3★ Bahar olur

9 2 0
                                    

Küçükken elimde bir çanta ile sokaklarda gezer oyun oynarken yaralanan çocuk var mı bakınırdım. Yaralanmış bir çocuk gördüğümde ise onun yanına gier yaralanmış olan yerine desenli yara bantlarımdan yapıştırırdım. Ve bu benim çok hoşuma giderdi. Bir keresinde yine sokaklarda gezinirken bir çocuğa denk gelmiştim çocuğu her yerinde yaralar vardı. Kaldırım kenarında ki bahçe çitlerine tutunmuş ağlıyordu. Bende hızlı bir şekide yanına gidip tüm yaralarını inceledim. Çocuk ise suratıma boş boş bakıyordu. Çocuğun soru sormasına izin vermeden çocuğu kendime döndürüp bütün yaralarına yara bandı yapıştırmıştım. Erkekler için olan yara bantlarım bitince prensesli yara bantlarına geçmiştim. İşim bittiğinde çocuk yara bandından gözükmüyordu ve bu çok komikti. Çocuğa doğru yaklaşarak ''Her ne yaptıysan sakın bir daha yapma yara bantlarım zor yetti şimdi diğer çocuklara ne yapıştıracağım??'' diye çocuğu azarlamıştım. Çocuk ise ben giderken tshirtümden tutmuştu burnunu silerek teşekkü etti. Ben ise bir kahraman edası ile oradan ayrılmıştım. Sonraki günlerde o çocuğu daha çok gördüm ve her zaman yaraları vardı. One ne yapıp bu hale geldiğinden seni görebilmek için kahramanım diyordu. Bu sözler beni mutlu ediyordu ve bir keresinde bu söz yüzünden ona sarılmıştım. Ama daha sonra çocuğun bu hale nasıl geldiğini anlamıştım. Parkın oradan geçerken küçük çocuk topluluğu görmüştüm ve belki yaralı vardır diye yanlarına gitmiştim. Ortada kimin olduğuna bakarken gözlerim açık kalmıştı benim yara bantlarımı harcadığım çocuktu. Diğer çocular onu dövüyorlardı. Nedenini aşırı merak etmiştim ama ona soramazdım. Oradan koşarak ayrıldım ve bir yetişkin bulup geri geldim. Kavga çoktan bitmişti sadece döven çocuklar giderken ''Sakı bir daha bizim bölgemize gelme!!!'' dediğini duymuştum. Koşarak dövülen çocuğun yanına gittim ve yaralarına baktım çocuk beni görünce hüngür hüngür ağlamaya başladı ve bu esnada bana sarıldı. Bende onu teselli etmek için elimle sırtını sıvazlıyordum. Uzun bir süreden sonra o çocuğu bir daha hiç görmedim.

     Sabah gözlerimi kafamda bir ağırlık ile açtım. Ellerim ile kafamı yoklayınce kedicik  olduğunu anladım. Kediciği kucağuma alıp sıkıca sarıldım. Tüm kemiklerimi yerinden çıkarak, kaslarımı yırtack olan gerinmemi yapınca güne hazır olduğumu anladım. Telefondan saate baktım  bir saat erken uyanmıştım. Bende bunu değerlendirmeye karar verdim. Üzerime eşofman ve bir hırka geçirerek dışarıya çıktım. Kapının önünde birkaç esneme hareketi yaptıktan sonra kulaklıklarımı taktım ve hafif tempoda koşmaya başladım. Evimiz sahil kenarına yakındı ve ben sahil kenarında olmaktan huzurlu oluyordum. Yorulmaya başlayınca boş duran banklardan birine oturdum.Ellerimi dizlerime koyup soluklamaya başladım. 

    ''Orda her kiminleysen, belki sevgilinleysen, söyle kumralim için sizlamaz mi, bilmem hatirlar misin gözlerim ne renkti, söyle kumralım benim adım neydi?'' diye mırıldanarak yanıma birisi oturdu. ''Sahip olduğum herşeydin, her şeyimi alıp gittin.'' diye ekledim. Hala soluk soluğaydım. Şarkısına eşlik ettiğim kişi dönüp bana bakınca ikimizde birbirimize şaşkınlıkla baktık. Ben parmağımı ona uzatarak '' Ohhh sensin, benim fotoğrafımı çeken çocuk.'' gülümseyerek başını salladı. ''Beni böyle hatırlamanı istemem sapık izlenimi veriyor.'' dedi. Düşününce söylediği mantıklıydı. Boğazımı temizleyerek ''Batuydu değil mi?'' dedim evet diye cevap verdi. ''Bu saatte burada ne işin var?'' diye sorunca ''Seninle aynı amaç için çıkmıştım belli olmuyor mu?'' diye sounca kafamı önüme döndürdüm.

     Biraz daha bankta beraber oturduktan sonra bana  döndü ve ''Buralarda mı oturuyorsun?'' dedi. Evet anlamında başımı salladım  aynı soruyu sormama izin vermeden bende buralarda oturuyorum dedi. ''Bugün okula beraber gitmek ister misin?'' dedi. Olur deyince suratındaki mutluluk çok tatlıydı. ''Bu arada müzik zevkin çok güzelmiş.'' diyerek kulaklığını gösterdim. Anlamayarak suratıma baktı kulaklığını gösterdiğimi fark edince gülümsedi. Bu çocuğun gülümsemesi çok güzeldi. Gülümsemesi yüzünden ölebilirim ama kendimi toparlamam lazım. Ben kendi içimden bunları düşünürken telefonunu önüme uzattı. ''Fotoğraf çekinmek ister misin? Aaa şey bu sefer sen çekersin :)'' telefonu elinden alıp uygun bir açıya doğrulttum. Çektiğim fotoğrafa baktıktan sonrra telefonu Batu'ya uzattım. Batu fotoğrafa bakarken benim gözlerim onun gözlerine odaklanmıştı. Hayranlıkla suratına bakıyordum. Batu kafasını bana çevirince şaşırmıştı çocuğun dibine girmiştim neredeyse. ''Şey suratımda bir şey mi var?'' diyerek suratını elledi. ''Hiçççç.'' diyerek konuyu kapattım. ''Artık kalkalım mı??'' diye sorunca olunl anlamda başını salladı. Banktan kalkarken elini çarpmış olacak ki ah diye sızlandı. Ne olduğunu anlamak için ona bakınca elini gördüm. Banktaçık tahta çkıntıya çarpmış olacakki eli kanıyordu. ''Bir dakika bekle.'' diyerek su şişemden eline su döktüm sonra ise peteçe yardımıyla elini kuruttum. Cebimden bir yara bandı çıkartıp elinse sardım. Elindeki yara bandına garip bir cisimmişcesine inceliyordu. ''Yara bandını incelemen bittiyse eve gidelim bence.'' bu dediklerimi duymuş olacakki kafasını yukarıya kaldırdı. Ona el sallayıp oradan ayrıldım.

Rüzgar TeknesiWhere stories live. Discover now