulus da onun neye baktığını anladı. Gülümseyerek dudaklarını yaladı. James'i zorlamayı gerçekten seviyordu.

James'in inip kalkan göğüsünü sakinleştirmesi gerekiyordu. Yanlarındaki kabinden birisi çıkıp kasaya doğru yol aldı. James onun gitmesini bekledi.

Ve o gözden kaybolduğunda Regulus'u kabine itip kapıyı kapattı. Dudaklarını hırsla öpmeye başladı. Elini duvara koymuştu.

Regulus karşılık verdi. Ellerini James'in saçlarına geçirmişti. James elini yukarıya koyup saçlarındaki eli bastırdı.

my brother's friend | jegulus ✓✓Where stories live. Discover now