Zorun ardından gelen mutluluk(final)

378 46 19
                                    

"Bakın ben jungkookla atlayacağım, sonra biz önden gidip yaratıkların nerede olduklarına bakacağız. Zaten siz de hemen arkamızda olacaksınız.Bir halt değişmiyor yani,yine arkamızı kollayacaksınız"dedi taehyung flörtleşmekten planı kaçıran ikiliye ikinci kez anlatırken.

Yoongi ve jimin sessizce baş sallamakla yetindi. Sorun çıkmasa onlara yeterdi. Hemen güvenli bir yer bulmak ve yaratıklara yakalanmadan okula girmek istiyorlardı. Okulda yaratık var mı yok mu bilmiyorlardı ama şimdilik tek çare okula gitmekti.

Ayrıca Şu an herkes çok seviniyorlardı çünkü okul ve etrafında yaratık gözükmüyordu.

Herkes temkinli adımlarla kısa sürede okulun kirli beyaz renginde duvarlarına geldiler.

"Harika, ilk ben"dedi taehyung, ardından duvara ayaklarını sürterek kollarıyla kendisini kaldırdı ve duvara sağ bacağını atarak kendisini kaldırıp duvara tam olarak oturdu. Biraz nefesi sıklaşsa da sorun değildi.

Taehyung aşağıda duran jungkooka bakıp eliyle 'gel' işareti yaptıktan sonra önüne dönerek aşağıya baktı.

Atlayamayacağı kadar çok yüksek değildi,

Ardından hızla etrafına baktı.

Bahçede toplasan görünür 15 tane kadar yaratık vardı, az olmasının nedeni ise okulun duvar kapıları kapalı olmasıydı.

Zaten bu lanet salgın hafta sonu başlamıştı. Bu yüzden okulda çok yaratık yoktu, en azından şans diyebilecekleri salgının hafta sonuna denk gelmesiydi.

Çok şanslılardı.:)

Jungkook bu özel lise okulunu biliyordu çünkü kuzeni burada okumuştu ve jungkookta bir kaç kez bu okulun dersanesinde ders almıştı. Çok büyük 12 katlı bir okuldu, laboratuvarlar, saha, deney odası, revir ve daha bunun gibi önemli şeyler mevcuttu, bu yüzden asansörler filan da vardı. Hatırladığı kadarıyla da çatıda eski kıyafetler, eşyalar, defter kalemler gibi şeyler bulunuyordu.

Belki işlerine yarardı.

Jungkook duvara zar zor taehyungun yanına tırmanıp oturunca taehyung elindeki bıçağı jungkooka verdi "Tut"diyip jungkookun eline bıçağı verdikten sonra elleriyle duvardan destek alarak kendisini yere attı ve aşağı hopladı. Elleri yere değmişti ama fazla acımamıştı. Doğrulup ellerini çırptı ve yukarıdan kalçasına son anda bakmayı kesip kendisine bakan jungkooka baktı ve arsızca gülümsedi.

"Güzellik, kıçıma bakmayı kesip bıçağı versen?"dedi kaşlarını indirip kaldırırken.

Jungkook hemen gözlerini taehyungun gözlerinden kaçırarak boğazını temizledi.

"Ne münasebet? Al"dedi bıçağı hala gözlerini kaçırmaya devam ederek taehyunga doğru uzatırken.

Taehyungun alayla kıkırdamasına sinir olsada ses çıkarmadı ve kaşlarını çatarak hızla yere atladı. Ayak bilekleri sızlayıp acısada tıslayıp kaşlarını çattı.

Bileği çok acımıştı yahu!

Hızla doğrulup ellerini çırparken duvarda olan bıçağa uzandı ama alamadı.

Biraz daha ayak parmak uçlarında yükselirken elinin üstünde esmer el görmesiyle başını çevirerek yana baktı.

Ona sırıtan bir adet Taehyung.

Taehyung ona şaşkın bir şekilde bakan junkooka , bıçağı eline almasıyla jungkookun elini tutarak eline verdi.

"Al"diyip sırıttı taehyung. Neye sırıttığını jungkook bildiği için yumruğunu taehyungun suratına geçirmemek için zar zor duruyordu.

The zombie virusDonde viven las historias. Descúbrelo ahora