1

35K 434 92
                                    

Yaklaşık bir aydır uzatmakta olduğum tırnaklarıma sürdüğün siyah ojeyi parmaklarımın kenarına dağıtmadan kurutmak için ellerimi mutfak masasının üzerine dikkatli bir şekilde yerleştirirken annemin elindeki boş kupayla birlikte mutfaktan içeriye girdiğini görerek gözlerimi hızla devirdim. Gözlerimi devirmemle birlikte annem mutfaktaki varlığımı yok sayarak elindeki kupayı doldurmak için kahve makinesinin yanına gittiğindeyse onunla aynı ortamda bir saniye daha kalmaya bile tahammülümün olmadığını anlayarak hızlıca oturduğum yerden kalktım ve annemin bana dönen bakışlarını umursamadan mutfaktan çıkıp salona geçtim. Ancak salona geçmemle yağmurdan kaçarken doluya tutulduğumu anlayabileceğim bir şekilde doğrudan tekli koltuğun üzerinde oturmakta olan Kaya ile karşı karşıya kalınca mutfaktan çıkmamın tamamen yanlış bir karar olduğunu fark edip aceleci bir şekilde mutfağa geri dönmek için Kaya'ya arkamı dönmeye kalktım fakat o esnada Kaya varlığımı fark ettiğini anlamamı sağlayacak bir şekilde adımı seslenince mecburen duraksayıp gözlerimi Kaya'nın gözlerine çıkarmak zorunda kaldım.

"Efendim?" karşımdaki adamın gözlerine bakıyor olmanın bedenimde yarattığı titremeyi görmezden gelmeye çalışarak adımı seslenmiş olan adama verebileceğim en iyi yanıtı verirken Kaya gazete okumakta olduğu tabletini tek bir tuşla kapatıp yanındaki sehpanın üzerine koydu ve dirseklerini dizlerine yaslayıp ellerini birleştirerek gözlerini göz bebeklerimde hafifçe dolaştırdı.

"Dün gece eve gelmemişsin?" birbirine geçirdiği parmaklarının bazılarıyla diğer parmaklarını okşayarak sesini son derece ciddi bir şekilde tutmaya çalışan Kaya annemin yine ve yeniden beni ona ispiyonladığını gözüme sokarcasına konuşurken belirgin bir şekilde yutkunup gözlerimi onun gözlerinden kaçırdım.

"Funda'nın doğumgünü partisi vardı. Zaten size söylemiştim. Oradaydım."

"Parti sabaha kadar sürdü yani öyle mi?" içime kaçmış sesimle birlikte kendisine verdiğim yanıtla yeterince tatmin olmayan Kaya sesine hafif bir gerginlik yükleyip üzerimdeki otoritesini artırmaya çalışırken bedenimdeki titremenin gözle görülür bir boyuta ulaştığını fark ederek ellerimi yumruk haline getirip dilimin ucuyla hafifçe kurumuş dudaklarımı ıslattım.

"Ha...hayır tabii ki de ama beklediğimden uzun sürdü. Geç olunca da o saatte yola çıkmak yerine Funda'nın evinde kalmayı tercih ettim." onunla tanıştığım ilk andan beri kendisinden ne kadar çekindiğimi asla gizleyemediğim Kaya'nın karşısında yine un ufak olup tamamen küçülerek zar zor konuşurken Kaya ona yaptığım açıklamaya zerre inanmadığını gösterircesine oturduğu yerden kalkıp attığı üç büyük adımıyla birlikte tam karşıma geçti.

"Seni almamız için beni ya da anneni arayabilirdin, Almila. Ya da Funda'nın evinde kalacağını bize haber verebilirdin. Öyle değil mi?" üzerimdeki etkisinin gayet farkındaymış gibi yanıma yaklaştığı yetmezmiş gibi bir de ses tonunu hafifçe azaltan Kaya artık iyiden iyiye bedenimin kontrolünü kaybetmeme sebep olurken sadece hipnotize olmuşum gibi onu başımla onaylayıp sessiz kalmayı tercih ettim.

"Almila, gözlerini kaçırma benden. Aksi takdir de bana yalan söylediğini ve dün gece Funda'nın evinde değil de o geçenki çocuğun yanında olduğunu düşünmeye başlayacağım. Ki inan bana bunu düşünmemi istemezsin." dibime girdiği yetmezmiş gibi yüzünü de hafifçe yüzüme eğip benimle göz teması kurmaya çalışan Kaya bedenimdeki titremeyi görmesine rağmen geri adım atmazken itinayla ondan kaçırdığım gözlerimi söylediği şeyi gerçekten yapmasın diye hızlıca onun gözlerine çevirerek dudaklarıma gergin bir gülümseme yerleştirdim.

"Yalan söylemiyorum. Gerçekten Funda'nın evindeydim. İstersen Funda'ya sorabilirsin."

"Bozacının şahidi şıracı diyorsun demek ha?" yüzüme yerleştirdiğim beceriksiz gülümsememin aksine söylediğim şeyle birlikte yüzüne gerçek bir gülümseme yerleştiren Kaya kalbimin göğüs kafesimin içinde ters bir takla atmasına sebep olurken bunu ona belli etmemek için gözlerimi gözlerinden kaçırdım.

Daddy +18Où les histoires vivent. Découvrez maintenant