Adsız Bölüm 22

83 6 0
                                    


Gidiyordum.

Benden uzak durmasını istediğim adama doğru gidiyordum.

Beni gerçekten sevdiğim adama doğru gidiyordum. Onun varlığına inandığım halde, onu gerçekten hissetmeye gidiyordum. Onu görüp, görmemek umurumda değildi. Onun varlığını hissetmek yeterdi benim için. Ve ben şu an ona doğru gidiyorum.

Korkuyordum. 3.katın basamaklarına geldiğimde ayaklarım tir tir titriyordu. Tırnaklarımı avuç içlerime batırarak güç aldım kendimden. Basamakları birer birer çıktım. Her basamak kalbimi olduğundan daha hızlı çarpmasına neden olurken, nefes seslerim sanki bütün okulu sarmıştı. Kızlar tuvaletinin önüne geldiğimde durdum. Cebimdeki telefon titrediğinde avuç içlerime batan ellerimi gevşettim. Telefonuma baktığımda mesaj ondandı.

Cesur: İçeri geç,

Cesur: Bir tuvaletin içine gir ve kapıyı kapat.

Cesur: Sana varlığımı hissettireceğim,

Cesur: Özür diliyorum ama henüz kendimi göstermek de istemiyorum.

Cesur: O yüzden lütfen gitme ve dediğimi yap.

Buraya kadar gelmişken artık vazgeçemezdim. Vazgeçmek istemedim. Bir tuvaletin içine girip kapıyı kapattım. Kalbim hala daha deli gibi çarpıyor, avuç içlerim terliyordu. Kendi kendime ne yaptığımı sorgularken dizlerimin üzerine çöktüm, ellerimi ayalarıma doğru sararken o an bir şey fark ettim. Bileklerim. Bileklerimdeki çizikleri. Bileklerimden kollarıma doğru çıkan morluklar. Ben bunları nasıl unutmuştum.

Gözlerimden yaşlar sicimle akmaya başladı. Ben sessizce ağlamasını çok iyi öğrenmiştim. Gözyaşlarımı silmeyi de çok güzel öğrenmiştim. Kulaklarıma bir kapı sesi ilişti. Atılan minik adımlar, ağır ağır alınan nefes sesleri. O gelmişti. Buradaydı.

Cesur: Buradayım en canım.

Cesur: Buradayım en kıymetlim.

Cesur: Aramızda sadece bir kapı var Asi'm

Cesur: Sen kapını arkasında,

Cesur: Ben ise hemen önündeyim.

Cesur: Yazdıklarımı oku sadece Asi.

Cesur: Ne yaşadın, neler yaşıyorsun hiçbir şey bilmiyorum,

Cesur: Neden rol yapıyorsun, neden ağlıyorsun, neden gülüyorsun bilmiyorum,

Cesur: Asil'le olan ilişkiniz ne, ondan neden korkuyorsun, neler yaşadınız bilmiyorum,

Cesur: Neyden bu kadar korkuyorsun, neyden bu kadar kaçıyorsun, neden bu kadar suskunsun bilmiyorum,

Cesur: Neden hiç arkadaşın yok, neden hep silinmiş gibi yaşıyorsun bilmiyorum,

Cesur: AMA Asi,

Cesur: Bak ama diyorum, yani yukarda söylediğim hiçbir şeyin önemi yok şimdiki söyleyeceklerimin yanında.

Cesur: Ben SENİ ÇOK SEVİYORUM.

Cesur: Senin hakkında senin istemediğin hiçbir şeyi bilmiyorum,

Cesur: Eğer istiyorsan asla bilmem de,

Cesur: İstiyorsan bana hiçbir şey anlatma.

Cesur: Hiç problem değil canımın ne içi.

Cesur: Ama beni senden uzaklaştırma,

Cesur: Sevgimi görmezden gelme,

Cesur: İzin ver sevgimle seni iyileştireyim Asi'm,

Cesur: İzin ver seni dünyanın en mutlu insanı yapayım,

Cesur: İzin ver seni korkup kaçtığın, mutsuz olduğun, istemediğin her şeyden uzaklaştırayım.

Cesur: izin ver sinin için savaşayım.

Cesur: Ben beni sev demiyorum Asi,

Cesur: Ben sadece beni hayatına al diyorum,

Cesur: İzin ver benim sevgim seni iyileştirsin.

Cesur: Kullan beni,

Cesur: Kullan kalbimi,

Cesur: Kullan sana olan sevgimi canımın en içi.

Cesur: Hiçbir benim için sorun değil.

Cesur: Yeter ki seni mutlu göreyim.

Cesur: Seni canlı göreyim.

Cesur: Ne olur canımın en içi.

Ağlıyordum. Deli gibi ağlıyordum. Gözlerimdeki yaşlar çehremden bir bir damlıyordu kucağıma. Karşımda saf, tertemiz bir sevgi vardı, iliklerime kadar hissediyordum. Hiç hissetmediğim bir sevgiyi hissediyordum artık kalbimde.

Cesur: Bana kapının altından elini uzatır mısın?

Cesur: Bir kere mi olur son kere mi olur bilmiyorum ama elini tutabilir miyim, avuç içinden öpebilir miyim?

İsteği dudaklarımda bir tebessüme neden olurken, gözlerimdeki yaşların dahada hızlı akmasını engellemedi. Belki de hayatımda ilk defa mutluluktan ağlıyorum.

Dizlerinin üzerine çöktüğünü görebiliyordum. Ben daha ne yaptığımı anlamadan bir elimi bilmediğim bir boşluğa doğru uzattım.

Tuttu.

Biri benim elimden tuttu.

Biri küçük Dolunay'ın elinden tuttu.

Yumuşacık teni vardı.

Avuç içimi açtı ve öptü. Dudaklarımı birbirine bastırıp mutluluktan ağlama devam ettim.

Biri bana güç olmuştu.

Biri benim arkamdaki dağ olmuştu.

Ama telefonuma gelen üst üste mesajlar yaşadığım şu ufacık mutluluğu alıp benden götürürken, içime korku tohumları ekiyordu, yeniden.

AMA -Texting-Where stories live. Discover now