Kıskançlık

380 48 21
                                    

Taehyung gözlerini dehşetle açarak kalbi hızla korkuyla çarparken bir adım geriye gitti. Bir de konuşuyor muydu bu garip yaratık?

"Siktir! Konuşuyor"dedi taehyung korkuyla işaret parmağıyla yerde sürünen yaratığı göstererek. Jungkook gergince yutkundu "E-evet, bende duydum,çok ortak yönümüz var ha?"dedi ortamı bir nebze olsun yumuşatmak için-ki asla böyle bir şey olmamıştı- yaptığı şakaya gergince gülerek. Taehyung bu saçma konuşmayı takmadan jungkookun elini daha sıkı tuttu.

"Gidelim-"

"G-gel-iy-iyor-la-lar"dedi yerdeki yaratık ağzındaki akan kanı unursamadan konuşurken.

Taehyung histerikçe güldü "Kim diye sorsam çok komik olur"dedi yaratığa yüzünü buruşturup bakarak.

"si-zi fa-r-rk et-ti-le-r. Ç-ça-bu-k kaç-ın!" Diyip garip garip ses çıkarmaya başladı yerdeki yaratık. Sanki bu sefer harbi yaratığa dönüşüyordu.

Taehyungun gülüşü hızla solup yüzünü anında korku sarınca hemen jungkookun elini çekiştirerek çıkışa koşmaya başladı. Jungkook sendelesede kendini toplayıp o da taehyungun arkasından koşmaya başladı. Merdivenlerden hızlı hızlı inerek tok bir ses yankılanıyordu beyaz duvarlarda. Çıkışa çok az kala önlerine yaratık çıkmasıyla jungkookun çığlık atıp bağırması bir oldu.

"T-tanrım yaratık var!" Dedi korkuya bağırıp çığlık atarak. Kalbi yerinden çıkacak gibi atıyor ve sık nefesler alıyordu.

Başka yerinden tabii.

Hiç beklemediği anda çıkınca aşırı korkmuştu ve bacakları titremişti.

Taehyung yutkunup elindeki et bıçağını hızlıca yaratığın kalbine sapladı ve çıkan et sesine yüzünü buruşturarak bıçağı hızla geri çekti. Yaratık garip bir ses çıkarıp yere göğüs üstü düşse de ölmemiş, sürünmeye başlamıştı.

"Filmlerdeki yöntem bir sike yaramıyor, kaç!"dedi taehyung bağırıp yaratığın üstünden zıplarken. Jungkook da onu taklit ederek sürünen yaratığın üstünden atladı ve hızla çıkışa yöneldiler.

İkili çıkış kapısından çıkınca dışarıyı gördüklerinde şok geçirdiler ve yerlerinde aniden durdular.

Hiç birşey yukarıdan göründüğü gibi değildi,

Aşağısı daha çok ürkütücü ve tehlikeliydi. Ayrıca ikili çok savunmasız hissediyorlardı-ki bu doğruydu. Her an üstlerine saldırsalar karşılık verecek güçleri bile yoktu!

Etraflarında 10-15 tane yaratık garip ses çıkarıp duruyor etrafta sarsak adımlarla dolaşıyorlardı.

Yaratıkların onları fark etmemesi bir mucizeydi.

"Siktir"dedi jungkook korkuyla etrafa bakarak.

Pekala, mucize değil, jungkookun sessizliğiymiş.

Bütün yaratıklar sesin ve yavaş yavaş gelmeye başlayan kokunun kaynağına -bizimkilere- dönerek onları fark eder etmez onlara doğru garip sesler çıkararak kolları önlerinde gelmeye başladılar.

Taehyung korku dolu küfürlerini saydırırken hemen korkuyla etrafa bakan jungkookun elini tekrar kavradı ve hızla az çok telefon konuşmasından duyduğu markete koşmaya başladı.

Herşey ağır çekimdeymiş gibiydi sanki onlar için.

Jungkook koşarken tempolu nefesiyle taehyunga baktı, kahverengi saçları rüzgarda beceriksizce dalgalanıyor, kahve gözleri rüzgardan dolayı hafif kısık duruyordu. Burnu çok güzel ve biçimliydi, dolgun dudakları ise pembeleşmiş ve rüzgardan dolayı kurumuştu.

The zombie virusHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin